Bu yıl kadın mücadelesinin ciddi bir ivme kazandığını belirten Roza Kadın Derneği’nden Av. İpek, ‘Dernek olmazsa sokak olur, ev olur, başka bir yöntem olur mücadeleyi elden bırakmayacağız ‘ dedi
Türkiye’de, 2020 yılı pandemi koşullarında artan baskı, şiddet ve engellemelere karşı verilen mücadeleyle geçti. Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Avukat Elif Tirenç İpek kadın mücadelesinin damga vurduğu 2020 yılını Mezopotamya ajansına değerlendirdi.
Kadın mücadelesinin dünyada ve Türkiye’de ciddi bir ivme kazandığını belirten İpek, şiddetin hız kesmediği bir süreçte “daha fazla mücadele” diyerek bir yılı geride bırakıldığını söyledi. Yıl boyunca özellikle devlet kaynaklı şiddetin ön plana çıktığını ifade eden İpek, özel savaş politikalarına dikkat çekerek, 2020 yılında ilk Gülistan Doku’nun kaybettirilmesi ile giriş yapıldığını hatırlatan İpek, “Burada genç bir kadının kayıp olması ve hala bulunamamasına karşı kadınlar eylemlerini sürdürüyor. Kadın aktivistlere dönük baskılar, pandemide artan şiddetin çeşitlendiği süreçler yaşandı. Bunun dışında devlet kaynaklı özel savaş politikalarının açığa çıktığı bir yıldı. Bu, yıl boyu birçok örnek vakayla somutlaştı. Tüm bunlarla birlikte kadın mücadelesinde isyan ve öfkenin açığa çıktığını gördük. Yılı kadınların direnişiyle kapatıp, 2021 yılına bu direniş ruhuyla giriş yapacağız” dedi.
Kadın mücadelesi geri adım attırdı
Kadın ve çocukların haklarını ve hayatlarını hiçe sayan bazı düzenlemelerin yapılmak istendiğini ancak kadınların mücadelesi sayesinde hayata geçiremediklerini belirtti. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103’üncü maddesiyle çocuğa yönelik cinsel istismara getirilmek istenen “af” tasarısının 2016 yılında da gündeme geldiğini hatırlatan İpek, kadınların nafaka hakkı, tecavüzlere evlilik yoluyla af getiren düzenlemeler hükümetin gündeminden hiç düşmediğini ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaların da yaşandığını kaydetti.
Kadın mücadelesi sonuç verdi
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı muhalefet oluşturmuş bir hükümetle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren İpek, şöyle dedi: “Nafaka hakkı ve 103’üncü madde düzenlemesiyle ilgili kadınlar birlikte hareket etti. Bu örgütlülük kazanımla sonuçlandı. Aslında birlikte hareket etmenin ne kadar önemli olduğunu, nasıl kazanımlara yol açtığını daha önce de deneyimlemiştik. Bir gece vakti TCK’nın 103’üncü maddesi düzenlemesini getirmek istediler, ancak kadın örgütlerinden buna karşı ciddi bir muhalefet gelişince geri çekmek zorunda kaldılar. ‘Kadınlar birlikte güçlü’ sloganından yola çıktığımız zaman bunun nasıl kazanımlara yol açtığını görüyoruz. Hem İstanbul Sözleşmesi hem de cinsel suçlara getirilmek istenen af tasarısı da rafa kaldırıldı.”
Öfke patlaması
Baskıcı politikaların yaşandığı tüm ülkelerde isyan ve öfke patlamasının geliştiğini ifade eden İpek, Türkiye’de de kadınlara yönelik baskı, taciz ve tecavüz olaylarına karşı bir isyanın geliştiğini sözlerine ekledi. İpek, ABD’de başlayarak tüm dünyaya kısa sürede yayılan Metoo Hareketi’nin yanı sıra emniyet ve cezaevlerinde yaşanan çıplak arama uygulamasına karşı geliştirilen sosyal medya eylemlerine öncülük eden kadınların isyanının tüm ülkeyi sardığını dile getirdi. İpek Kadınların kadın bedeni üzerinden topluma mesaj verilmesine izin vermediğini belirtti.
Mayıs ayında Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen operasyonda birçok kadın aktivistin gözaltına alınıp tutuklandığını anımsatan İpek, Diyarbakır başta olmak üzere birçok ilde kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklama furyasının başladığını ifade etti. İpek, Sadece Diyarbakır’da Mayıs ve Haziran aylarında 12’si Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticisi olmak üzere 86 kadın gözaltına alındığını belirtti.
Kadınlar mücadeleyi bırakmayacak
Pandemi sürecinde sosyal sorumluluk alarak dernek binasını fiili olarak kapattıklarını söyleyen İpek, ancak bu süreçte kadınların başvurularının 3 kat arttığını aktardı. Şiddeti durdurmak için yaptıkları çalışmaların engellenmeye çalışıldığını vurgulayan İpek, pandemi koşullarında şiddetin daha da çok arttığının altını çizerek, bütün baskı ve engellemelere rağmen mücadeleyi ara vermeden yürüttüklerini ve devam edeceklerini vurguladı.
Kadın kazanımlarına yönelik saldırıların devam ettiğini ve bu saldırıların gölgesinde yeni bir yıla gireceklerini dile getiren İpek, 2021 yılının da kadınların mücadeleyi bırakmayacağı bir yıl olacağını vurguladı.
Dernek ve vakıflara kayyım
Hükümetin muhalefeti sindirme politikalarına dernek ve vakıflara kayyım atama tartışmalarıyla devam ettiğine değinen İpek, şöyle devam etti: “Şayet bu madde geçerse, dernekleşme boyutuyla kadın örgütlenmesine zarar verecek. Çünkü Türkiye’de kadın örgütleri yaygın olarak dernek çatısı altında örgütleniyor. Buna karşı mücadeleyi de elden bırakmayacağız, dernek olmaz sokak olur, ev olur, başka bir yöntem olur” sözleriyle kadınların yeni yılı daha güçlü karşılayacaklarının altını çizdi.
HABER MERKEZİ