• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
11 Mayıs 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kara büyünün etkisindeki çocukları kurtarmak-Nihat Kaya

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
1 Mart 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Herkes gibi biz de DAİŞ’in yenilgisinin ilan edileceği güne kilitlenmişiz. Ancak hem Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanlarının hem de bölgedeki gazetecilerin tahmin ettikleri tarihin üzerinden zaman geçmeye başladı. Zaman geçtikçe de sabırsızlık artıyor. Biz de bir grup gazeteci olarak sabırsızlığımıza yenilip, DAİŞ’in son mevzisinin bulunduğu Bahoz köyüne doğru yola koyulduk.

Sabahın erken saatleriyle birlikte Kamışlo’dan yola çıktık. Uçsuz bucaksız, bereketli coğrafyanın içinden süzülen yoldan hızla yol aldık. Haseke, Şedad, Basute, Hakkıl Ömer, Hakkıl Tenek derken, yedi saat süren yolculuğun ardından DAİŞ’in son mevzisi Bahoz köyüne yaklaşık 30 km uzaklıktaki boş çölün ortasında, SDG savaşçılarının Bahoz köyünden gelenleri karşıladıkları yere ulaştık. SDG komutanlarıyla yaptığımız ilk görüşmelerin hepsinde ilanın neden bu kadar geciktiğini sorduk. Hemen hemen hepsinden benzer cevaplar aldık. Onlar da bu kadar uzayabileceğini tahmin etmediklerini, ancak Bahoz köyünden hiç beklemedikleri sayıda sivil ve DAİŞ’linin çıktığını söylediler.

SDG Basın Merkezi Sözcüsü Mustafa Bali, kuşatmanın başladığı ilk günlerde köyde en fazla bin 5 yüz kişinin olabileceğini tahmin ettiklerini, ancak şimdiye kadar kuşatma altındaki Bahoz köyünden 17 bin kişinin çıkıp, SDG güçlerine ulaştığını söyledi. Bali, Bahoz köyünde hala ne kadar insanın olduğunu da bilmediklerini sözlerine ekledi. 17 bin insan etrafı kuşatılmış bir köyde nasıl olur da fark edilmez? Yönelttiğim soru karşısında Bali de şaşkınlığını gizlemeden, “Dronlarla havadan yaptığımız keşiflerde de bu kadar çok insanın orada olduğunu fark etmedik, bu kadar insanın orada olabileceğini de tahmin etmedik” diye cevap verdi. Çöl rüzgarıyla savrulan toz bulutu içinde beklerken, uzaktan yükselen ağır toz bulutunu fark ettik.

Arka arkaya dizilmiş kamyonların bize doğru geldiklerini fark edince, tüm gazeteciler gibi biz de hemen fotoğraf makinamızı, kameramızı alıp, kamyonlara doğru gittik. Arabaların kasalarından yüzlerce kişi çıktı. Çoğu çocuk ve kadın. Erkekler ya yaşlı, ya da yaralı. Şimdiye kadar sadece Bahoz köyünden 17 bin insan gelip SDG güçlerine ulaştı, ancak köyde hala kaç kişinin olduğunu ne SDG komutanları biliyor, ne de gelenler söylüyor. Hepsinin gözlerinde yenilginin, sefaletin, açlığın izleri okunuyor. Ancak bazılarının gözlerinde hala kinden, öfkeden de izler var. Konuşmalarımızda açıkça “Biz şimdi yenildik, ama mutlaka İslam Devleti’ni (DAİŞ) kuracağız” da diyorlar. Ancak şimdiye kadar SDG güçlerine ulaşmayı başaranlar arasında kurtulmayı başaran 13 Ezidi çocuğun hikayesi, DAİŞ ile savaşın nedenlerini özetlemeye yeter de artar.

Hepsi Şengal’in DAİŞ’in eline geçtiği 2014 yılında kaçırılmışlar. 7 ila 15 yaşları arasında görünüyorlar, demek yakalandıklarında 2 ila 10 yaşları arasındalarmış. Bazıları daha konuşmayı öğrenmemişken kaçırılmış. Şimdi ne anadillerini, ne de kültürlerini biliyorlar. Kendilerine yabancı. Belki de ne annelerini, ne babalarını, ne de doğdukları toprakları hatırlıyorlar. Çocuk olmanın ne demek olduğunu bilmeden DAİŞ’in okullarından geçmişler. Silahı, kanı, öfkeyi, öldürmeyi bir oyun sanıp büyümüşler. Şimdi gidecekler Şengal’e, ya da Laleş’e. Kim olarak, hangi kimlikle? Peki, anneleribabaları yaşıyor mu, yaşasalar da onları tanıyacak mı? Ya da onlar annelerini, babalarını tanıyacaklar mı? Yaşanmamış bir çocukluk, bölünmüş, parçalanmış bir kişilik. Bunlar kim, kim olarak yaşayacaklar? Tabi bir de toplum onları ne kadar kabul edecek?

Yarımlıklarına, parçalanmışlıklarına ne kadar çözüm olacak? Kimisi ‘DAİŞ’in elinde yetişen çocuklar’ diyecek, kimisi kendi kültürünü bilmemekten dolayı dışlayacak. Evet, bu çocuklardır Kürtlerin DAİŞ’e karşı neden bu kadar inatla, inançla savaştıklarının özeti. Ama yine de ne olacak bu çocukların hali? DAİŞ’in kaçırdığı çocukların, kadınların bir kısmı katledilip dipsiz kuyulara atıldı, ancak kurtarılanlar nasıl yaşatılacak? Bu çocukların, kadınların hiçbirinin sanki hiçbir şey olmamış gibi bundan sonra yaşaması mümkün değil. Yarımlıkları, parçalanmışlıkları sürekli bir travma olup karşılarına çıkacak. Ya yarımlıklarının altında silikleşip köşelerine çekilecekler, ya da yalnız bırakıldıkları kalabalıkların içinde öfke nöbetlerine tutulup radikalleşecekler. Üstelik bir tek onlar da değil, daha binlercesi, belki de onbinlercesi. Dünya şimdi, kendilerini daha çok ilgilendirdiği için, SDG’nin elindeki bin dolayında yabancı DAİŞ’linin ne olacağını konuşuyor. Ancak SDG’nin elinde 3-4 bin civarında tutuklu var.

