25 Kasım etkinlikleri kapsamında Mersin’de yürüyüş gerçekleştiren kadınlar, gençliğin uyuşturucu ve fuhuş politikalarıyla hedef alındığını belirterek, ‘Gençlik üzerindeki bu uygulamalar soykırım gerçekliğidir’ dedi
Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Mersin’de “Uyuşturucuya ve fuhuşa karşı örgütlenelim” şiarıyla kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirdi. Akdeniz ilçesindeki Barış Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, erbaneler eşliğinde söylenen stranlarla halaya durdu. Kitle burada sık sık, “Jin jiyan azadî” ve “Jin jiyan azadî, azad bike reberti” sloganı attı.
Kitle ardından “Genç kadınlar uyuşturucuya geçit vermez”, “Uyuşturucuya değil yaşama sahip çık” ve “Yaşama sarıl, uyuşturucuya dur de” dövizleri taşıyarak yürüyüşe geçti. “Kadınlar uyuşturucuya ve fuhuşa karşı gençliğin yaşamını savunuyor” pankartının taşındığı yürüyüşte, “Uyuşturucuya karşı omuz omuza, “Fuhuşa karşı omuz omuza, “Be Serok jiyan nabe, “Susma haykır, uyuşturucuya hayır ve “Biji Serok Apo” sloganları ile DEM Parti Akdeniz ilçe binası önüne doğru yürüdü. Burada basın açıklaması gerçekleştirildi.
‘Bu pratikler soykırım gerçekliğidir’
Genç kadınların tarih boyunca toplumu dönüştüren bir güç olduğuna dikkat çekerek uyuşturucu ve fuhuş politikalarının özellikle yoksul mahallelerde gençliğin iradesini kırmayı hedeflediğini ifade eden DEM Parti Gençlik Meclisi Üyesi Nur Uykur, gençlerin kimliksizleştirilmeye ve örgütlü mücadeleden koparılmaya çalışıldığı vurgulayarak, “Gençlik üzerinde uygulanan bu pratiklerin bir soykırım gerçekliği olduğunu da çok iyi biliyoruz. Soykırımın yalnızca bedenlere değil ruhlara ve zihinlere yönelmiş olduğu bilinmeli, her bir genç bu gerçeklikle yüzleşmelidir. Uyuşturucu ile hakikatten, gerçek düşünceden, saf sevgiden, insanın varoluşundan gelen tüm hissiyatlar yok edilmeye çalışılıp kapitalist moderniteye hizmet eden hissiz, duygusuz, insani özelliklerini yitirmiş ve robotlaştırılmış bireyler oluşturulmaya çalışılıyor. Fuhuş ile kadın bedeni metalaştırılıyor, teşhir ediliyor ve istismara açılıyor. Özellikle Kürdistan’da ve Türkiye metropollerinin yoksul nüfusunun yoğunlukta olduğu mahallelerde bu gerçekliği görmemizin en büyük sebebi ekonomik koşulların yetersizliğiyle gençlerin ümitsizliğe ve işsizliğe sürüklenmesidir” dedi.
‘Bedenlerin soykırıma uğratılmasına izin vermeyeceğiz’
Gençliğe yönelen asimilasyon, yozlaştırma ve işlevsizleştirme politikalarına karşı en güçlü yanıtın örgütlü mücadele olduğu vurgulayan Nur Uykur, genç kadınların demokratik toplumun inşasında belirleyici rol oynadığı ve bu çizginin sürdürüleceğini belirterek, “Özgür önderlik bilinciyle yaşamına yön veren hiçbir gencin yozlaşmayacağını, ahlaki temelden uzaklaşmayacağını biliyoruz. Onurlu bir barışın yolunda, demokratik-ahlaki politik bir toplum için yalnızca bürokratik adımlar yeterli değil. Halkları birebir etkileyen bu sorunlara karşı örgütlü mücadelemizle cevap olacağız. Demokratik toplumun inşasında öncüleşen genç kadınlar mahallelerde, sokaklarda, üniversitelerde, yaşamın hiçbir alanında sömürüye, köleliğe, ruhların ve bedenlerin soykırıma uğratılmasına izin vermeyecek. Onurlu bir barışın yolunda gelin örgütlenelim, özgürleşelim, komünleşelim. Uyuşturucuya karşı en büyük cevabımızı demokratik toplumu örgütlü mücadelemizle inşa ederek verelim. Heval Sara’ların, Rojbin’lerin, Ronahi’lerin çizdiği özgür kadın çizgisinde ısrarcı olacağız, Heval Mazlum’ların, Kemal Pir’lerin, Haki Karer’lerin yarattığı gençlik ateşini sürekli harlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Devlet göz yumuyor’
Ardından söz alan Barış Annesi Tenzile Baydar, uyuşturucuya karşı yürütülen mücadelenin zorunluluk haline geldiğini belirterek, çocukların uyuşturucu kullanım yaşının 7’ye kadar düştüğünü ve neredeyse her evde bir madde bağımlısı bulunduğunu söyledi. Tenzile Baydar, devletin bu tabloya bilinçli şekilde göz yumduğunu ifade ederek, “Eğer devlet gerçekten isterse bu madde bağımlılığı meselesini bitirebilir ama tam tersine, bilinçli bir şekilde ülkeye uyuşturucu sokuluyor ve özellikle Kürt çocukları madde bağımlılığına ve fuhuşa sürükleniyor. Polis madde bağımlılarını görüyor, selam verip geçiyor; buna defalarca tanık olduk. Uyuşturucu ve fuhuşun arkasında karanlık bir devlet aklı var. Her gün bir kadın şiddete uğruyor, bir kadın öldürülüyor ve çoğu cezasızlıkla sonuçlanıyor. Gelin hep birlikte bu karanlığa karşı mücadele edelim, çocuklarımızı kurtaralım” ifadelerini kullandı.
Kaynak: JINNEWS









