‘Özgürlük İçin Barış Mitingi’ne çağrı yapan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanları, ülkede yaşanan krizin savaş politikalarından bağımsız ele alınamayacağını vurgulayarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sürece özgür bir şekilde dahil olması gerektiğinin altını çizdi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin ardından bir yandan herhangi bir adım atılmazken, diğer yandan da yıllardır olduğu gibi toplumsal barışın sağlanması için çalışmalar sürdürülüyor. Bu kapsamda, 1-16 Şubat tarihleri arasında 40’tan fazla merkezde halk toplantıları, çeşitli etkinlikler ve mitingler düzenlenecek. 2 Şubat’ta İstanbul, 8 Şubat’ta Amed ve 9 Şubat’ta Mersin’de mitingler gerçekleştirilecek.
DEM Parti İstanbul İl Örgütü de bu kapsamda, 2 Şubat’ta Esenyurt Meydan’ında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın katılımıyla “Özgürlük İçin Barış Mitingi” gerçekleştirilecek.
DEM Parti İstanbul Eşbaşkanları Gonca Yangöz ve Murat Kalmaz sürece ve gerçekleştirilecek mitinge dair değerlendirmelerde bulundu.
Yaşan sürecin barışın sağlanması açısından dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Gonca Yangöz, ülkenin her alanında yaşanan krizin, kaosun savaş politikalarından bağımsız ele alınamayacağını bundan dolayı barış talebinin önemli olduğunu söyledi. Murat Kalmaz ise devletin Kürt sorununun çözümü için adım atması gerektiğini belirtti.
‘Barış talebini yükseltiyoruz’
Gonca Yangöz, “Doğa kırımları, kadın katliamları, yoksulluk, hak ihlalleri, zindanlar var bütün bunların savaşla bağlantısı olduğunu düşündüğümüz için barış talebini yükseltiyoruz. Barış söylemini sadece DEM Parti olarak değil bütün halklarla beraber, bütün ezilenlerle, yok sayılanlarla, ötekilerle ve muhaliflerle çoğaltmak istiyoruz. Bu ülkede iktidar kendi varlığını devam ettirmek için savaşa ihtiyaç duyuyor. Müzakere sürecinde kendi elini güçlendirmek bizi de zayıflatacak bir sistemi yönetmeye çalışıyor. Biz de bunun karşısında bütün hakları, demokratik kitle örgütlerini, yokluğu, açlığı, emek sömürüsünü, kadın katliamlarını, doğayı katletmeyi kabul etmeyenleri o alanda bizimle birlikte olmaya çağırıyoruz” dedi.
‘Onurlu ve kalıcı bir barıştan yanayız’
“Mücadelemiz sadece kendimiz için değil, bu ülkedeki yaşayan bütün halklar için” diyen Gonca Yangöz, onurlu bir barıştan yana olduklarını vurguladı. Gonca Yangöz, “Bir diğerimizin diğerinin üzerinde üstünlüğü olmadığı, farklılığı olmadığı, hepimizin eşit düzende yaşayabildiği bir barış talebimiz var. Sayın Abdullah Öcalan baştan beri bu meselenin asıl muhatabı olduğunu, muhataplarıyla çözülmesi gerektiğini söylüyor. Muhataplarıyla çözülecek meselede DEM Parti heyetimizin de yaptığı görüşmeler, yürüteceği müzakere süreci hepimiz için önemli bir noktada. Süreç iyi değerlendirilirse Türkiye halkları ve yaşayanları açısından barışın gelmesi bir o kadar da yakın olacaktır. Barışın yolu eşit yurttaşlık isteyenlerle, inancını özgürce yaşamak isteyenlerle, kendi kimliği ile yaşamak isteyenlerle açılacak bir yoldur” diye belirtti.
39 ilçede çalışma
Mitinge dair İstanbul’un 39 ilçesinde çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirten Murat Kalmaz ise “Bütün Türkiye halklarını, sosyalist hareketleri, emekçileri, kadınları ve gençleri gerçekleştireceğimiz barış mitingine davet ediyoruz” dedi.
Murat Kalmaz, “Amacımız, toplumu bu sürece dahil ederek, Sayın Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu perspektifi yaşamsallaştırmak. Sayın Öcalan’ın rolünü oynayabilmesi için herkesin sürece dahil olması gerekiyor. Yapılan görüşmelerin beyan ve niyetten çıkması için herkese büyük rol ve görevler düşüyor. Çünkü Kürt sorunun çözümsüzlüğünden kaynaklanan sorunlar sadece Kürt halkını ilgilendirmiyor. Bu nedenle herkesin üzerinde düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Devlet adım atmalı’
Murat Kalmaz, “Suriye’deki gelişmelerle birlikte Kürtlerin artık çözümsüz olmadığı, Kürt sorununun sadece AKP ile çözülemeyeceği, ABD ve bölge devletlerinin içinde olduğu çok seçenekli bir sürecin ortaya çıktığını görmek gerekiyor. Kürt halkının direnişi ve devletin içte yaşadığı tıkanıklık, Rojava’yı ortadan kaldırma ve işgal saldırılarının amaca ulaşmaması Türkiye’yi bir çözüm arayışına götürdü. Çözüm noktasında da Sayın Öcalan’ın tek aktör ve muhatap olduğunun açığa çıkmasıyla görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmelerin sadece iktidar ve devletle sınırlı kalmaması gerekiyor. Bütün muhalefet ve kamuoyu tartışmalara dahil edilmelidir. Ortaya çıkan durumun pratikleşmesi noktasında toplumun bu sürece dahil olması, devletin pratik adım atması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Murat Kalmaz, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit politikaları sürdükçe ve sadece heyetin İmralı’ya gitmesine izin verilmesiyle bu sorun çözülmez. Sayın Öcalan, ilk görüşmede tecridin devam ettiğini belirtmişti. Kürt sorununun çözümü noktasında Türkiye’nin, Rojava’nın statüsünü tanıması ve saldırıları durdurması gerekiyor. Rojava’nın statüsünü kabul eden bir Türkiye, aynı zamanda Kürt sorununun çözümünde bir pratik ortaya koyacaktır. Bunları kabul eden bir devlet gerçekliği demokratikleşmeyi de beraberinde getirecektir” diye ekledi.
Kaynak: JINNEWS – MA