Cinsel istismar faillerine ‘evlilik yoluyla af’ hazırlığına kadınların tepkileri sürüyor. Ankara Kadın Platformu’ndan Kahya, iktidarın ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği düzenlemeye karşı, kadınların 2016’daki direnişini hatırlattı
İktidarın “cinsel istismar suçu işleyenlere evlilik yoluyla af” düzenlemesini Meclis’in açılmasıyla tekrar gündeme getireceği yönündeki tartışmalar devam ediyor. Başta kadın örgütleri olmak üzere milletvekilleri, çocuk ve insan hakları savunucuları söz konusu düzenlemeye dair tepkilerini dile getirmeye devam ederken, diğer yandan iktidara yakın medya da istismar affını meşrulaştıracak haberler servis etmeye başladı. Ankara Kadın Platformu Üyesi Latife Kahya, söz konusu düzenlemeye ve iktidarın kadına yönelik şiddet politikalarını değerlendirdi.
Düzenlemenin “bir kerelik af” diye sunulacağını ifade eden Kahya, “Yandaş medyada ise şimdiden tecavüz faili değil kocası, aile birlikleri parçalandı gibi haberler yapılıyor. Bu düzenlemenin sonucu imam nikâhıyla evlilik yaşını 13’e indirmek, 13 yaşında kız çocuklarıyla 28 yaşında yetişkin erkeklerin evlendirilmesini yasallaştırmak, bu ülkede kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmak, yoksullaştırmak, geleceksizleştirmek olacak” dedi.
İktidarın kadın cinayetlerinin, taciz ve tecavüzlerin, çocuk istismarının önünü daha çok açacak “yeni saldırı politikalarını” hayata geçirdiğini dile getiren Kahya, “Aynı zamanda yaşanan tüm bu katliamları, saldırıları ve şiddeti görünmez kılmaya çalışıyor. Düzenleme ile çocuklar cinsel istismar failleri ile yani tecavüzcüler ile evlendirilecek ve bu failler cezaevinden ‘çocuğun kocası’ olarak dönecektir. Bu asla kabul edeceğimiz bir durum değildir” diye belirtti. Şiddeti ortadan kaldırmak için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yükümlülüğünü devletlere yükleyen İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırıların da sürdüğüne değinen Kahya, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa taviz verilmeden uygulanmalı.
Tüm kadın örgütleri ve feminist kadınlarla birlikte, iktidarın ısıtıp ısıtıp önümüze koyduğu çocuk istismarını ‘evlilik’ adı altında meşrulaştırdığı bu düzenlemeye karşı, 2016’da gösterdiğimiz direnişi yine göstereceğiz. Çocukları, istismarcı ya da tecavüzcü ile evlendirmek için çaba harcayanlar, bu çabayı duruma müdahale etmeye, etkin soruşturma kovuşturma yapmaya, çocukları için koruyucu önlemler almak için harcamalılardır” ifadelerini kullandı.
Sokakta mücadeleye devam
Tüm kadın örgütleriyle Meclis’ten geçirilmeye çalışılan düzenlemeye ve “kadın düşmanı” kayyum politikalarına karşı sokakta mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Kahya, “Pandemi döneminde de gerekli önlemlerimizi alarak örgütlülüğümüzü geliştirmek, Türkiyeli kadınlar olarak kadın dayanışma ağlarımızı kurup, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya, kazanımlarımızdan taviz vermemeye, şiddete, yoksulluğa, tacize, tecavüze karşı mücadeleye devam edeceğiz. 25 Kasımlarda, 8 Martlarda, kürtaj yasasında, medeni yasada olduğu gibi, kadınlar birlikte ve yan yana, bir arada, sokakları terk etmedik etmeyeceğiz” diye belirtti. Kahya, tüm kadın örgütlerini ve siyasi partileri, yasaya karşı yürüttükleri mücadeleye destek olmaya çağırdı.
ANKARA