İBB protestolarını takip ettiği sırada tutuklanan tutuklanan İsveç gazetesi Dagens ETC’nin dış haber muhabiri Joakim Medin’e 11 ay 20 gün hapis cezası verildi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına karşı düzenlenen protesto eylemlerini takip etmek üzere Türkiye’ye gelen ve 28 Mart tarihinde tutuklanan İsveçli gazeteci Joakim Medin’in “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 79’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Avrupa Parlamentosu’ndan Jonas Sjöstedt ve İsveç Parlamentosu’ndan Ulrika Westerlund, Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü adına Martin Roux, İsveç’in Ankara Büyükelçisi Malena Mard, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu ile Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Gazeteciler Cemiyeti ve MLSA temsilcileri de salonda yer aldı.
Joakim Medin, duruşmaya tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Duruşma salonunda Joakim Medin için yeminli tercüman hazır bulundu. MLSA adına duruşmaya katılan avukat Veysel Ok tercümanın İngilizcesinin yetersiz olması nedeniyle çeviriyi SEGBİS odasında Medin ile birlikte bulunan avukat Batıkan Erkoç’un yapmasının daha sağlıklı olacağını belirtti. Tercüman’ın yetersiz kalması sonrası tercümeyi avukat Erkoç’un yapmasına karar verildi.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, Medin’in savunmasıyla devam etti. Joakim Medin, iddianamenin cezaevi idaresince henüz kendisine tebliğ edilmediğini aktardı.
Joakim Medin: Suçsuzum
Üzerine atılı suçlamaların kendisine okunduğu Joakim Medin, “Suçsuzum. Gazeteciyim ve uzun süredir Stocholm’de yabancı ilişkiler muhabiri olarak çalışıyorum. Farklı ülkelerin liderleri hakkında yorumlar ve haberler yapıyorum. Benim bu ülkeye gelme amacım bir haftasonu geçirip daha sonra Gazze’ye geçmekti. Ancak 33 gündür hapishanedeyim. Daha önce Beşar Esad’ın Suriye’deki hapishanesinde 8 gün geçirdim. Eminim ki Türkiye’deki yargı sistemi benim suçsuz olduğuma karar verecek” dedi.
Savunmaya müdahale
Joakim Medin’in, soruşturma sürecinde maruz bırakıldığı hak ihallerini anlatması üzerine araya giren mahkeme başkanı, “Bunlar esas açısından önemli değil. AYM’ye mi başvurursunuz, ne yaparsınız bilemem” sözlerini kullanırken, Joakim Medin’in avukatları savunma hakkının kısıtlanmasına tepki gösterdi.
Kendisine ait olmayan paylaşımlar yöneltildi
Tutuklanma sürecindeki savcılık ifadesinde kendisine ait olmayan sanal medya paylaşımlarının kendisine isnad edildiğine dikkat çeken Joakim Medin, “Paylaşımları tam olarak göremiyordum. Ekran uzaktaydı” bilgisini verirken, ifadenin 3 dakika gibi kısa bir sürede tamamlandığını belirtti.
‘Olay sırasında Almanya’daydım’
11 Ocak 2023 tarihinde küçük bir aktivist grup tarafından Edoğan’ın resminin olduğu maketin Stockholm merkezindeki belediye binasının önünde asıldığını hatırlatan Joakim Medin, “Grubun eylemine ilişkin sanal medyada paylaşımlar yapıldı. Olay sırasında orada değil, Almanya’daydım. Bu protesto ile herhangi bir ilgim yoktu. Sanal medya paylaşımı da yapmadım. Bunu özellikle belirtmek isterim. Buna karşın protestoya dair Türkiye medyası tarafından da paylaşımlar ve haberler yapıldı” diye konuştu.
Joakim Medin, 8 Ağustos 2023 tarihinde yaptığı başka bir haberde Erdoğan’ın maketinin LGBTİ+ bayrağı tuttuğu görseli kullanmasına dair yöneltilen suçlamaya dönük yaptığı savunmada da “görseli kendisinin değil, gazetenin editörleri tarafından seçildiğini” aktardı. Bu sırada mahkeme heyeti, “Neden görselde bu bayrak ve maket vardı” diye sordu. Medin ise “Bunu yapanların asıl amacı neydi bilemiyorum. Neden seçtiklerini bilemiyorum. Belki de ellerindeki tek görsel buydu” yanıtını verdi.
