Mücadelesini tuvale yansıtan akademisyen Arzu Otu, ‘Bir Heykelin Gölgesinde’ adlı sergisiyle, kadın özgürlük mücadelesini hem görsel hem sembolik düzeyde sanatseverlerle buluşturuyor
Kültür ve sanat alanında yaşanan baskıların yanı sıra kadınlara yönelik eşitsizlik ve kadınların toplumdan izole olmasına karşı, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Araştırma Görevlisi Arzu Oto, “Bir Heykelin Gölgesinde” adlı bir sergi çalışması gerçekleştirdi. Kemeraltı Antikacılar Çarşısı’nda açılan sergide, kadınların emek ve mücadelesini resmeden resim ve heykeller sergileniyor. Arzu Oto, sergiyi açmaktaki temel amacının, kadın emeğinin yok sayılmasına karşı verilen mücadelenin daha görünür olması olduğunu ifade etti. 10 Mayıs Cumartesi günü başlayan sergi, 7 Haziran’a kadar ziyaretçilerini bekliyor olacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünde Araştırma Görevlisi Arzu Oto, açtığı sergi ve çalışmalarına ilişkin konuştu.
‘Sergide kadın özgürlük mücadelesi var’
Çalışmalarına 2009 yılından beri üniversitede başladığını belirten Arzu Oto, uzun yıllardır profesyonel alanda çalışma yürüttüğünü ve bu serginin de bir yıllık bir çalışmanın sonucunda ortaya çıktığını belirtti. Arzu Oto, “Bu sergide ağırlıklı olarak sulu boya ile yaptığım resimler yer alıyor. Yaptığım çalışmaların farklı farklı adları var. Bir kısmında kamusal alanda heykeller var. Kampüste bir Venüs heykeli ile başlıyor seri. Bu, kadın temsiliyetine dair bir semboldür. Boş bırakılmış bir Venüs heykeli ve kampüs var. Serginin bir kısmı böyle. Diğer bölümünde, kolektif alanda yer edinmiş, İzmirli kentle ilişki kurmuş fuardaki heykeller var. Emekçi Atlar Heykeli ve Yunuslar Heykeli var. Bir diğer seride, Türkiye’deki birinci kuşak feminizm hareketinde yer almış, kadın özgürlük mücadelesi vermiş kadınlar var. Arka alanda sergiyi ışık ve karanlık olacak şekilde ikiye ayırdık. Karanlık alanda bu anlattığım resimler var. Işıklı alanda ise hem gölgesinden hem de ışığından faydalandığımız heykeller var. Yükselen otoriteye karşı mücadele eden kadın hareketini temsil eden heykel de var” dedi.
‘Kadınlar ikincil rollerde’
Kadınların sanata katılımının, sanatın her alanında ikinci planda yer aldığını ifade eden Arzu Oto, “Galerici, sanatçı, koleksiyoner gibi sürekli ikincil rollerde oluyorlar. Bu sadece bugün değil, geçmişten gelen bir durum. Ancak kadınlar bunu kabullenmiyor; buna karşı mücadele ediyor, üretiyor. Kadınlar kendilerine patikalar çiziyor. Her zaman kadınların varlık göstermesi daha zor olabiliyor” sözlerini kullandı.
‘Kadınlar inatla çabalıyor’
Galerilerde erkek sanatçıların daha çok görünür olduğunu belirten Arzu Oto, “Daha fazla fırsat buluyorlar; varlık göstermek, ticari başarı elde etmek gibi alanlarda kadınlar daha geride duruyor. Emek, sanatsal iş kalitesi, harcanan zaman açısından bir fark yok ama sistemin kadınları daha çok ikinci planda tuttuğunu düşünüyorum. Sanat eğitimi pahalı bir eğitim; kolayca erişilebilir, alan açılabilir bir yapı değil. Fakat kadınlar inatla çabalıyor, kendilerini ve varlıklarını göstermek için mücadele ediyorlar” dedi.
‘Toplumsal dayanışma arttırılmalı’
Kurduğu serginin, toplumda politik konuların tartışılması ve toplumsal dayanışmanın artırılması amacı taşıdığını kaydeden Arzu Oto, sanata bakışın temellerini de buradan aldığını sözlerine ekledi. Arzu Oto, “Şu an önünde durduğum fotoğrafta köylü kadınların ekolojik mücadeleye öncülüğü resmediliyor. Çünkü kadınların toplumda öncü rol oynadığını düşünüyorum. Bu sergide de toplumsal sorunların tartışılmasını önemsedim. Mesele sadece sergi açılması değil. Yeni nesnelere alan açmasını, tartışılmasını, zamana yayılmasını ve toplumu geliştirmesini önceledim. Kadınların önde olması, politik özne olmaları benim için önemli.” diye konuştu.
Kaynak: JINNEWS
