Çorum’un Karakaya köyünde taş ocağına karşı 7 aydır direniş sürüyor. Köylüler mahkeme kararını beklemeden köye giren şirketin, hem yaşamı hem doğayı hem de tarihi alanları tehdit ettiğini belirtti
Duygu Kıt
Çelikler Holding Çorum’un Karakaya köyünde Samsun-Ankara hızlı tren hattı projesi kapsamında kazandığı ihale için taş ocağı açmak istiyor. Patlatma yönteminin kullanılacağı ocak köyün yanı başına kurulmak istenirken köylüler projeye karşı 28 Nisan 2025 tarihinden bu yana direnişte. Köylülerin itirazlarına ve yargı sürecinin devam etmesine rağmen, şirket dün sabah jandarma korumasında sondaj çalışmalarına başladı. Şirket söz konusu proje kapsamında Karakaya köyü ile Küçükkeşlik ve Narlık köylerinin arasında taş ocağı kurmak istiyor. Ancak köylüler şirketin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yönetmeliğini ihlal ettiğini belirtiyor.

‘Yaşamı savunuyoruz’
Yönetmeliğe göre 400 bin tonun üzerinde kapasiteye sahip kırma-eleme tesisleri için ÇED zorunlu. Şirket yılda 3,5 milyon ton taş çıkarılacağını, bunun yalnızca 390 bin tonunun kırma-eleme tesisinde kullanacağını beyan ederken, köylüler bu oran ile şirketin resmi kurumları yanıltarak ÇED denetiminden kaçmaya çalıştığını ifade ediyor. Yargı süreci ve bilirkişi incelemeleri devam ederken köylüler, şirketin bölgeden çekilmesini ve tüm faaliyetlerin durdurulmasını istiyor. “Biz yalnızca toprağımızı değil, suyumuzu, tarihimizi ve yaşamımızı savunuyoruz,” diyen Karakaya köylüleri ile direnişlerini ve taleplerini konuştuk.
‘Karar tamamen hukuksuz’
Karakaya Köyü Dernek Başkanı Servet Demirkaya, projenin bir an evvel durdurulmasını istediklerini dile getirerek, “Proje alanı ile köy evleri arasında elli metre bile yok. Ancak hazırlanan raporda 150 metre olduğu yazıyor. Bu yalan bilgi. ÇED raporunu almak için her yerde söyledikleri gibi yalan söylüyorlar. Taş ocağı proje tanıtım dosyasında Valiliği yanlış ve yalan bilgilerle yanıltarak onay alındı. Dediklerinin aksine köyle iç içe bir yerde patlatma yapacaklar. Alan köyümüzün tarım arazilerine de on metre uzaklıkta. Burada taş ocağından patlatma yapılırken vatandaş tarım arazilerinde tarım mı yapacak? Doğacak can ve mal kaybından kim sorumlu olacak peki? Mal ve can kaybından ÇED raporuna imza atanlar sorumlu olacak” diye belirtti.
‘Tarafsızlığa dair kuşkularımız var’
Ekoloji aktivisti Aykut Alyanak şirketin köyü fiilen işgal ettiğini söyledi. Alyanak, “Şirket türlü girişimlerle zaman kazanmaya çalışıyor. Bilirkişi incelemesiyle hukuki süreç nisana kadar uzayacak. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermeyerek aslında kanunların, hukukun arkasından dolanılıyor. Bugün de maalesef günlerdir, haftalardır süren direnişimize karşın jandarma eşliğinde köye girdiler. Bu yollarla şirket bir daha bölgeden hiç çıkmayacak ve yılda 3.5 milyon ton taşı patlatarak çıkarmaya çalışacak. Şirketin projede yaptığı iki hile var. Birincisi ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı almak için 400.000 tonun altında kırma eleme tesisi göstermek zorundalar. Onlar 390.000 tonda kalmışlar. Yine proje alanı köye yirmi metre mesafede fakat ‘köye yüz elli metre var’ diyerek yalan söylüyorlar. Yine su kaynakları zarar görmeyecek diyorlar fakat proje bölgesi köyün tek su kaynağı ve tek ormanlık alanı üzerinde. hepsini yok edecekler” dedi.

Yaşam, doğa, tarih tehdit altında
Köylülerin vekili avukat Furkan Öztürk ilgili projenin hem doğayı hem insan yaşamını ciddi biçimde tehdit edeceğinin altını çizerek, “Yapılacak olan proje, Alacahöyük Sit Alanı’na beş km mesafede ve projenin sınırları içerisinde bulunan Hitit Kültür Yolu’na bitişik konumdadır. Alacahöyük’te dört ayrı kültür evresinden kalma on beş yerleşim ya da yapı katı bulunmaktadır. Proje dosyasında, herhangi bir kültür varlığına rastlanmadığı iddia edilmiş olsa da özellikle Hitit Kültür Yolu doğrudan projenin sınırları içerisinde yer almaktadır. Kültür varlıkları da ÇED sürecinde düzgün bir şekilde değerlendirilmemiştir. Bizler ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararına karşı 25 Eylül 2025’te davamızı açtık. Dava kapsamında 25 Kasım günü bir keşfimiz olacak. Tüm bunların dışında yürütmeyi durdurma talebimizi sürekli yeniliyoruz ama mahkeme bununla ilgili henüz bir karar vermiş değil” bilgisini verdi.









