JINNEWS’in Temmuz ayı şiddet çetelesine göre, 28 kadın ve 3 çocuk katledilirken, 25 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
Kadınlar ve çocuklar her gün sistematik şiddet, cinsel saldırı ve tecavüzle karşı karşıya kalıyor. Devletin kadın politikaları ve yargının cezasızlık pratiği, failler için koruyucu bir zırh işlevi görüyor. Şüpheli kadın ölümleri çoğunlukla “intihar” olarak kayıtlara geçirilerek dosyalar kapatılıyor ya da hiç açılmıyor. Bu cezasızlık iklimi, erkek şiddetini besleyen en temel faktörlerden biri olarak yeni kadın katliamlarına zemin hazırlıyor. Ancak artan şiddete rağmen kadınlar hak mücadelesinden vazgeçmiyor; hukuksal, toplumsal ve örgütsel alanda direnç göstererek adalet arayışını sürdürüyor.
JINNEWS’in basına yansıyan haberlerden derlediği verilere göre Temmuz ayında, 28 kadın ve 3 çocuk katledildi, 25 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi.
Fail en yakındaki
9 kadın evli olduğu, 1 kadın kayınpederi, 1 kadın ağabeyi, 6 kadın birlikte olduğu, 1 kadın oğlu, 2 kadın tanıdıkları, 3 kadın akrabası, 3 kadın boşandığı, 1 kadın ayrıldığı, 1 kadın boşanma aşamasında olduğu erkekler tarafından katledildi.
Katledilen kadınların illere göre dağılımı
İstanbul’da 5, Amed’de 3, Amasya’da 1, Antalya’da 1, Zonguldak’ta 1, Samsun’da 1, Ardahan’da 1, Ankara’da 1, Meletî’de 2, Bartın’da 1, Eskişehir’de 1, Muğla 1, İzmir 1, Mereş’te 1, Mersin’de 3, Denizli 1, Edirne 1, Adana 1 ve Hatay’da 1 kadın katledildi.
Veriler bize ne anlatıyor?
Temmuz ayı verileri, kadın katliamlarının büyük ölçüde aile içinden ya da en yakın erkek çevresinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Katledilen kadınların çoğu evli oldukları ya da birlikte oldukları erkekler tarafından katledilirken, kullanılan yöntemlerde ateşli silah öne çıkıyor. Bu durum, erkek şiddetinin hem sistematik hem de giderek daha tehlikeli bir boyuta taşındığını gösteriyor.
Katliamların İstanbul, Amed ve Mersin gibi kentlerde yoğunlaşması; şiddetin hem metropollerdeki yaygınlığını hem de farklı coğrafyalarda benzer biçimlerde seyrettiğini gösteriyor. Bölgesel ya da kültürel farklılıklardan bağımsız olarak, kadınlara yönelik erkek şiddeti her yerde benzer biçimde örgütlü ve sistematik bir hal alıyor.
HABER MERKEZİ