Kuzey-Doğu Suriye Êzidî Kadınlar Birliği Sözcüsü Hediye Şemo, demokratik bir Suriye’nin çok renkli ve çoğulcu olması gerektiğini belirtirken, Efrîn-Şehba Halk Meclisi Eşbaşkanı Muşîre Mele Reşîd, kadınların taleplerinin özgürlük olduğunu vurguladı
Kuzey-Doğu Suriye Êzidî Kadınlar Birliği Sözcüsü Hediye Şemo ve Efrîn-Şehba Halk Meclisi Eşbaşkanı Muşîre Mele Reşîd, Esad sonrası Suriye’de yaşananları ve kadınların nasıl bir Suriye istediklerini ANF’ye değerlendirdi.
Kadınların demokratik bir Suriye’nin inşasındaki önemine değinen Hadiye Şemo, “Êzidî kadınlar olarak, yaşadığımız bu hassas süreci ve Ortadoğu genelinde her geçen gün daha da büyüyen mücadeleyi yakından takip ediyoruz. Bugün tarihi bir döneme tanıklık ediyoruz. Günlük olarak değişim ve dönüşüm içindeyiz. Şam yönetimi artık Baas rejiminden çıkıp Muhammed El Colani’nin kontrolüne geçti. Demokratik bir Suriye’nin çok renkli ve çoğulcu olması gerekiyor. Çünkü Suriye’de tüm halklar, inançlar ve mezhepleriyle bir arada yaşamalıdır. Ancak kadınların rolü göz ardı ediliyor” dedi.
Hediye Şemo, “Herkes Muhammed El Colani’yi ve onun kadınlara yönelik işlediği suçları biliyor. Özellikle Rojava’da devrim sürecinde kadınlara yönelik işlenen suçlar hala hafızalarda. Ancak buna rağmen Suriyeli kadınlar direnişleriyle uluslararası alanlarda kendilerini kanıtladılar ve haklarını savundular. Ancak şu an Colani’nin iktidara gelmesiyle birlikte kadın hakları tamamen göz ardı edildi ve bu durum yaptıkları “Zafer Kongresi”nde de görüldü. Kadın haklarına yönelik bu ihlaller karşısında kazanımlarımız nerede? Kadın katillerinin bulunduğu bir yönetimi reddediyoruz. Yeni bir Suriye talep ediyoruz, bu yeni Suriye’de kadınların siyasi süreçte aktif rol almasını istiyoruz” diye konuştu.
‘Kadınların talebi özgürlük’
Efrîn-Şehba Halk Meclisi Eşbaşkanı Muşîre Mele Reşîd ise yeni Suriye’de kadınların rolü çerçevesinde kadınlar tarafından düzenlenen konferansın özgürlük ve demokrasi için bir mesaj niteliğinde olduğunu belirtti. Özellikle Suriye’nin şu an içinden geçtiği bu tarihi değişim sürecinde kadınların taleplerinin özgürlük olduğunu vurgulayan Reşîd, aynı zamanda kadınların kendilerini ve toplumu özgürleştirmek için mücadele etmeye devam ettiğini dile getirdi.
Son dönemde yaşanan siyasi değişimlere ve bunların Suriye toplumu üzerindeki etkilerine değinen Muşîre Mele Reşîd, şunları söyledi: “Son zamanlarda Suriye’de yaşanan siyasi gelişmeler, özellikle yürütülen siyasi tartışmalar, toplum üzerinde büyük bir etki yarattı. Suriye devriminin başlangıcından bu yana halk birçok zorluk ve engelle karşı karşıya kaldı. Baas rejiminin baskıcı sisteminin yıkılmasının ardından, bugün görüyoruz ki bazı güçler Suriye’yi eski düzenine geri döndürmeye ve yeniden baskıcı, tekçiliğe dayalı bir sistem kurmaya çalışıyor. Bu girişimler, kadınların ve Suriye toplumunun mücadelesine karşı bir tehdit oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Kadın haklarının gasp edilme tehdidi’
Suriye’de yaşanan gelişmelerin endişe verici olduğunu dile getiren Muşîre Mele Reşîd, “Özellikle Suriye’de yeni bir liderin ortaya çıkışı ve kadın haklarının gasp edilmesi, büyük bir tehdittir. Ayrıca, “Zafer Konferansı”nda hazır bulunan bazı kişilerin, Suriye halkına karşı işlenen suçlardan sorumlu olduğu açıktır. Özellikle Hevrîn Xelef’in katledilmesi ve Efrîn’de Ebu Emşet ile ona bağlı grupların halen devam eden suçları bunun en somut örneklerindendir. İşgal altındaki bölgelerde suç işleyenler bugün yeni Suriye’de yer edinmeye çalışıyor. Birçok insan hakları örgütü ve ilgili kurum, Ebu Emşe ve Hatim Ebu Şeqra liderliğindeki grupların suçlarını belgeledi. Bazıları, uluslararası soruşturma komitelerine gönderildi ve ABD Hazine Bakanlığı (United States Department of the Treasury) gibi kurumlar bu kişilere yaptırımlar uyguladı. Ancak buna rağmen bu grupların Efrîn’deki suçları devam ediyor. İşlenen suçlar artık soykırım boyutuna ulaşmış durumda” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ
