Jin, Jiyan, Azadî felsefesi toplumsal özgürlüğün temeli oldu. Kendini özgürleştiren kadın, toplumunu da özgürleştiriyor. Önce devrim sonra kadın özgürlüğü anlayışı, Rojava Devrimi ile yıkıldı. Özgürlüğün temeli kadın özgürlüğü ile atıldı
Afşin Aybar
Bir devrim kültürleştiği oranda kalıcı olabilir. Rojava Devrimi’nin kültürleşmesi için başlangıç olarak zihniyet dönüşümünün gelişmesine temel olan akademiler örgütlendi. Sadece kadınların olduğu ve kadınların birbirini eğittiği kadın akademileri geliştirildi. Kadınlar kendilerini güçlendirdikçe erkeğin değişim-dönüşümü için de rol üstlenip erkekler için özgün devreler başlattılar. Daha önce erkeğin kadın hakkında aldığı tek taraflı kararlar, adaletsizlik, eşitsizlik kadının bilinçlenmesi ile ortadan kalktı.
Eş başkanlık sistemi 2012’de devrimle beraber hayata geçirildi. Eş başkanlık sistemi, örülen yeni yaşama kadın bakış açısı kazandırırken, kadınların alınan kararların dışında kalmasının da önü alınmış oldu. PYD ile başlayan eş başkanlık sistemi, yaşamın her alanına yayıldı. Sistem kadınların öncülüğünde örgütlendi ve kadın iradesini ortaya çıkardı. Eş başkanlık sisteminin geliştirilmesi kadına karşı olan ön yargıları yıktı. Kadının kararlara dahil olması, yönetimde kadın iradesi ve aklı ile yer alması erkek egemen zihniyet ile inşa edilen sistemi deşifre etti. Bu anlamda kadın değiştikçe, özgürleştikçe bu, topluma da yansıdı, yaşamın akışını değiştirdi.
Kadınlar Demokratik Ulus’un inşasında önemli rol üslendiler. Demokratik Ulus, mevcut sisteme karşı toplumsal gerçekliğe uygun tüm kesimleri kapsayan, köyden ve mahallelerden başlayarak tüm toplumu ayırım gözetmeksizin örgütleyen bir sistem şeklinde gelişti. Bu sistemi örgütlemede kadınlar tüm boyutlarda yer alarak hem sistem inşası hem de kadınların sorunları ile tek tek ilgilendiler. Özelde, eğitim, sağlık, adalet, basın, siyaset, savunma gibi birçok alanda sistemi ilmek ilmek ördüler. Kadınlar sistemi inşa ederken edindikleri cins bilinci ve kimliği ile sistemde yer aldılar.
Kadınlar mücadeleye katılımlarını örgütlü temelde geliştirmek için kadın ittifakları kurup, kendilerini daha da güçlendirdiler. Kongra Star öncülüğünde farklı ulus, inanç, din, siyasi parti ve örgütten oluşan 53 kadın örgütü bir araya gelerek, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi’ni kurdu. Kadınların bir araya gelmesi toplumu da birleştirdi. Bu, ‘kadınlar bir araya gelemez’ diyen zihniyeti parçaladı. Kadınlar öz kimlikleriyle bilinçlendikçe, xwebûn olarak bir araya daha rahat gelebileceklerini göstermiş oldular.
Kadın eliyle oluşan değişimin dünya kamuoyuna yansıması da büyük oldu. Bunun içindir ki çok büyük destek aldı, dünyaya ilham oldu. Dünyanın her yerinden insanlar gelip devrime katıldılar, öğrendiler. İnsanlar Rojava’yı sahiplendi, Rojava da gelenlere kucak açtı ve herkesin devrimden olumlu anlamda faydalanmasını sağladı. Bir yandan inşa, bir yandan savaş ile bir toplum kendi küllerinden bu şekilde yeniden can buldu.
Örgütlü kadın, güçlü kadındır, kendini, gücünü tanıyan kadının iradesi ve güveni olur. Bu minvalde Jineoloji bilimi ile kendini tanıyan kadın gelişti. Devrimin en stratejik çalışması kadının kendi gücünü tanıması, iradeleşmesi ve örgütlemesiydi. Mevcut sistemi değiştirmek için geriliklere, adaletsizliğe ve köleliğe mahkum olmasın diye Jineoloji bilimi ile kendini bilinçlendirdi ve mücadele yürütüyor.
Bu mücadele içerisinde öncüleşen, hesapsızca katılan, egemen sistemi aşan kadınlar yetişti. Arin Mirkan, Avesta Xabur, Daye Aqide, Daye Menice, Hevrin Xelef, Zehra, Hindo Saad, Yusra, Gule Selmo, Zeynep Saruxan… ve adını sayamayacağımız binlerce kadın mücadelede en ön saflarda yer alarak hiçbir korku ve kaygı gütmeden toplumunu savundu. Her yönüyle devrime cesaretli bir şekilde katılım sağladı. Demokrasi kültürü bu şekilde inşa edildi.
Jin, Jiyan, Azadî felsefesi toplumsal özgürlüğün temeli oldu. Kendini özgürleştiren kadın, toplumunu da özgürleştiriyor. Önce devrim sonra kadın özgürlüğü anlayışı, Rojava Devrimi ile yıkıldı. Özgürlüğün temeli kadın özgürlüğü ile atıldı. Yine, küçük burjuva bireysel özgürlük anlayışının özgürlük getirmediği, kadın özgürlüğü temelinde, toplumsal özgürlükle başarının olacağı Rojava Devrim pratiği ile anlaşılmış oldu. Bir anlamda özgürlüğün yeşerdiği mekan oldu.
Bunun en somut örneği, halkın kadın öncülüğünde DAİŞ gibi gerici güçlere karşı savaşında yaşandı. Erkek egemen zihniyetin en çirkin hali olan DAİŞ gericiliğine karşı halkın ve kadınların gücünün çok daha güçlü olduğu anlaşılmış oldu. Zalimliğin ve zorbalığın yok edildiği, doğruluğun, iyiliğin ve güzelliklerin inşa edildiği bir yer haline geldi Rojava.
Toplumun, Devrimci Halk Savaşı ile kendini koruyabileceği ve öz gücüne dayanarak var olabileceğini, özgür olabileceğini ispatlayarak aslında tüm insanlığa emsal oldu. Günümüzde Tişrîn barajında işgale karşı direnişte, kadınlar öncülük yapıyor.
Devrimle beraber kuşkusuz çok büyük değerler yaratıldı. Toplum bu değerler etrafında bir araya gelerek yurtseverlik duygularını pekiştirdi. Eskinin toprağından kaçan, toplumunu hor gören, küçük ve değersiz gören bakış açısı değişerek toprağına, halkına, değerlerine bağlı yurtseverlik duyguları gelişerek güçlendi. Devrimin oluşturduğu değerler, maneviyatı ve bağlılığı oldukça güçlü kıldı. Gelişen bu iradedir ki şimdi tüm gücüyle, ölümü pahasına toprağını savunuyor ve geri adım atmıyor.
Devrim, oluşan ve oluşturan bir süreçtir, bu süreç bugün de kadınlar öncülüğünde devam ediyor. Başaran kadın devrimi olacaktır. Kadın devrimi öncülüğünde kazanan halklar olacaktır.