• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Temmuz 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kafadan körlük-Hicri İzgören

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
31 Ocak 2019
Kategori: Yazarlar
0
Paylaşım
5
Görüntüleme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Daha önce okuduğumuz bazı kitaplar bir süre sonra kendini yeniden duyumsatır ve yeniden okutur kendini. Bunda kitabın derinliği,dimağımızda bıraktığı tat kadar, içinde bulunduğunuz bireysel ve toplumsal iklim, zamanın ruh hali de etkili olsa gerek.

“Körlük” adlı kitap da böyle duyumsattı ve dayattı kendini.

Nobel Edebiyat Ödüllü Portekizli yazar Jose Saramago’nun ‘Körlük’ adlı kitabı bir yandan kafalarımızdaki körlüğü metaforlarla acımasız yüzümüze çarparken diğer yandan sistem eleştirisiyle birlikte gerçek anlamda görmeye başlamak için ödememiz gereken bedel ve bilinci nasıl terbiye etmemiz gerektiğini de çarpıcı bir  biçimde anlatıyor.

Yazar kişinin algı ve anlayışının körleşmelerini gören körler biçiminde betimliyor: Körlük  kavramını bir metafor olarak ele alır. Biraz karışık oldu farkındayım ama kitap da karışık. Karışık ama okuyana vermek istediği çok net. Verilmek istenen mesaj günümüzde iktidarların bir toplumu körleştirerek duyarsızlığı ve bencilliği bir salgın gibi yaymasıyla ilgilidir..

‘Körlük’ insanı ürküntü veren bir roman, beklenmeyen bir felaket içinde yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğü, nasıl bencilleştiğini ve değer yargılarının nasıl tuz-buz edildiğini anlatıyor. Körlükten söz ederken bizi aydınlatıyor, bakar -görmez gözlerimizi açıyor.

Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Ancak karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülür. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır, bir hastanede. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık hüküm sürmektedir artık. Yaşam durmuştur, insanların tek çabası, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktır. Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanır. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere rehberlik eden bir kadın da vardır. Bu yedi kişi, cehenneme dönen bu kentte, hayatta kalabilmek için inanılmaz bir mücadele verir. Saramago’nun müthiş bir gözlem gücüyle betimlediği bu kaotik dünya, insanın karanlık yüzünün simgesi.

(“-Neden kör olduk?

-Bilmiyorum, bunun nedeni bir gün keşfedilir. Ne düşündüğümü söylememi ister misin?

-Söyle.

-Sonradan kör olmadığımızı düşünmüyorum, biz zaten kördük!

-Gören körler mi?

-Evet.gördüğü halde görmeyen körler.”)

***

“Kimse görmek istemeyen kadar kör olamaz” diyen İbni Sina da bu durumu istemimize bağlar.

Burda sözkonusu yapılan duyu işlevsizliği değil tabi. Kafalardaki körlüklerden söz ediyoruz. Yoksa gerçekte görme engelli olup kafasının içi aydınlık, kalbiyle gören âmâ’ları biliriz.

Böyle düşününce hep hayatının bir bölümünü görme yetisini kaybederek geçiren Arjantin’li yazar Jorge Luis Borges gelir aklıma. Borges doğuştan kör biri değildir. Sonraları yitirmiş görme yetisini.

Kalıtımsal bir hastalıktan dolayı zaten görme bozukluğu olan Borges sonrasında zaman geçtikçe görme yetisini tümüyle kaybeder. “Gecenin ağır ağır inişi yarım yüzyıldan fazla sürdü” diye belirtir bu süreci.

Arjantin’de faşist Peron yönetiminin alaşağı edilmesinden sonra çok arzu ettiği büyük bir kütüphanenin müdürlüğüne atanır.

“Ben cenneti her zaman bir bahçe olarak değil, bir kütüphane olarak düşünmüşümdür” diyen Borges sayısız kitabı barındıran bir kütüphanenin başındadır ama ne yazık ki o kitapları okuyamayacak durumdadır. Çünkü artık görme yetisini yitirmiştir.

Bu durumunu bir şiirinde: “Kimse yakınıp yerindiğimi sanmasın /bu lütfundan yüce Tanrı’nın, / bana ilahi bir şaka yaptı / kitabı ve körlüğü aynı anda bağışladı.” dizeleriyle dile getirecektir.

Hadi bu iki yazardan biz de bir mesaj çıkaralım Borges gibi bize de” körlük’ “bahşledilmeden” okuyalım. İmkanlarımızı değerlendirelim. Ve de Saramago’nun roman kahramanları gibi “Körlük” illetine tutulmayalım.

Önceki Haber

Dünyanın gri halleri-Azad Barış

Sonraki Haber

Nükleer endüstrinin manipülatif ikna aracı çocuklar-Pınar Demircan

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

O mağaralar…

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Dört çocuğuyla birlikte sığındığı bir mağarada ölümle burun buruna geçen günlerden sonra çıkarılmıştı. Ağıt yakar gibi anlatırdı halen tanıdığı kadınların...

Yazarlar

11 Temmuz’dan sonra

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

New York'ta aralarında Anadolu Ajansının (AA) da bulunduğu bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi...

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan şey şudur: Hem düşünen hem hisseden, hem sorgulayan hem de umut eden bir...

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Silahların küllerinden doğan Anka Kuşu

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

“Barış, savaşın bittiği yer değil, umudun başladığı yerdir.” Desmond Tutu Süleymaniye’nin Casenê Mağarası’nda tarihin gölgesinde bir an yaşandı. Sadece Kürtler...

Gönderilmemiş mektup

PKK’ye veda ederken…

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Yaklaşık 40 yıldır Kürt siyasetçilerimiz, yazarlarımız, aydınlarımız ‘Çok kritik ve hayati önemde bir zamandan geçiyoruz’ diye söze girerlerdi. Bu sefer...

Herhalde artık bir şeyler değişir

Herhalde artık bir şeyler değişir

Yazar: Yeni Yaşam
14 Temmuz 2025

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürdistan özgürlük gerillasını ‘silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiş’ için silah...

Sonraki Haber

Nükleer endüstrinin manipülatif ikna aracı çocuklar-Pınar Demircan

SON HABERLER

Ateş ve umut

Ateş ve umut

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

‘Ama emperyalizm’ diyorsak…

O mağaralar…

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Yazarlar

11 Temmuz’dan sonra

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Ulus – devletlerin panzehri: Demokratik ulus

Ulus – devletlerin panzehri: Demokratik ulus

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Özgürlük yolunda birlik: Öcalan ve halk

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Rızanın inşası ve barışın gölgesi

Rızanın inşası ve barışın gölgesi

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

Savaştaki barış

Savaştaki barış

Yazar: Yeni Yaşam
15 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır