• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
12 Mayıs 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Hüseyin Aykol

İstanbul Kitap Fuarı’nın ardından…

15 Aralık 2022 Perşembe - 00:00
Kategori: Hüseyin Aykol, Yazarlar
İstanbul Kitap Fuarı’nın ardından…

 

Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, pandemi nedeniyle verilen zorunlu iki yıllık aranın ardından 39. kez gerçekleştirildi. 3 Aralık günü başlayıp, 11 Aralık günü sona eren fuara bu yıl bine yakın yayınevi, marka, kamu kuruluşu katılırken, fuarda 350 binden fazla kitap çeşidi yer aldı. Bir-iki gün içinde kesin rakam açıklanacaktır ama fuara 800 bine yakın ziyaretçi bekleniyordu.

Fuarda Yunanistan, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan ve Kosova’nın da içinde bulunduğu yayınevi temsilcileriyle telif anlaşmaları yapılırken, Almanya, İran, Birleşik Arap Emirlikleri ve Romanya’dan yayınevleri de fuarın uluslararası kesiminde yer aldı.

İstanbul Kitap Fuarı’nda panel, söyleşi, atelye çalışmaları ve çocuk etkinliklerinden oluşan 300’e yakın etkinlik yer aldı. Söz konusu etkinliklerde ve imza günlerinde iki bin civarında yazar okurlarıyla buluştu. Böylesine dev kültür şöleninin, medyamızda hak ettiği oranda kendine yer bulduğu söylenemez. Neden mi?

Nedenleri o kadar uzun ki, anlatmaya-yazmaya nereden başlasak bilemiyorum. Öncelikle devlet aklının fiziki sahipleri, uzanabildikleri her yerde savaş halindeler. Her gün bir yerleri bombalıyorlar. Her bomba, -öyle olmadığı halde- bize düşman olarak gösterilen halklardan çoluk çocuk herkesi öldürürken, içerideki halkları ise her geçen gün biraz daha yoksullaştırıyor. Böylesi bir ortamda kitap okumak mı?

Oysa halkın ekmeği küçülürken, belki de kitap daha da gerekli hale geliyor. Sadece gazete ve dergilerde değil, kitaplarda da kâğıda baskının asla bitmeyeceğine inananlardan biri olsam da, teknolojiye karşı çıkacak değilim. Kitabı bizzat kendisi okumaktansa, artık dinlemeyi seçenlere bir şey diyemiyorum. Yeter ki, kitapla bir şekilde buluşulsun.

Ancak daha bu tartışmaya bile henüz gelemedik. Çünkü bu fuar ardından da -birkaç büyük haricinde- yayınevleri yine hayal kırıklığı içinde olacaklar. Fuarda sattıkları kitapların tutarı, fuardaki minik yerlerine ödedikleri kiraya ve diğer masrafları karşılamaya yetmeyecek. Yani zarar edecekler. Fuara gidişi, potansiyel okura kendisi gösterme, yani bir nevi reklam olarak değerlendirip, zararı sineye çekecekler.

Fuardaki stand kiralarının aşırı pahalı olduğunu savunanlara yeni yayınevleri katılacak ve kitap satış ortamları çok daha fazla şekilde en büyük birkaç yayınevine kalacak. En küçük yayınevleri, birer birer iflas edip, piyasadan çekilecek. Oysa büyük hayallerle kurulan her yayınevi, bu sektöre büyük bir meydan okumadır. Her yayınevi kuruluşunda, yel değirmenleriyle mücadele etmeye azimli Don Kişot’tur.

Böylesine büyük fuarlara gidemeyen ‘küçük’ yayınevlerinin kitaplarını tekelci dağıtım şirketlerine kaptırmadan okurlara ulaştırabilecekleri ortamlar bulması gerekiyor. Belki CHP’li belediyelerin ucuza ya da bedavaya sağlayabileceği yerlerde alternatif fuarlar düzenlenebilir. Oysa AKP’li belediyeler, kimsenin adını bile bilmediği kendi çevresinden insanların kitaplarına daha matbaada iken milyonlar ödüyorlar.

Her biri ışığa doğru uçup, orada yanan ateş böceklerine benzettiğim ‘küçük’ yayınevlerinin yaşamını idame ettirebilmesinin bir yolunu bulmak gerek. Bugünlerde yaşadığımız cendereden çıkabilmek için okuyan, dünyada olup bitenleri kavrayıp, ona göre davranmasını bilen insanlara o denli çok ihtiyacımız var ki…

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Asla kabul edilemeyecek kadar kötü bir başka olaya kadar’

Sonraki Haber

BİM savaşları

Sonraki Haber
BİM savaşları

BİM savaşları

SON HABERLER

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Birlik, demokratik toplum inşasında rol alacak

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Ruşen Seydaoğlu: Barış kadınlar için önemli bir eşik

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Ağlamak gülmenin kardeşidir

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Dinlemekten korkma!

Bu yaşadığımız cehennem değilse nedir?

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Öcalan’a hayırlı-hayırsız çağrı hakikate vesiledir

PKK’nin 12. Kongresi: Tarihsel bir dönüm noktası

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

Zulme Karşı Direnmek

Bir son değil, dönüşüm

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

çözümü toplumsallaştırmak

başka bir türklük mümkün

Yazar: Yeni Yaşam
12 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır