PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendiren KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, tecridin dört parça Kurdistan’ın sorunu olduğunu vurgulayarak, ‘Barış istiyorsak Sayın Öcalan üzerindeki tecride karşı çıkmalıyız ve yine çözüm istiyorsak tecride karşı çıkmalıyız’ dedi
Uluslararası güçlerin Ortadoğu’ya dönük müdahale planının bir parçası olarak 15 Şubat 1999 yılında Türkiye’ye teslim edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan tam 25 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde tutuluyor. Ağır tecrit koşulları altında tutulan Öcalan’dan ailesi ve avukatları ile görüştürülmediği için 35 aydır hiçbir şekilde haber alınamıyor.
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmed Karamus, uluslararası komplonun yıldönümünde Öcalan’a yönelik tecrit ve bunun Kürt meselesine etkisini Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
‘Uluslararası savaş konsepti’
Uluslararası bazı güçlerin üzerinden 25 yıl geçen komplo ile PKK Lideri Öcalan şahsında Kürt halkına karşı bir savaş konsepti hazırlandığını dile getiren KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, “Bu konsept, uluslararası komplo ile başlayacak ve Kürtlerin imhasıyla sürecekti. Kürt halkının önderini esaret altına alarak bunu adım adım gerçekleştirmek istediler. Kürt halkının verdiği tarihi direnişi ve mücadeleyi bitirmeyi hedeflediler” dedi.
Ancak istenilen sonucun alınamadığını söyleyen Karamus, 2014 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) alınan kararların komplonun devamı olan tecridi derinleştirmek üzerine olduğunu vurguladı.
“Türk devleti, siyasi tutsaklar üzerinde uyguladığı tecrit etme hali ile hem kendi kanunlarını hem de uluslararası kanunları ve anlaşmaları ihlal etmektedir. Türk devleti bu şekilde hiçbir iç kanunu, anlaşmayı dikkate almıyor ve ihlal ediyor” diyen Karamus, bu anlayışın bir ölçüde uluslararası düzeyde desteklendiğini kaydetti.
Uluslararası komplonun bugün ise ağırlaştırılmış tecrit sistemi ile sürdürüldüğünü ifade eden Karamus, “Tecrit kavramı, Kürt halkına yönelik soykırımdır” dedi.
‘Öcalan’ın paradigması Ortadoğu’da çözüm’
Öcalan’ın paradigmasının bugün artık sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve uluslararası düzeydeki sorunlara çözüm sunduğunun altını çizen Karamus, “O yüzden Sayın Öcalan devre dışı bırakılarak etkisiz hale getirilmek isteniliyor. Ancak Kürt halkı Sayın Öcalan’a yönelik tecridin sona erdirilmesi konusunda ısrarlı ve kararlıdır” dedi.
Kürt halkının bu direnişinde Kurdistani partilerden ve örgütlerden talep ve beklentileri olduğunu da vurgulayan Karamus, KNK olarak tecride karşı başlatılan kampanya, eylem ve faaliyetlere herkesi aktif olarak katılmaya davet ettiklerini dile getirdi.
‘Tecrit dört parça Kurdistan’ın sorunu’
Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırılarını genişleterek Kürt halkının kazanımlarını hedef aldığını belirten Karamus, “Bugün Türk devleti, Kürt hareketinin kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla saldırılarını Kurdistan’ın batısına ve güneyine doğru genişletiyor. Türk devleti Kürtler arasındaki çelişkilerden faydalanıyor. Yine bölgedeki işgalci devletler bu iç çatışmalardan istifade ediyor. Bu yüzden tecrit dört parça Kurdistan’ın ortak sorunudur. Bundan dolayı bizler diyoruz ki; bizleri birleştirecek olan güç yine Sayın Öcalan’dır. Barış istiyorsak Sayın Öcalan üzerindeki tecride karşı çıkmalıyız ve yine çözüm istiyorsak tecride karşı çıkmalıyız. O yüzden hepimizin ortak noktası tecride karşı durmaktır ve birleşmemiz için bu bir fırsattır.”
‘Müzakere zemini var’
Karamus, “Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi ortadan kaldırıp Kürt sorununu çözüme kavuşturma zamanı gelmiştir. Kürt sorununun tek sesle çözülmesi ve Kurdistani partilerin büyük bir kısmında tek bir çizgide birlikte müzakere yapılmasının zemini var. Bazı Kürt partileri buna yakın olmasa da Kürt ve Kurdistan güçlerinin çoğunluğunun anlaşmaya varması durumunda bu durumun gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bunun dört parça Kurdistan’a da siyasi etkisi olacaktır. Bu durumda Kurdistan’ın yanı sıra Ortadoğu’da ve uluslararası düzeyde daha geniş bir siyasi ve diplomatik statüye sahip olacaktır. Kazanımlarımıza hep birlikte tek çizgide ve ortak hareket ederek sahip çıkmalıyız” dedi.
HABER MERKEZİ