Hak ihlalleri konusunda AKP yönetiminin sık sık adeta ‘suça ortak’ arayıp sarılma gereği duyduğu İspanya’yı Avrupa Adalet Divanı haksız buldu. Hüküm Katalan liderler hakkındaki dokunulmazlık kararlarını etkileyecek
Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Parlamentosu milletvekili seçilen Katalan politikacının yemin ederek göreve başlamasını engelleyen İspanya’yı haksız buldu. Mahkeme dokunulmazlık hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, İspanyol yasal düzenlemelerinin AB’nin hukuki düzenlemelerinden sonra geldiği vurgulandı. Avrupa Adalet Divanı, İspanya’nın, Avrupa Parlamentosu’na (AP) seçilen ancak tutuklu olduğu için göreve başlamasına izin verilmeyen Katalan Lider Oriol Junqueras’ın dokunulmazlığını ihlal ettiğine hükmetti. Hakimler, Katalan lider Junqueras’ın Mayıs ayında yapılan AP seçimlerinde milletvekilliği kazanmasıyla dokunulmazlık hakkına kavuştuğunu, İspanyol makamların ise göreve başlamasını engelleyerek bunu ihlal ettiğine karar verdi.
Dokunulmazlık ihlali
Avrupa Adalet Divanı hakimleri, AP üyeliğine seçilen kişilerin “seçim sonuçlarının ilan edildiği andan itibaren kazandıkları dokunulmazlığın seyahat etme ve parlamento oturumlarına katılmalarını kapsadığını” vurguladı. Kararda, İspanyol yasal düzenlemelerinin Avrupa Birliği’nin (AB) hukuki düzenlemelerinden sonra geldiği de hatırlatıldı. Bu durumda İspanyol makamlarının yapması gerekenin, AP’ye seçilen bir kişinin meclisin açılışına katılmak üzere cezaevinden ayrılmasına izin vermek olacağı belirtildi. Mahkeme, Junqueras’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebinin, yemin ederek göreve başlaması sonrasında talep edilebileceğini de kaydetti.
Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’nın verdiği ihlal kararının Junqueras dışında seçilen diğer iki Katalan lideri de etkilemesi bekleniyor. Mayıs 2019’da yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Oriol Junqueras dışında sürgünde olan Katalan Lider Carles Puigdemont ile bölgesel parlamento milletvekili Toni Comin de milletvekilliği kazanmıştı. İspanya, bağımsızlık referandumu çalışmaları nedeniyle arandığı için sürgünde yaşayan Puigdemont ile Comin hakkında yakalama kararları çıkarmış, Junqueras’ı Katalonya’nın ayrılmasına yönelik gösterilerdeki rolü nedeniyle “isyan” ve “isyana teşvik” gerekçesiyle 13 yıl hapis cezasına mahkum etmişti. Irkçı İspanya yasalarına göre, AP’ye seçilen bir vekilin Strasbourg’da göreve başlamadan önce İspanya Anayasası’na bağlılık yemini etmesi gerekiyor. İspanyol makamları, Junqueras’ın seçildikten sonra yemin için cezaevinden ayrılmasına izin vermemiş, bunun sonucu olarak da ülkenin Seçim Komisyonu özgürlük isteyen Katalan liderin AP’deki koltuğunu “boş” olarak deklare ederek vekillik ile bağlantılı bütün haklarını da geçersiz saymıştı.
Olumsuz örneklere sarılma
AKP iktidarı pozitif gelişmeler, olumlu örnekler yerine iç ve dış politikada negatif, geriye çeken örnekler veriyor. AKP -MHP bloku, Kürtlere yönelik kayyum, yargılama, cezaevine atma politikasını dışarıda ya da basın karşısında savunurken, İspanya yönetiminin Basklılara ve Katalanlara yönelik uygulamalarını örnekliyor. En son kısa süre önce İstanbul’da yabancı gazetecilerle buluşmasında ve Meclis’te 2020 bütçe görüşmeleri sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İspanya’nın uygulamalarını örnek vermiş, Katalan siyasetçilere tutuklama çıktığını, Bask’ta Herri Batasuna Partisi’nin kapatıldığını söylemişti.
AİHM’den Türkiye’ye ceza
Türkiye kapattığı Kürt partiler ile ilgili davaları bütün olanaklarını seferber etmesine rağmen kaybetti. Örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), DEP davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), ifade özgürlüğüyle ilgili 10. ve adil yargılanma hakkıyla ilgili 6. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edildiğine ve davacılara toplamda 110 bin dolar maddi tazminat ödenmesine hükmetti. HEP’in kapatılması davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenme hakkıyla ilgili 11. maddesinin ihlali olduğuna karar verip Türkiye’yi 40 bin euro tazminata mahkum etti. HADEP’in kapatılmasıyla ilgili davada Türkiye’yi haksız bulmuş 24 bin euro tazminat ve 2 bin euro da mahkeme masrafları olmak üzere toplam 26 bin euro ödemeye mahkum etti. AİHM DTP kapatma ve vekillik düşürme davasında da Türkiye’yi “örgütlenme özgürlüğü ve serbest seçim hakkını ihlalden” suçlu bularak 74 bin 500 euro ceza ödemeye mahkum etti
LÜXEMBURG