JİTEM davasında tüm sanıklar hakkında beraat verilmesine tepki gösteren kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, “Yargı sisteminin bu tür kararları ne yazık ki kayıp yakınlarının dinmeyen acısını katbekat artırmıştır” diyerek tepki gösterdi
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, oturma eylemlerinin 566’ıncısını gerçekleştirdi. İHD Şube binası önünde gerçekleştirilen eylemde, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” yazılı pankart açıldı, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme, Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın da katıldı.
Bu haftaki eylemde Diyarbakır Barosu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Hak İnisiyatifi Derneği ve Diyarbakır Tabip Odası ile birlikte ortak açıklama yapıldı.
Basın açıklamasını okuyan İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, zorla kaybettirilen kayıpların akıbetinin ortaya çıkarılması ve faillerin yargılanması için uzun yıllardır kamusal alanda verilen mücadelenin kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğünü hatırlattı. Yalçın, var olan toplumsal travmaların iyileşmesi ve toplumsal tahribatların onarılmasının ancak hakikatlerin ortaya çıkartılıp geçmişle yüzleşerek mümkün olabileceğini belirtti.
‘Cezasızlık politikasına destek olmuştur’
Yaşanan bu ağır insan hakları ihalelerinde devletin ve siyasal iktidarın olayların aydınlatılması yönünde yükümlülüğünü yerine getirmediğinden dolayı gerçekleştiğini vurgulayan Yalçın, “Diğer yandan yargı sistemi de kayıplarımızın dava dosyalarında yer alan birçok somut belge ve tanık beyanına rağmen failleri aklayarak veya yargılama neticesinde beraat ettirerek cezasızlık politikasına destek olmuştur” dedi.
‘Kayıp yakınlarının dinmeyen acısı katbekat arttı’
Kamuoyunda “JİTEM Davası” olarak bilinen ve 1993-1996 yılları arasında 19 kişinin zorla kaybedilmesinden dolayı yargılanan tüm sanıkların dün itibariyle beraat ettirildiğine ve cezasızlık politikasın ısrar edildiğine dikkat çeken Yalçın, “Yargı sisteminin bu tür kararları ne yazık ki kayıp yakınlarının dinmeyen acısını katbekat artırmıştır” şeklinde konuştu.
‘Israrla hakikatı haykırmaya devam edeceğiz’
TBMM çatısı altında “Geçmişle Yüzleşme ve Hakikatleri Araştırma Komisyonu”nun kurulması ve çalışmaların başlaması için gerekli adımlarını atılması yönünde çağrılarını yinelediklerini söyleyen Yalçın, “Hakikat bu mekanda 10 metre karelik bir yere sıyrılmayacak kadar yüce bir değerdir. Dolayısıyla Diyarbakır Valiliğinin anlamsız ve hukuka aykırı keyfi yasaklamalarından dolayı 10 metre karelik alanda yaptığımız bu eylemde, ısrarla hakikatti haykırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
5 dakikalık oturma eyleminin ardından kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, 5 Temmuz 1991’de JİTEM elemanların tarafından evinden alınan ve katledilen Halkın Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın Mardin Kapı Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret etti.
Siyasi ve adli makamlara çağrı
Batman’da ise, kayıp yakınları ve İHD Şube yöneticileri, oturma eyleminin 472’ncisi için dernek binasında bir araya geldi.
“Kayıplar bulunsun failler yargılansın” yazılı pankartın açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eylemde konuşan İHD Şube yöneticilerinden Ercan Başar, “Kayıplarımızın akıbeti açıklansın, ailelere bu acıları yaşatanlar yargılanarak cezalandırılsın!” talebiyle bir arada olduklarını ifade ederek, “Bizler hak savunucuları; devleti yönetenlere buradan bir kez daha sesleniyoruz; adaletin sağlanması için yürüttüğümüz bu meşru ve ahlaki mücadeleyi sizler görmezden gelemezsiniz. Haklı taleplerimizi tanımak ve hayata geçirmekle yükümlüsünüz” dedi.
Başar, 24 Aralık 1994’te İstanbul’da gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Bahçeci’nin hikayesini anlattı. Gözaltında kaybedilen insanların akıbetini açığa çıkartacak etkin bir soruşturma başlatılması için yıllardır yaptıkları çağrıların bugüne kadar karşılık bulmadığını ifade eden Başar, İsmail Bahçeci başta olmak üzere tüm kayıpların faillerinin açığa çıkarılması ve yargılanmaları için siyasal iktidarı, adli ve idari makamları göreve çağırdı.
Açıklamanın ardından kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları, oturma eylemi gerçekleştirdi.
Faik Kevci’nin akıbeti soruldu
İHD İzmir Şubesi, 1993 yılında sivil giyimli kişiler tarafından kaçırılan Faik Kevci’nin akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi yöneticileri ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla gerçekleştirdikleri eylemde Başbakanlık binası önünde bir araya geldi. Eyleme EGE Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER), Barış Anneleri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi destek verdi. “Kayıplar belli, failler nerede” pankartının taşındığı eylemde, açıklamayı İHD Şube Yöneticisi Ahmet Çiçek yaptı.
Çiçek, Urfa’nın Viranşehir ilçesinde bakkal dükkanına 8 Aralık 1993 tarihinde gelen sivil giyimli kişiler tarafından kaçırılma öyküsünü paylaştı.
Kevci ailesinin dönemin Urfa Valisi Ziyaeddin Akbulut’a dilekçe verdiğini ancak Vali’nin onları terörle mücadele şubesine yönlendirdiğini anlatan Çiçek, “TEM Şubedeki görevliler; Faik’in kendilerinde olmadığını, bu tür resmi olmayan alımlardan haberlerinin olamayacağını, olsa dahi yetkilerini aşacağını söyledi. O anda kapıda duran komiser onlara ‘ortalığı karıştırıyorsunuz, gidin evinizde oturun’ dedi. Tehdit edilen Kevci ailesinin resmi başvuruları kayda değer bulunmadı, işleme konulmadı. Ailesi hâlâ Faik Kevci’yi arıyor” dedi.
Çiçek, sonuna kadar zorla kaybetmelere karşı mücadele edeceklerini ifade etti.