Bu yıl 38.’si düzenlenen İstanbul Film Festivali üçüncü gününde devam ediyor. Festival boyunca 19 bölümde 45 ülkeden 187 yönetmenin 186 filmi izleyiciyle buluşacak. Atlas Sineması, Beyoğlu Sineması, Pera Müzesi Oditoryumu, Cinemaximum City’s, Cinemaximum Zorlu ve Rexx Sineması ve Kadıköy Sineması olmak üzere 8 salonda gösterimler yapılacak. Festivalin üçüncü gününde siz değerli festival takipçileri için dört film seçtik.
El Pepe, Yüce Bir Yaşam
Venedik’te UNESCO Ödülü alan Emir Kusturica’nın yönettiği “El Pepe, Yüce Bir Yaşam” (El Pepe Supreme Life) 2010-2015 yılları arasında Uruguay’ın devlet başkanlığını yürütmüş olan, “El Pepe” lakaplı José Mujica hakkında bir belgesel. Film, görevde olduğu yıllarda başkanlık sarayı yerine kendi evinde yaşaması, eski şahsi arabasını kullanmaya devam etmesi, toplantılara terlikle katılması gibi duruşuyla tanınan Mujica ile yaptığı sohbetler üzerine kurulu.
Melek
Pedro Almodóvar’ın yapımcılığını üstlendiği ve ilk gösterimini Cannes Film Festivali’nde “Belirli Bir Bakış” bölümünde yapan Luis Ortega’nın “Melek” (El Angel) filmi, Arjantin’in Oscar adayıydı aynı zamanda. Film, 40 soyguna karışan, 11 kişiyi öldüren, 45 yıldır hapiste ceza çeken ve Arjantin’de “Ölüm Meleği” olarak anılan Carlitos’un hikâyesini anlatır.
Hangi Kadın?
Senaryosunu Julie Peyr ile birlikte yazan Safy Nebbou’nun dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nde yapan “Hangi Kadın?” (Celle Que Vous Croyez) filmi, sosyal medya çılgınlığının ve sanal dünya algılarının gerçek hayatı nasıl etkilediğine bakar. Ancak film, buna gençler değil farklı bir yaş grubu üzerinden bakar.
High Life
Claire Denis’nin İngilizce çektiği ilk filmi olan “High Life”, küçük kızıyla birlikte uzayın derinliklerinde bir hapishane- gemide hayatta kalmaya çalışan bir astronot ile bir “çılgın bilim insanı” nın öyküsünü anlatıyor.