Karadeniz bölgesinde her yıl sağanak yağışların yol açtığı sel ve heyelanlar, can ve mal kayıplarına neden olurken, alt ve üst yapı ile tarım arazilerinde de hasarlar oluşturuyor. Son yıllarda deniz suyu sıcaklığının artması ve bölgeye yapılan büyük barajlar ve HES’ler nedeniyle lokal ve şiddetli yağışların etkili olduğu bölgedeki sel ve heyelanlara ormanların kesilerek yol, ev ve tarım arazisi haline getirilmesinin neden olduğu belirtiliyor. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Anabilim Dalı Başkanı Ekolog Prof. Dr. Turan Yüksek, bölgede ekonomik amaçlarla orman örtüsünün tahrip edilmesinin felaketlere zemin hazırladığını söyledi.
‘Ormanları yaşatmalıyız’
Ormanların topraktaki fazla suyu hızla emdiğini ve atmosfere gönderdiğini söyleyen Turan, “Ormanı kaldırdığımız zaman daha fazla suyun daha kısa sürede toprakla temas etmesine sebep oluyorsunuz. Orman ağaçları kökleri ile zemini dengede tutar, yani yamaç eğimli arazide toprağın alanda tutulmasına katkı sağlar. Ağacı kestiğiniz zaman toprağın kaymaya karşı direnç değerini düşürüyorsunuz. Son yıllarda çok ciddi bir orman arazisi açma, araziye dönüştürme sorunumuz var. Rize’den ormanı ne kadar çok kaldırırsanız sel ve taşkın afeti ile ölüme o kadar çok davetiye çıkarırsınız. Ormana yaptığımız her yanlış müdahale ile aslında gelecekte de kendimizi bu afete daha fazla açık hale getiriyoruz. Ormanları yaşatmak zorundayız. Ekosistemin sürdürülebilirliği afete karşı yaşama güvencesini sağlayabilmek için ormanları korumak zorundayız” dedi.
Yollar doğayı mahvediyor
Turan, “Doğu Karadeniz’de bu doğanın, vahşiliğinin, güzelliğinin yağışla ilgisi var ama her şeyden önemlisi ormanla ilgisi var. Eğer Doğu Karadeniz’de eko turizmden para kazanacağız, burada turizm girdisini artıracağız diyorsanız, bir kere zaten ormanları ve kaynakları korumak zorundasınız. Bölgede yol yoğunluğuna dur demek zorundayız. Yol uğruna ekosistemi tahrip etmekten artık vazgeçmeliyiz. Ne kadar çok yol yaparsanız, yolu ne kadar yanlış geçirirseniz, doğa içerisindeki sel ve heyelan olaylarının tetiklemesini kolaylaştırırsınız” diye konuştu.
Yurttaşlar tedirgin
Ormanlık arazilerin kesilip çaylıklara dönüştürüldüğü söyleyen bir yurttaş, “Eskiden çaylıklarda drenaj sistemleri yapılır akış düzenlenirdi, artık öyle yapılmıyor. Ağaç olan yerlerde kayma yok, çay bahçelerinde ise daha fazla heyelan yaşanıyor” dedi. Bir başka yurttaş ise, “Eskiden çay bahçelerinde gelen suyun ırmaklara taşınması için yol yaparlardı. Şimdi kimsenin omuzunda kazma yok, bahçelerin suları ile ilgilenen yok artık. Eskiden yağmur yağdığı zaman herkes toplanırdı, su kanallarını açardı, şimdi öyle bir şey yok. Yağmur yağdığı zaman artık hep endişe içerisinde oluyoruz” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