• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Ağustos 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Kapitalizm iklim krizini çözebilir mi? – Yusuf Gürsucu

6 Aralık 2019 Cuma - 23:00
Kategori: Manşet, Yazarlar

Kapitalizmin ekonomik büyüme süreci, tahakküm ve sömürüden başkaca bir şey değildi ve bugün sermaye birikim süreci alabildiğine genişleyerek sürdürülebilir olmayan noktaya geldi. Ekolojik krizin giderek artması kapitalizmin ölümcül yüzünü tamamen açığa çıkardı. Belli merkezlerde ve ellerde yoğunlaşan sermaye, kapitalistlerin üretim kapasitelerini sonuna kadar kullanmasına olanak sağladı. Kapitalist büyüme doğal kaynakların neredeyse tükenmesine yol açtı. Sınırlı bir doğal dünyada bu sürecin sürdürülemez hale geldiği ise artık daha net görülmeye başlandı.

Sermayenin yarattığı ekolojik yıkımlar sadece yeni pazarlar ve daha fazla birikim arzusu nedeniyle yaşandı-yaşanıyor. Kapitalizm, ekolojik üretim vb. iddialarıyla ekolojik krizin çözülebileceği inancını pompalamaya çalışmakta. Yenilenebilir enerjiye ve genetiği değiştirilmiş (GDO) gıda endüstrileriyle ekolojik krizi ve açlığı çözebileceği iddiasında bulunan kapitalizmin tek amacı sermaye birikimine yeni yollar açmak. Sermayenin egemen olduğu teknolojiye insanlığın kurtarıcısı rolü yükleniyor ve bu yolla sermaye birikim sürecini daha da körükleyerek çağımızın en büyük sorununu çözme vaadinde bulunuyor.

Sömürüye tabi tutmadıkları herhangi bir canlı veya cansız bir varlık dünya üzerinde kalmadı. Dünyada yaşamın temel elementleri yani su, hava, toprak ve enerji metalaştırıldı. Suları, havayı ve toprakları kirlettiler, ormanları yok ettiler, güneş ise dünyayı artık yakmaya başladı. Bunlar da yetmedi dünyanın arzına doğru kilometrelerce borular döşeyerek arza yakın bölgelerde sıkışıp kalan karbon kayaçlar patlatılmaya ve ortaya çıkan gaz ve petrolü (kaya gazı ve petrolü) yukarı alarak ticarileştirmeye başladılar. Temiz enerji savıyla benzer bir prosesi Jeotermal Enerji Santralleri (JES) içinde uyguluyorlar.

Tüm bu sorunları ortaya çıkaran kapitalizm iklim zirveleri yaparak dünyada yaşanan küresel ısınmaya sözde çözüm arıyor. Japonya’nın Kyoto kentinde 1997’de yapılan ve aynı adla anılan “Kyoto sözleşmesi” zirvelerden sermayenin ne beklediğini ortaya koymuştu. Kyoto’da alınan kararların tek somut adımı ise “karbon borsaları” olmuştu. Kapitalist devletlerin sözde küresel ısınmaya çözüm olarak sundukları karbon borsası, soluduğumuz temiz havanın ticari meta haline getirilmesini sağladı. Kirleten devletin veya şirketin, kirletmeyenden kredi satın almasıyla özetlenebilecek yeni bir pazar yaratıldı.

Birleşmiş Milletler (BM) 1997 yılından bu yana organize ettiği zirvelerin 25.si 196 ülkenin katılımıyla Madrid’de yapılıyor. Zirvenin hedefleri arasında küresel sıcaklık artışının 2 derecenin altında ‘olabildiğince’ yani ‘mümkünse’, yani ‘rica ediyoruz’ tutumuyla hedeflenmiş durumda. Madrid’deki COP 25 iklim konferansında didinen ülkelerin küçük kapitalist ülkeler olduğu izlenirken (kirliliğin yüzde 8’inden sorumlu olanlar) en çok kirleten ülkeler olan ABD, Çin, Hindistan ve Rusya gibi ülkeler için sorunlar umurlarında bile değil. ABD’nin zirvelerden çekilme kararı ise bu zirvelerin karbon sermayesine çekici gelmediğini ortaya koyuyor.

Son otuz kırk yıl içinde dünya üzerindeki enerji ihtiyacı yaklaşık yüzde 185 artmış durumda. Bu artışa bağlı olarak en çok tercih edilen karbon yakıtlar halen revaçta. Kutuplarda buzulların erime sürecinin inanılmaz bir hızla sürdüğü ve yakın gelecekte dünyanın birçok bölgesinde kentlerin sular altında kalacağı ve milyonlarca insanın bu nedenle göç etmek zorunda kalacağı tespitleri yapılıyor. Bununla birlikte milyonlarca dekar tarım arazisi deniz sularıyla kaplanacağı ve bu durumun dünyada gıda krizini büyüterek milyonlarca insanın açlıktan öleceği gerçeği ile yüz yüzeyiz.

Albert Einstein, “Aynı anda hem savaşa hazırlanıp hem de savaşı önleyemezsiniz” sözü kapitalizmin ekolojik krizini özetler gibi. Hem doğayı ham madde deposu olarak görüp onunla savaşırken doğayı korumak olanaksızdır. Madrid’de, her zirvede olduğu gibi sermayeye yeni kapılar aranıyor. Verilen vaatler, kurdukları koalisyonlar bir gerçeği yani kapitalizmin yok edici yüzünü örtmeye yönelik. Kendini var etmek adına yaşamın her alanına saldıran kapitalizmin saldırılarından vazgeçmesi kendini inkar demek olur.

Aşırı üretim ve tüketim ekonomisi kapitalizmin temelidir. Sorunun asıl kaynağının kapitalist üretimler olduğu gözlerden saklanarak iklim sorunu çözülemez. Kapitalizmi kategorize etmeden onu tamamen yok etmek ve kalkınma odaklı olmayan yeni bir yaşamı dünyada ortaya çıkarmak dışında dünyanın ve dolayısıyla insanlığın herhangi bir kurtuluş yolu bulabilmesi ise imkansızdır. Yenilenebilir savıyla ortaya atılan enerji üretimlerine yatırım yapan sermayeden, dünyayı kurtarmak gibi bir hedef-sonuç beklemek ise ham hayaldir.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Kent ve dayanışma ekonomisi – Hüseyin Deniz

Sonraki Haber

Sürgün bir şairin şiirleri

Sonraki Haber

Sürgün bir şairin şiirleri

SON HABERLER

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Hapishanelerde kadınların durumu ağırlaşıyor

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Süreci zehirleyen davranışlara dikkat!

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Amedliler ‘yeni sürece’ dair sözünü söyledi

Birlik olunmadan ekolojik denge olur mu?

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Barış bir mücadele sorunudur

Komisyon, H. Fidan’ın açıklamaları ve devletin tutumu 

Yazar: Yeni Yaşam
17 Ağustos 2025

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Özgür Özel: Çözüm barışa ve kardeşliğe olan inançla gelecek

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Süveyda’da saldırılara ve ablukaya karşı protesto

Yazar: Yeni Yaşam
16 Ağustos 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır