Kadınlar, ‘Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru’ kampanyasıyla tecride karşı alanlarda olacak. Kampanya kapsamında kadınlarla bir araya geleceklerini belirten TJA aktivisti Emine İnan, ‘Tecridi kıracağız, özel savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz’ dedi
Özgür Kadın Hareketi (TJA), “Em bi Jin Jiyan Azadiyê Ber bi Azadiyê ve Dimeşin!/Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru)” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne kadar sürecek kampanyanın deklarasyonunu açıkladı. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit, özel savaş politikaları, kadın kırımı, doğa katliamı ve anadil üzerindeki baskılara karşı başlatılan kampanya kapsamında kadınlar, il, ilçe ve mahallelerde kadınlarla bir araya gelecek. Kampanyanın amaç ve hedeflerini Mezopotamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ’a anlatan TJA aktivisti Emine İnan, İmralı tecridi kıracaklarını, özel savaş politikalarına geçit vermeyeceklerini söyledi.
Kadınlar 8 Mart’a kadar alanlarda olacak
Kampanyanın startını, “Jin jiyan azadî” felsefesinin mimarı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğduğu Riha’dan (Urfa) verdiklerini dile getiren İnan, deklarasyonun ardından İstanbul ve Şirnex’in Silopiya ilçesinde kampanyanın startını vereceklerini söyledi. Kampanya kapsamında kadınların 8 Mart’a kadar alanlarda olacaklarını ifade eden İnan, temel amaçlarının İmralı tecrit sisteminin kırılması ve PKK Lideri Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması olduğunu kaydetti.
‘Tecritle toplumsal hafıza silinmek isteniyor’
Tecrit sistemiyle toplumsal hafızanın silinmek istendiğini vurgulayan İnan, “Sayın Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinden bu yana tecrit sürüyor. 25 yıldır Sayın Öcalan, barış ve halkların bir arada yaşayabilmesi için direniyor. Ve bu mücadeleyi öncelikli olarak da kadınlar için yapıyor. Jin’in, jiyan’ın anlamını ilk dile getiren Sayın Abdullah Öcalan’dır, anlam yükleyip felsefeleştirmesi, kadında ruh buldu. Ruh bulan bu felsefe, milyonlara ulaştı ve halen dünyaya yayılmaya devam eden, evrenselleşen bir slogan oldu” dedi.
‘Alanlarda olacağız’
Kampanya kapsamında her ay bir eylemsellik içerisinde olacaklarını aktaran İnan, “25 Kasım’a kadar eğitim ve örgütleme sürecini ele alacağız. Bu doğrultuda alanlarda olacağız. Kürt halkı ve kadınlar olarak çok yoğun saldırılara maruz kalıyoruz. Bu noktada bizim de bu kampanyaya biçtiğimiz rol önemli olacak. Hem tecrit hem eğitim hem de örgütlemenin birbirini tamamlayacağı süreçler olacak” diye belirtti.
‘Kadın kırımı Kurdistan’da yürütülüyor’
Kurdistan’da uygulanan özel savaş politikalarının temel gündemleri olduğunu dile getiren İnan, şunları söyledi: “Özel savaş politikaları yoğunlukla Kurdistan’da yaşanan bir durumdur. Çünkü sistemin yapmak istediği, sindirilmiş, bastırılmış, itaatkâr bir kadın ve genç yaratmak. Onun için yıllardır kadının bedeni üzerinde bir sindirme, teslim alma politikası var. Bu nedenle son dönemde yaşanan kadın kırımları, üniformalıların eliyle gerçekleştiriliyor. Bu bilinçli ve bilerek yapılan bir durumdur. Neden Kurdistan ve neden böyle pilot yerler seçiliyor? Halen neolitiğin nüvelerini koruyan bir yerde durduğundan kaynaklı saldırılara maruz kalıyoruz. Kurdistan’da öyle bir yer ki kendi özünü, cevherini korumaya çalışıyor. Tüm saldırılara ve yoğun yıkımlara rağmen kendini, belleğini, kimliğini koruyan bir yer. Ve bunu yaşamsallaştırıyor. Bu nedenle kadın kırımı Kurdistan’da yürütülüyor.”
‘Kadın şiddeti tecrit ile bağlantılı’
Kadının üzerindeki baskı, şiddet, kırım ve özel savaş politikalarının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle bağlantılı olduğunun altını çizen İnan, “Tecridin kadınlara yansıması çok ağır oluyor. Bütün bir topluma, kadınlara, gençlere sirayet etmiş durumda. Kürt halk önderi şahsında İmralı Adası’nda bir tecrit uygulaması var ama bu uygulamanın en ağır bedelini kadınlar ödüyor. Bunun ekonomik krizinden tutalım kadın kırımına, kadınlar bütün yaşam alanlarında tecridi en derinden hissediyor. Çünkü kadınlar, ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle kendi iradesini sahiplendi. Bu iradeye karşı saldırılar gerçekleşti. Kadınlar bu mücadeleyi yaşamsallaştırdı. Bu nedenle tecrit ağırlaştırıldı. Tecrit olmasaydı, özel savaş politikaları da olmazdı” diye konuştu.
‘Karşımızda erkek devlet yargı var’
Kampanyaları kapsamında binlerce kadına ulaşacaklarını ve mücadelelerini yükselteceklerini dile getiren İnan, “Karşımızda erkek devlet yargı var, erkek politikalar var, yönetim tarzlarından tutun her şeylerine kadar AKP-MHP faşizminin yarattığı bir sistem var. Bunun karşısında ahlaki politik bir mücadele veriyoruz. Tüm bu saldırılara karşı kampanyamızla tecride, dil, kültür, kimlik, doğa kırımına geçit vermeyeceğiz. Farklı farklı kesimlere ulaşıp, bir bir dokunarak, ‘Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe yürüyoruz’ şiarını daha çok yaşamsallaştıracağız. Bu noktada kesintisiz, hiçbir şeye taviz vermeden, faşizmin yarattığı psikolojik baskı, sindirme politikaları, tutuklama, gözaltı, katletme, korkutma psikolojine geçit vermeden bu kampanyamızı sürdüreceğiz” dedi.
AMED
