Mersin ve İstanbul’da Sevgililer Günü’ne dair açıklama yapan kadınlar, ‘Hayatlarımıza dair kararları erkeklerin değil kendimizin aldığı bir yaşam istiyoruz,’ dedi
Mersin Halkevci Kadınlar, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla, “Öldüren sevgi istemiyoruz” başlığıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Pozcu Koton önünde gerçekleşen açıklamada “Eşitsiz aşkı da eşitsiz hayatı da kabul etmiyoruz. Yaşamak için feminist mücadeleye” pankartı açıldı. Kadınlar sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Eşitlik yoksa aşk da yok” sloganları attı. Açıklamayı yapan Halkevci Kadınlar üyesi Berivan Dinler, aşk adı altında kadına yönelik şiddetin unutturulmaya çalışıldığını ifade ederek, “Kırmızı güllerin, parıltılı hediyelerin yaşadığımız gerçekliğin üstünü örtmesine izin vermiyoruz” dedi.
‘Yaşamak için mücadeleye’
“Aşk evliliği” adı altında kadınların eve hapsedildiğini, emeklerinin sömürüldüğünü vurgulayan Berivan Dinler, erkek egemen sistemin “Kadınların görünmeyen emeğiyle” döndüğünü ifade etti. Berivan Dinler, “Kadınları ev içi emeğiyle daha fazla sömürmek için pazarlanan ‘kutsal aile’ aşk ile sonlanıyor. Devletin yerine getirmediği birçok bakım hizmeti kadınların omzuna yükleniyor. Kadınlar şiddet görse dahi mutsuz olduğu evliklere zorlanıyor. Çünkü iktidar kadınları şiddetten korumak yerine aileyi korumayı, boşanmayı engellemeyi tercih ediyor. 2024 yılında kadın cinayetleri en yüksek seviyeye ulaşmışken, iktidar tarafından 2025 yılı ‘aile yılı’ ilan edildi. En az 3 çocuk dayatmalarına, kimi sevip kimi sevemeyeceğimize karışanlara, LBTİ+ düşmanlığını körükleyenlere karşı biz de bu yılı kadın yılı ilan ettik. Bizi hapsetmeye çalıştıkları dört duvarı, eşitsiz aşkı kabul etmiyoruz. Sadece nefes almaktan ibaret bir yaşamı değil, arzu ettiğimiz hayatı istiyoruz. İstediğimiz aşkı özgürce yaşadığımız, hayatlarımıza dair kararları erkeklerin değil kendimizin aldığı bir yaşam istiyoruz. Öldüren sevgi istemiyoruz. Tüm kadınları hayatlarımıza, arzularımıza sahip çıkmaya, yaşamak için feminist mücadeleye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
İstanbul
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), 14 Şubat dolayısıyla “Özgürlüğümüze gölge aşk değil şiddettir” şiarıyla Kadıköy’de bulunan Kalkedon Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Özgürlüğümüze gölge aşk değil şiddettir” pankartının açıldığı eylemde sık sık “Eşitlik yoksa aşk da yok”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Trans cinayetleri politiktir” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından, LGBTİ+ sloganlarının atılmasını yasaklamak isteyen polis, kadınlara saldırdı. Kadınlar polis saldırısına sloganlarla karşılık verirken çok sayıda kadın gözaltına alındı.
Eylemde basın açıklamasını KBG adına Ezgi Karakuş okudu. Aşk adı altında gerçekleşen eşitsizliğe, şiddete, homofobi ve transfobiye karşı kadınlar olarak isyanda olduklarını vurgulayan Ezgi Karakuş, “İktidar bu yılı ‘aile yılı’ ilan etti. Üstelik bunu Kartalkaya’da ihmaller zinciriyle bir otelde katledilenler için milli yas ilan ettiğini açıklarken hemen peşine sıkıştırıyor Erdoğan. Biz bu katliamda sorumluluğu olanlar yargılansın derken, ‘Milletimiz için varoluşsal bir tehdide dönüşen diğer husus 1,51’e kadar düşen doğurganlık hızımızdır’ diye devam ediyor Erdoğan. Kadınlar sokaklarda tedirgin yürürken, kadılar katledilirken, katiller mahkemelerde aklanırken, insanlar yarıyıl tatilinde eğlenmek için gittikleri bir otelde ihmaller zinciriyle öldürülürken, 6 Şubat depreminin üzerinden 2 yıl geçmiş ve insanlar hâlâ enkaz altında hayatta kalmaya çalışırken, şiddeti önleyici mekanizmalar; İstanbul Sözleşmesi elimizden alınırken, yeni doğan bebekler çeteler eliyle kâr hırsıyla katledilirken, transların varoluş hakları yasalarla ellerinden alınırken gerçekten bu ülkedeki tehdit sadece doğurma hızımız, evlilik yaşımız mıdır? Hayır” dedi.
‘Kutsal aile şiddeti gizliyor’
Kutsal aile söylemlerinin şiddeti gizlediğini ve kadınları bağımlı hale getirdiğini belirten Ezgi Karakuş, “Eğitimden sağlığa, barınmadan hukuka uzanan yüzlerce kadın ve LGBTİ+ düşmanı politikayla toplumsal cinsiyet normlarını pekiştiriyor, boşanmayı zorlaştırarak, heteronormatif aşkın dışında kalan tüm bağları gayrımeşrulaştırarak bizi evliliğe mahkûm ediyorlar. Kürtaj yasaklarıyla bedenlerimiz üzerinde tahakküm kuruyor, şiddeti önleyen mekanizmaları yok ederek bizi korumasız bırakıyorlar. Aşkı özgürlükle değil, kontrolle tanımlayan bu düzenin parçası olmayacağız! Sevmenin, birlikte olmanın, hayatı paylaşmanın bin bir yolunu biliyoruz ve bize dayatılan tek seçeneği reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: MA