Aydın coğrafyasının neredeyse tamamının JES sahası haline getirilmesinde katkısı olan Aydın Valisi’nin İzmir’e atanmasının hemen peşinden Seferihisar’da 14 adet sondaj yapılacak olması dikkat çekti
Türkiye’de belirlenen jeotermal sahaların yüzde 67’sinin Aydın’da olduğu açıklanmıştı. Bu açıklamaların peşinden Aydın coğrafyasının yüzde 80’inin jeotermal sondaj sahası olarak belirlendi. Jeotermal enerji santrallerine (JES) karşı tepkiler artarken, JES sahaları Türkiye’nin dört bir yanında artarak ortaya çıkmaya başladı. Aydın’da JES’lere sınırsız özgürlük sağlanarak istedikleri yerde sondaj yapmalarının önü valilik katsıyla açılırken İzmir’e atanan Aydın Valisi’nin ve yardımcılarının katkıları büyüktü. Aydın yerel basınına yayınlanan haber ve resimlerde Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat’ın JES şirketi yetkilileri ile Didim’de bir yatta görüntüleri paylaşılmıştı.
Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger’in İzmir Valiliği’ne atanmasının peşi sıra Seferihisar’da 14 adet JES sondajına izin verilmesi dikkat çekti. Küçük Menderes Enerji Petrol Jeotermal Maden A.Ş tarafından İzmir’in Menderes ve Seferihisar ilçelerindeki 14 noktada jeotermal kaynak araması yapacağı duyuruldu. 14 sondaj yerinin 13’ünün tarım alanı içinde kalırken, bazı sondajların evlere 50 metre uzaklıkta olması ise Aydın’da JES’lere sağlanan sınırsız özgürlüğü hatırlattı. Şirket, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ÇED başvurusunda bulanarak sondaj sürecini başlattı.
Projede yer alan bazı bilgiler dikkat çekici. Proje dosyasında, “Açılması planlanan kuyular Orhanlı ve Yeniköy Mahalleleri mevkilerinde yer almakta olup bazı sondaj lokasyonlarına yakın mesafede (50 m) haneler bulunmaktadır. ÇED Kararının alınması sonrasında tarım alanı içerisinde kalan 13 adet sondaj lokasyonunun tarım dışı amaçla kullanımı için öncelikle “Jeotermal Kaynak Arama ve Kuyu Açma Ön İzni” alınacak, kuyunun kullanılabilir nitelikte olması durumunda on iki (12) ay içerisinde 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu” hükümleri gereğince İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve/veya Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan gerekli izinler alınacaktır” ifadeleri fazla söze gerek duyulmadan durumu özetlemektedir. Aydın’da ne ön izinlerde ne de toprak koruma kurulu kararlarında JES’leri engelleyen bir gelişme bugüne kadar yaşanmadı.
Tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla yasayla kurulan Toprak Koruma Kurulu, Vali başkanlığında 5 kamu temsilcisi, 3 sivil toplum kuruluşlarından temsilci ve bir de üniversite temsilcisi olmak üzere toplam 9 üyeden oluşuyor. Kurul, 9 üyeyle toplanıp en az 6 üyenin aynı yönde oy kullanmasıyla karar alabiliyordu. 2018’de o dönem Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olan Tarım ve Orman Bakanlığı, ‘Tarım Arazilerinin Korunması, Kullanılması ve Planlanmasına Dair Yönetmelik’ yayımladı. Yönetmelikte yapılan değişiklikle, bundan böyle tarım arazilerinin enerji ve ulaştırma yatırımlarına açılıp açılmayacağının oylanacağı toplantılarda 6 üye şartı kaldırıldı. Kurul, bu konudaki kararları toplantıya katılan üyelerin çoğunluğu ile alabilmesi sağlandı. Bu yönetmel,k değişikliği ile kurul isterse 2 ya da 3 üyeyle toplanıp sadece 2 üyenin oyuyla verimli tarım arazilerini yağmaya açabilir hale getirildi.
JES’lere karşı direnen halka valilik kararları ile türlü trülü cezalar verilmeye başlandı. JES’e direnen Aydın Beyköy ve Kuyucular Mahallesi’ndeki 35 yurttaşa fiziksel mesafe kuralına uymadıkları gerekçesiyle 3 bin 150’şer lira ceza kesildi. Bu da yetmedi JES’lere karşı direnen köylülerin araçlarına yol kıyısıonda durdukları için tarfik cezaları uygulandı. Tüm ceza uygulamaları krornavirüs salgını döneminde halkın evlere kapatılarak şirketlere çalışma izni verilmesiyle birlikte valiliklerin JES şirketlerini koruyup kolladıkları açıkça görünür oldu. JES şirketleri ÇED sürecinin bitmesini beklemeden, sondaj ruhsatı almadan arazilere yerleşmeleri ve hatta sondaj yapmaya başlamalarına göz yuman valilik bu duruma tepki gösteren halka ise cezalar kesilmesi Aydın’da büyük bir tepkiyi ortaya çıkarmış durumda.
EKOLOJİ SERVİSİ