• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
22 Eylül 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

İstanbul: ‘Bulutları Beklerken’ – Zafer Yörük*

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
19 Mayıs 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

AKP iktidarının kadim Türk-İslam sentezine “liberal” yorum eşliğinde İslami bir takla attırma iddiasını 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası rafa kaldırarak MHP ile birleşmesine hepimiz tanık olduk; bu kucaklaşmanın meyveleri de ortalığa saçılmaya devam ediyor. Bir doğumdan çok bir “hortlama” eseri ile karşı karşıyayız: Bayat, kokuşmuş ırkçı ideoloji.

Irkçılık, İstanbul’da muhalefete düşmüş iktidarın “belden aşağı” vuruşlarının dilinde hortluyor. “Oylarımız çalındı” safsatası yetmeyince şimdi de AKP’li bir ilçe belediye başkanı tarafından Ekrem İmamoğlu’nun Trabzonlu, dolayısıyla da Pontus Rum etnisitesine mensup olduğu ima edildi. Bu fırsatı kaçırmayan Melih Gökçek ise İmamoğlu’na, şunları söylediği takdirde konunun kapanacağını öğütledi: “Ben Rum değilim, iftira atmayın”.
Türk olmayan bir etnisiteye mensup, ya da maazallah “brakisefal” olmayan bir kafatasına sahip olmak ne büyük suç ve günahtır ki seçmen, ancak bir “iftira” olduğuna inanarak affedebilsin… Korkunç. Hele ki bu etnisite kökeni itibarıyla Müslüman olmayan bir dine mensup ise… Adeta bir kâbus!

Müslüman olmamak daha da ağır bir suç ve günah olmalı ki insanları cebren Müslüman yapmak da hala ulvi bir marifet ya da ilahi bir sevap sayılıyor. O meşhur Ramazan milyoneri ilahiyatçının iftar sezonunu on üç yaşında bir çocuğa televizyon ekranlarında din değiştirtmek sureti ile açmış olduğu koşullar altında, artık bir Türk-İslam değil de “NAZİ-DAİŞ Sentezi” hegemonyasından söz etmek daha doğru olmalı.

Söz konusu iddianın altında kalmamak için İmamoğlu ne yapabilir? Belki de bir çözüm olarak, bu “korkunç iftira”nın sahiplerine, Yeşim Ustaoğlu’nun “Bulutları Beklerken” (2003) filmini izlemeleri tavsiye edilebilir…

Bulutları Beklerken’in hikayesi, genel olarak Türkiye toplumunun özelde ise Karadeniz’de yaşayan nüfusun önemli bir tabusuna dokunduğu için önemli. Ayşe, Rize’nin denize kıyı bir köyünde, bir kolektif travma yarası üzerine derin bir suçluluk duygusu içinde hayatını sürdürmektedir. İçinde büyüdüğü ailenin son ferdi olan ablası Selma’nın ölümüyle birlikte, elli yıl boyunca kendinden bile gizlediği şeyler geri dönmeye başlar. Ayşe, köye Yunanistan’dan gelen bir yabancıya sırrını anlatır. Cihan Harbi sonrası gerçekleşen büyük katliam sırasında topraklarına ve köylerine el konmuş; ailesi bütünüyle öldürülmüştür. Küçük Eleni, erkek kardeşi Niko’yla birlikte dağlara kaçar ve Müslüman bir aile tarafından bulunur. Ama Niko’yu kaybeder. Sağ kalan bütün yetimler takalara bindirilerek Yunanistan’a gönderilecektir. Aile, Eleni’yi saklar; ona Ayşe adını verir ve kendi kızları olarak büyütür

Ayşe teyze, bu suçluluk hissinin yükü altında Niko’yu bulmak için yollara düşer. Yunanistan’a geçip kardeşini bulduğunda aslında zihinsel ve manevi anlamda kendini içine hapsetmiş olduğu birçok sınırı da aşmıştır. Bilinç dışının derinlerinde kendini bir başka topluma, dile ve kültüre ait hissettiğini artık kendine “itiraf” edebilmektedir. Ama “gerçek” cemaati olarak hissettiği toplumun da kendisine ne kadar yabancı olduğu hemen ortaya çıkacaktır. Yunanistan’da tanıştığı bir yaşlı mübadil kadından duyduğu şu cümle oldukça etkileyicidir: “Allah canımı alaydı da o kiraz ağacının altına gömeydiler beni.” Yine de omuzlarından önemli bir yükü atmış gibi hisseder. Film boyunca ilk kez gülümsediğine tanık olarak tamamlarız Eleni teyzenin hikayesini.

Karadeniz’in yaralı gerçeğini dillendirmeye bu sayfa yetmiyor. Devam edecek…

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Duran Kalkan net bir açıklama yaptı: Özgür olmadığı durumda Başkan Apo’nun bundan öte yapabileceği bir şey yoktur. 27 yıllık esareti...

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Güzellik, modern dünyada parçalanmış bir kavrama dönüştü. Beden ve ruh ayrıldı; iç ve dış koparıldı; insanın özü, kendi varoluşuyla, doğayla...

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Nasıl bir demokrasi talep etmeliyiz?

Yazar: Heval Elçi
21 Eylül 2025

“Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…” (Mevlâna) Otokrasiler liberal demokrasiler için bir tehdit olduğu gibi, doğrudan-çoğulcu bir...

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Kayıp: Bir Amerikalı, Charles Horman

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Yunan-Fransız yönetmen, politik sinemanın ilk akla gelen isimlerinden Costa Gavras’ın 1982 yapımı efsanevi filmi Kayıp, açılışında gerçek bir hikâyeye dayandığını...

Suyun, yaşamın para kuru

Suyun, yaşamın para kuru

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
21 Eylül 2025

Döviz kur, endeks işlemine yenileri eklendi. Bu 2000li yıllardan beri yaşamakta olduğumuz bir dönüşüm. Bu yeni bir kur endeksi çok...

Elinizi tutan mı var?

Elinizi tutan mı var?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
21 Eylül 2025

TBMM’nin ve mecliste oluşturulan komisyonun başkanı Numan Kurtulmuş son toplantılarının birinde “elimizi çabuk tutmamız gerekiyor” diye bir cümle kurdu. Kurtulmuş,...

Sonraki Haber

Benzerlerinin aksine kahramanın olmadığı bir film: Sınıf

SON HABERLER

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Zilan Vejîn: Kürt tarihi dağlarda kendini buldu

Yazar: Heval Elçi
22 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Çözümün kaderi Apo’nun özgürlüğüne bağlıdır

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Hakikatten kopan estetik, güzellik sayılır mı?

Yazar: Bedri Adanır
22 Eylül 2025

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu için New York’ta

Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu için New York’ta

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Kabataş-Bağcılar tramvay hattında teknik arıza

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

SÛR-FEST konser ve halaylarla son buldu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
21 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır