M. Ender Öndeş/İstanbul
İstanbul Beykoz’da Barbaros Hayrettin Meslek Lisesi’nde sayım işlemleri ve bekleyiş sürüyor. Büyük bir heyecan ya da kavga gürültü yok; Boğaz tarafında herkes birbirini tanır ve öyle şeyler pek olmaz. Zaten heyecan yapacak bir durum da yok aslında. İtirazlar bitmiş, geçersiz oyların sayımına geçilmiş. CHP’liler öfkeli ama rahat, AKP cephesi umutsuz. İçeriden çıkan bir AKP milletvekili çevresindekilere alçak sesle “Buradan bir şey çıkmaz ya” diyor ama bir dakika sonra A Haber muhabiriyle karşılaşınca sesi düzeliyor, kendini toparlayıp bir sürü rakam sıralıyor. Bu arada A Haber muhabirlerinin artık haberciliğin ötesinde doğrudan parti militan tavırları gözden kaçmıyor; vekiller bile temkinli davranıyor onlara karşı.
Kâğıt öğütücüleri iddiası
CHP’liler, bu itirazlardan bir şey çıkmayacağını, AKP’nin aslında dosya temizliği için zaman kazanmaya çalıştığını düşünüyor. Eskiden tanıdığım biri, “Bunlar kaybedeceklerini hiç düşünmemişler; o yüzden yolsuzlukları örtmek için hazırlık yapmamışlar, şimdi onun peşindeler” diyor. Bir başkası, Büyükşehir Belediyesi’ne bu sabah kâğıt öğütücülerin getirildiğini ve hızla çalıştıklarını iddia ediyor. Hepsinde ortak görüş Ekrem İmamoğlu’nun üç gündür ortaya koyduğu performansın partiyi ilk kez ayağa kaldırdığı yönünde. Bu anlamda sık sık Muharrem İnce kıyaslaması yapılarak 24 Haziran’da büyük fırsatın kaçtığı vurgulanıyor. Kimse bir yere ayrılmıyor okulun önünden. CHP son yıllarda hiç bu kadar inatçı olmamıştı. İyi Partililer ve HDP’liler de var kapıda. Boğaz hattı arkadaşlığı sürüyor buralarda. Çoğunun uykusuz olduğu hallerinden belli ama ipin ucunu bir kez yakalamışken gaflete düşüp kaptırmak istemiyorlar. Tuhaf bir biçimde itirazcı tarafta daha çok bulunması gereken heyecan kazanan tarafta var.
Zamana karşı yarış En çok İbrahim Karagül’ün “31 Mart darbesi” sözleri kızdırmış CHP’lileri. “Şimdi ben pazar günü sandığa gidip oy kullandım, darbe mi yaptım yani” diyor biri. “Kâğıtla darbe olur mu ya!” diye söyleniyor bir başkası. Herkesin asıl derdi ise bu eziyetin bir an önce bitmesi; “Yoksa” diyor Paşabahçe’den eski bir CHP’li, “İmamoğlu’na oturacak sandalye bile bırakmaz bu hırsızlar.” En ilginç sözü ise yine o söylüyor: “Kaybettiklerini biliyorlar aslında ama bu seçim tarihe ‘şaibeli’ olarak geçsin istiyorlar.” Sonuçta, bekleyiş sürüyor kapıda. İşin ilginci, içeriden ciddi bir değişiklik çıkmasını ikitaraf da beklemiyor aslında.İkitarafın da derdi zaman. Biri iş uzasın istiyor, diğeri bir an önce bitsin kitaşlar yerine otursun. Yoksa sonuç çoktan belli!