ESP, SKM ve SGDF’nin, ‘kuyu tipi’ cezaevlerindeki tutsaklarla dayanışmak için başlattığı 3 günlük açlık grevi sona erdi
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), Y, S, R Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevleri’nin kapatılmasına karşı tutsakların başlattığı açlık grevi eylemine destek vermek amacıyla 3 gün sürdürdüğü açlık grevi eylemini Bilim, Eğitim, Estetik, Sanat Araştırmaları Vakfı’nda (BEKSAV) gerçekleştirdikleri forumla sonlandırdı.
ESP üyesi Kerem Bükre, tutsakların kuyu tipi cezaevlerindeki tecride karşı direndiklerini söyleyerek, “Bizim amacımız bu direnişi işçilerin, emekçilerin gündemine sokmak. Açlık grevi eylemlerimiz devam edecek; İstanbul’da sonlandıracağız. Başka illerde yoldaşlarımız devam edecek. Bundan sonra cezaevleri önünde açıklamalar yaparak, tutsaklara kart göndererek, talepleri karşılanana kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz”
Ardında konuşan SGDF üyesi Sinem Çelebi, HDK ve İBB’ye yönelik operasyonlarda çok sayıda kişinin gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatarak, saldırılara karşı direniş ve umudun olduğunu söyledi.
Açlık grevi eylemindeki SKM üyesi Serpil Topal, tecride karşı ses çıkarmak zorunda olduklarını belirterek, “İşçiye, gençliğe, kadın özgürlük mücadelesine her türlü saldırıyı gerçekleştiren, halkın önüne yoksulluk krizi koyan bir iktidar var. Hapishane gerçekliği de bundan bağımsız değil. Hapishanelerde tecrit var. Ancak buna karşı büyük bir direnişte var. Toplumun bütün kesimlerinin buraya dayanarak mücadeleyi örmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Tutsaklar izole ediliyor’
Çorlu Cezaevi’nden 7 Mayıs’ta tahliye olan Cafer Özersoy, cezaevlerindeki yoğun hak ihlalleri ile tutsakların hayattan izole edilmek istenildiğini belirterek, “Cezaevlerinde 80 yaşında yürüyemeyen hasta tutsaklar var. Hücrelerde kameralar var, devrimcileri, yurtseverleri teslim almak istiyorlar. En ufak bir hak aramada hemen soruşturmalarla karşılaşıyorduk. Tutsak devrimciler bütün ezilenler için mücadele ediyor. Onların sesini tüm ezilen halklara duyurmak gerekiyor. Bunun için birleşik bir mücadele gerekli” diye belirtti.
9 yıllık tutsaklığın ardından 18 Mart’ta Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden tahliye olan Fethiye Ok ise iktidarın dışarıyı da cezaevine dönüştürerek, biat eden bir toplum yaratmak istediğine söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu da tutsaklarla dayanışmanın önemine işaret ederek, “Çok fazla ağırlaştırılmış müebbet alan arkadaş var, onlarla ilişkilerimizi güçlendirelim. Devlet çok net bir politika izliyor; görüşçü vermiyor, güvenlik soruşturmaları gerçekleştiriyor. Hepimizin yolu adliyelerden, Çağlayan’dan geçiyor, hepimizin soruşturması var. Dışarıyla tüm ilişkilerimizi kesmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
Forum yapılan tartışmaların ardından son buldu.
Kaynak: MA