Ondan daha önemlisi eşleri DAİŞ’li olan binlerce aile var. Bu onbin civarında kadın, bir o kadar da çocuk demek. DAİŞ yenilse, son mevzisi düşse de bu insanlar ne olacak? Bu kadar insanı ömür boyu cezaevlerinde ya da kamplarda tutmak mümkün değil. Hadi Suriye vatandaşı olan DAİŞ üyeleri ve aileleri Kuzey Suriye’de tutulmaya devam edildi. Peki yabancı DAİŞ üyeleri ve aileleri ne olacak? Ne ABD, ne Fransa, ne İngiltere, ne Almanya, ne de diğer ülkeler kendi vatandaşı olan DAİŞ üyelerini ve ailelerini kendi güvenlikleri için risk oluşturabilirler diye kabul etmiyorken, onbinlerce kişiyi Kuzey Suriye yönetimi ne yapacak? Bu insanlar ki, derin bir toplumsal bozulmanın sonucu radikal düşüncelerin etkisi altına girdiler. Derin bir rehabilitasyon altına alınıp, yeniden topluma kazandırılmadıkça da insanlığa, topluma küskünlükleri geçmeyecek. Hele hele yaşananların hiçbirinde suçu olmayan, her şeyden bihaber bu çocukları, ailelerinin düşüncelerinden ya da işledikleri suçtan dolayı cezalandırmak hakkaniyete sığmaz. Nasıl ki insanlar doğarken ne kendi ırklarını ne kendi uluslarını ne kendi inançlarını belirleyemiyorlarsa kendi ailelerini hiç, hem de hiç tercih edemiyorlar.

Irkçılığın her türlüsünü reddederken, bu çocukları cezaevlerinde, ya da toplumdan dışlayacak şekilde kamplarda tutmak da ırkçılığın bir başka biçimi değil midir? Evet her insanı işlediği suçtan dolayı yargılamak gerekir, ama kimseyi kendisinin seçme hakkı olmadığı ailesinin işlediği suçtan dolayı suçlamamak, cezalandırmamak gerekir. SDG, YPG ve YPJ Ezidi Kürtleri başta olmak üzere tüm insanlığa verdiği sözü tuttu ve kara bir kabus gibi insanlığın üstüne çöken DAİŞ’i yenmeyi başardı. Pek yakında bunun zaferini de tüm dünyaya ilan edecek. Peki dünya bu kara büyünün etkisi altına giren bu insanları ve onların çocuklarını kurtarabilecek mi?

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Birinci turda aday çıkarmama meselesi

12’nci Kongre’ye selam olsun!

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

İnsanların psikolojisi farklı farklı. Kongreden çıkacak PKK'yi feshetme kararına kimimiz üzüldü, kimimiz sevindi. Hatta kimisi de sanki ülkede yaşanan yüz...

Yaşamın özgürlüğüdür derdimiz, kararımız

Mezopotamya havzasına siyasi müdahale

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

145 sayılı Cumhurbaşkanı kararnamesi ile (Resmi gazete 32894 sayılı 7 Mayıs 2025 Tarihli duyurusu) Türkiye de 19’lu yılların sonundan itibaren...

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Yüksek güvenlikliler güneşe uzak

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Bizi günde 1.5 saat dar ve güneş görmeyen bir havalandırmaya götürüyorlar. Acil hastalık ya da tuvalet ihtiyacı olduğunda odanıza götürüyorlar...

Barış bir mücadele sorunudur

PKK barışın kongresini yaptı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Başlamadan hayatını kaybeden barış elçisi değerli Sırrı Süreyya Önder’i ve onun şahsında tüm Mayıs şehitlerini saygı ile anıyorum. PKK, devletin...

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Hindistan-Pakistan gerilimi ve küresel etkileri

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim, 1947’de Hindistan’ın bölünmesiyle başlayan ve Keşmir sorunu etrafında şekillenen tarihsel bir çekişmenin devamı. Ancak 23...

Önder Apo

Önder Apo

Yazar: Yeni Yaşam
10 Mayıs 2025

Destekleyenleri de karşı çıkanları da yıllar içinde farklı ifadeler kullandılar, kendisi için. Düşmanlaştıranların, böyle göstermek isteyenlerin ne tür ifadeler kullandıklarını...

Sonraki Haber

Jeotermal enerji Ağrı’ya sıçradı!

SON HABERLER

Kartal: Halklar için yeni bir milat 

Kartal: Halklar için yeni bir milat 

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Birinci turda aday çıkarmama meselesi

12’nci Kongre’ye selam olsun!

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Yaşamın özgürlüğüdür derdimiz, kararımız

Mezopotamya havzasına siyasi müdahale

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Rüya Kurtuluş: Barışı katledilen kadınlara borçluyuz

Rüya Kurtuluş: Barışı katledilen kadınlara borçluyuz

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Yüksek güvenlikliler güneşe uzak

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

Barış bir mücadele sorunudur

PKK barışın kongresini yaptı

Yazar: Yeni Yaşam
11 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır