Türkiye coğrafyasının dört bir yanında sayıları her geçen gün artan JES’lerin yarattığı sorunlar büyümeye devam ediyor. Manisa’da yaşanan patlama sonrası üzüm bağları ve yeraltı suları zehirlendi
Jeotermal şirketlerinin Aydın’dan sonra en çok mesken tuttukları Manisa’da önceki gün jeotermal kuyusunda patlama yaşanmış ve 1 işçi yanarak yaralanırken 30 dekar alanda bulunan üzüm bağı adeta katliama uğramıştı. Saatte yaklaşık 100 ton debi ile akan jeotermal akışkan, havaya fışkırarak, çevreye yayıldı. Bağı sıcak suyla dolarak zarar gören ziraat mühendisi Hakan Turhan, “Özel bir firmaya ait sıcak su kuyusunda gece asit basma esnasında kuyunun ağzında yırtık meydana geldiği söyleniyor. Resmi makamlara gerekli dilekçemizi verdik. Alaşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, sıcak su patmamasını tespit etti. Sıcak sudan numuneler aldı. Su çok fazla sıcaktı. Suda sarımsı bir renk var. Çıkan su, çok yüksek dereceli bir su.. Bağlar şu an uyku halinde. Ama sezona geçildiğinde bağlar uyanmaya başladığında, ot bile yetişmeyeceği geçmişte yaşanan örneklerle tescillenmiştir. Bu bağlardan kesinlikle ürün alacağımızı düşünmüyoruz. 4-5 yıl burada herhangi bir bitki yetişmeyecek” sözleriyle yaşadıklarını aktardı.
ZMO açıklama yaptı
Alaşehir’de meydana gelen jeotermal patlamasıyla ilgili Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi Yönetim Kurulu tarafından açıklama yapıldı. Açıklamada, “Tehlikenin boyutları Alaşehir’i aşmış tüm Manisa ilini tehdit eder hale gelmiştir. İzmir’in içme suyunun büyük bölümünün Manisa’dan sağlandığı düşünüldüğünde olayın boyutları daha da artmaktadır” ifadelerine yer verildi. Yazılı açıklamanın devamında şu bilgilere yer verildi: “Manisa’nın Alaşehir İlçesi Toygar köyü çay içi mevkiinde bulunan jeotermal kuyuda meydana gelen patlamadan sonra yeraltından dakikada 100 debi eriyik araziye akmaya başladı. Bölgede bulunan araziler bu eriyik tarafından baskın altında kaldı. İnsan sağlığı ve bağlar için büyük tehdit olan eriyik, içinde başta birçok ağır metali barındırmaktadır. Gediz Nehri’nin kolları olan Sarıkız deresi ve Alaşehir çaylarına akmaktadır, yeraltı sularına karışmaktadır. Tehlikenin boyutları Alaşehir’i aşmış tüm Manisa ilini tehdit eder hale gelmiştir. İzmir’in içme suyunun büyük bölümünün Manisa’dan sağlandığı düşünüldüğünde olayın boyutları daha da artmaktadır. Manisa’da bu tür olaylara davetiye çıkaran yeni kuyuların açılmasına izin verilmemlidir.”
MANİSA