‘Protestoda İsveç Başbakanı da vardı’
“Yayınlanan görselden sorumlu değilim” diyen Joakim Medin, ayrıca dosyadaki gazete makalelerinden birini sanal medya hesaplarında dahi paylaşmadığına dikkat çekti. Medin, “Ben okuyucularıma Cumhurbaşkanı’na dönük kötü şöhretli görseli tanıtmak amacıyla okuyucularıma giriş yazısı yazdım. O protestoda İsveç başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız da vardı. İlginç bir şekilde onlar da bu konuda sessiz kaldılar” dedi.
Hakkındaki iddiaların gazetecilik faaliyetleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Joakim Medin, son olarak “Ben yazdıklarımdan para aldım ve insanların okumasını istedim. Ben bütün makalelerimi sosyal medya hesaplarımda paylaşırım. Bir amacım Erdoğan’ı aşağılamak değildi. Herhangi birini aşağılamak gazetecilikte etik değildir. Bu ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamındadır” sözlerini kullandı.
Ardından beyanlarda bulunan avukat Veysel Ok, mahkeme heyetine Medin’in basın kartlarını sundu. İddianamede 3 temel suçlama olduğuna vurgu yapan Ok, “Müvekkilin Erdoğan pankartıyla bir ilgisi yoktur, paylaşmamıştır. 11 Ocak’ta müvekkil Berlin’den Helsinki’ye gidiyor. Yani uçakta” dedi ve söz konusu yolculukların biletlerini de mahkeme heyetine sundu. Ok, “Sayın Cumhurbaşkanı, suç duyurusunda ‘hakereti bana Joakim yaptı’ demiyor. ‘Rojava Komitesi’ diyor. 9 Mart tarihinde müvekkil, Rusya’nın Ukrayna saldırısı ve İsveç-Finlandiya’nın NATO sürecini yazdı. Bununla ilgili İsveç’te protestolar oldu. Bu İsveç açısından yaşamsal bir kriz. Haber de sadece bununla ilgili. Fotoğrafın seçimi de gazetenin tercihi” sözlerini kullandı.
Veysel Ok, “İsveç’te İsveççe yazılan bir haberin Türkiye’de suça konu olması, ceza muhakemesi kanunu ve Türkiye’nin itibarı konusunda bir yanlış durum. Neredeyse her Türk medya organında yayınlanmış bir haberden bahsediyoruz. İktidara ya da muhalefete yakın medya tarafından paylaşılmış. Joakim’in tutuklanması Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden, gazeteci federasyonlarından eleştiri almasına neden oldu. Türkiye’de gazetecilik etik kuralları konuşulmasa da İsveç’te bu konu nettir” dedi. Medin’in Erdoğan’a kasten hakaret etme motivasyonu bulunmadığına vurgu yapan Veysel Ok, müvekkilinin beraatini talep etti.
11 ay 20 gün ceza
Daha sonra söz verilen iddia makamı, Medin’in isnat edilen Cumhurbaşkanına hakaret suçundan mahkumiyetine ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini mütalaa etti. Bunun üzerine ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Medin’e 11 ay 20 gün hapis cezası vererek tahliyesine karar verdi. Heyet, Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakıması (HAGB) uygulanmasına hükmetti.
Ne olmuştu?
Dagens ETC gazetesinin muhabiri olan Medin, 27 Mart’ta İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alındıktan bir gün sonra, “Silahlı örgüt üyeliği” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” iddialarıyla tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne konuldu. Savcılık, Medin’i 2023 yılında Stockholm’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın maketinin asıldığı bir protestoya katılmakla suçlarken, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da gazeteciyi “PKK’ye yakınlığıyla bilinen bir muhabir” olarak hedef gösterdi. İsveç Dışişleri Bakanlığı ise Medin’in tutuklanmasını “hükümetin öncelikli gündem maddesi” olarak tanımlarken, İsveçli gazetecilik örgütleri ve uluslararası basın kuruluşları gazetecinin yalnızca mesleki faaliyetleri nedeniyle cezalandırıldığını vurgulayarak serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Kaynak: MA