Aralık ayında belirlenecek olan 2026 yılı asgari ücret miktarına dair konuşan İzmirli yurttaşlar, ‘Kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor’ diyerek yapılacak zammın da enflasyon karşısında eriyeceğini belirtti
Meclis’te, 2026 Yıllı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. Bütçeden büyük pay yine “savunma” harcamalarına ayrılırken, işçiler, çiftçiler kadınlar ve gençler ile eğitim ve sağlık harcamaları için yine yetersiz bütçe ayrıldı.
Öte yandan 2026 yılı için uygulanacak asgari ücret görüşmeleri de bir yandan devam ediyor. Mevcut 22 bin 104 TL’lik asgari ücret, 28 bin 412 TL olan açlık sınırının altında kalıyor.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) geçtiğimiz ay yayımladığı enflasyon bülteninde Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde hem gıda hem de ortalama enflasyonun en yüksek görüldüğü ülke olarak kayıtlara geçti. DİSK-AR’ın verilerine göre; Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 36,06 iken, Avrupa ülkeleri ortalaması yüzde 3 olarak görüldü. Yine verilerde yıllık ortalama enflasyon, Türkiye’de yüzde 33,29 iken bu oran Avrupa ülkelerinde 2,2 olarak kaydedildi.
Meclis’te süren bütçe ve asgari ücret görüşmelerine ilişkin konuşan İzmirli yurttaşlar, belirlenecek asgari ücret miktarının ihtiyaçları karşılayacak düzeyde olması gerektiğini belirtti.
‘Asgari ücret en az 40 bin TL olmalı’
Asgari ücretle geçinebilmenin imkansız olduğunu söyleyen Rıza Üzer, emekli olduğunu ama yine de çalışmak zorunda kaldığını ifade ederek, “O parayı kendileri alsınlar, bakalım bir ay geçinebiliyorlar mı? Asgari ücret en az 40 bin TL olmalı. Kaşıkla veriyor kepçeyle geri alıyor” diye belirtti.
Yurtdışında yaşayan ve İzmir’e tatile gelen Yıldız Fuaylf, asgari ücrete göre fiyatların pahalı olduğunu belirterek, halkta geçim derdinin olduğunu belirterek, “Yemek, içmek her insanın ihtiyacı. Ben bunu yapamadıktan sonra… Kirayı, elektriği ödeyemiyor insanlar. Bir yemeğe gidilemiyorsa bence bir yanlışlık var” diye konuştu.
‘Zam yapmasınlar o zaman yeter’
Sait Öztürkan da 30 bin TL’nin konuşulduğunu ve bunun da yetmeyeceğini ifade ederek, “Her şey yüzde 100 artıyor. Yapacakları yüzde 30 en fazla. Kimi 30 bin TL’ye razıyım diyor da 30 olsa da yetmez ki. Kirada olanlar var. Hiçbir şeye zam olmasın. Zam yapmasınlar o zaman yeter. Ama durmuyor ki zamlar” diye tepki gösterdi.
Çiğdem Sever de “Bunun bir de elektrik, su faturası var. Asgari ücret 30 bin TL’nin üstünde olmalı. Burada en düşük kiralar 20 bin TL’den başlıyor. 30 bin TL’nin üstünde olmalı ki bir aile rahatlıkla geçinebilsin” dedi.
Mevcut asgari ücretle geçinemediğini belirten Günay Düzgün ise “Çünkü her şeye zam yapılıyor. Daha asgari ücrete zam gelmeden olan gidiyor. Eşim de çalışıyor ben de çalışıyorum. Öğrencim var ama geçinemiyoruz” diye konuştu.
Nurettin Aydın, “Ben dört kere kalp krizi geçirdim. Şu anda 6 tane raporum var. Ben bu raporlardan dolayı ilacımı alamıyorum. Türkiye batmış, bitmiş. 1 kilo şeker pandemiden önce 4 TL’ydi şimdi 124 TL. Demek ki paranın kıymeti kalmadı. Asgari ücret şuan 22 bin TL. 30 bin TL’de olsa yetmez. Her şeye zam yapılıyor, insanlardan alınıyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA








