Türkiye coğrafyasında nedeni bilinmeyen orman yangınlarının büyük çoğunluğu kundaklama yoluyla yaşanıyor. Özellikle rantın yüksek olduğu Kaş gibi sahil kesimlerinde görülen yangınlar örgütlü bir kötülüğe işarete diyor
Antalya’nın Kaş ilçesinde 2020 yılında 4 orman ve zeytinlik yangını yaşandı. Yanan alanların ortak yanı ise denize nazır alanlar olması. Geçtiğimiz gün yaşanan orman daha doğrusu zeytinlik yangını ise akla kundaklama dışında bir olasılık bırakmıyor. Kaş’ın Çukurbağ Yarımadası’nda dolaşan bir yol var ve yolun altı villalar ve lüks otellerle dolu. Yolun hemen üstünde ise imar dışı bırakılmış bir ağaçlı bölge var. Yarımada’nın yüksek bir yer olmaması yanan yerin de denize nazır villalık olmaya müsait bir alan olması kundaklama olasılığını yükseltiyor. Arazi, Ankara Gazeteciler Cemiyeti’ne ait bir ormanlık araziymiş. Gazeteciler Cemiyeti’nin bu araziyi uzun yıllardır imara açma çabası içinde olduğu ise bilinen bir gerçek.
2 ay içinde 4 orman yangını
Kaş’ta orman yangınları bitmek bilmiyor. Geçtiğimiz 15 Nisan’da da bir orman yangını yaşanırken 5 ve 6 Nisan ile 4 Mart’ta da birer orman yangını daha yaşanmıştı. 15 Nisan’da Palamut Bükbaşı mevkisinde yaşanan orman yangınında 10 dekar ormanlık alan kül oldu. 5 Nisan günü Aklar Mahallesi’nin Sahil Aklar mevkisinde ise 70 dekar Kızılçam ormanı katledilirken, yine Aklar’ın Üzümlü mevkisinde 6 Nisan günü 4 dekar omanlık alan yandı. 4 Mart’ta ise Ova Mahallesi’nde 10 dekar alan yanmıştı. Bu yangınların mart ayı ile birlikte başlaması dikkat çekerken, 2019 yılında Kaş’ta onlarca ormanlık alan yanarak kül oldu. Benzer yangınlar ise her yıl aralıksız devamlı yaşanıyor. Yanan alanların tüm kıyılarda görüldüğü gibi büyük çoğunluğunun üzerinde ise villalar, oteller ve diğer yapılar ortaya çıkıyor. Tüm bunlar büyük bir örgütlülüğün yerel icraatları dışında başkaca bir şey olamayacağını gösterirken, Türkiye genelinde yağmacı örgütlü kötülüğün icraatları bitmek bilmiyor.
Kaş’ta 2 bin 169 kaçak yapı
Koronavirüs salgını rastlanmayan yerlerden biri Kaş olurken, son dönemde inşa edilen 2 bin 169 kaçak yapının ortaya çıkması dikkat çekmişti. Kaş ilçesinde korona salgını döneminde hızlanan kaçak inşaat yağması inanılmaz boyutlara ulaştı. İlçe genelinde doğal sit alanları, ormanlık alanlar, Özel Çevre Koruma Bölgesi ve korunması gereken zeytinlikler üzerinde mantar gibi çoğalan kaçak yapılaşmalara yönelik yurttaşlar Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvurmuşlardı. Başvurularda acil önlem alınması talep edilirken, Kaş’ta 2 bin 169 kaçak yapıyı tespit ettiklerini müdürlüğe bildirmişlerdi.
İhaleye neden katılan yok?
Ayder ve diğer yaylalarda AKP’li belediyelerin bir uygulaması, Kaş’ın AKP’li belediyesinde de ortaya çıktı. AKP’li belediyenin açtığı yıkım ihalelerine katılan olmadığı gerekçesiyle yıllardır yıkılmayan kaçak yapılara kesilen para cezalarının da tahsil edilmiyor olması dikkat çekiyor. Kovid-19 salgını dönemini fırsat bilen kaçak inşaatlar durdurulmazsa Türkiye’de ‘her şey dahil turizminin’ giremediği nadir ilçelerden biri olan Kaş’ın korunan alanları ve zeytinlik arazileri tamamen betonlaşmaya kurban edilecek. Kaş’ta mantar gibi çoğalan kaçak yapılar adeta salgına dönüşmüş durumda. Kaçak yapıların yıkım ihalesinin yasal bir zorunluluk olarak ilan edildiği ve bu ilana inşaatçıların ilgi göstermemesi üstü örtük biçimde bildirildiği iddiaları gündemde.
Ormanlar ve tarih katlediliyor
Kovid-19 salgını nedeniyle yetkililerin tüm Türkiye’ye yaptığı “Evde kal” çağrısına genelde uyulurken, Kaş’ın özellikle deniz gören bölgelerinde yoğunlaşan kaçak villa ve konut inşaatlarında büyük bir artış yaşanıyor. Kaçak inşaatların hız kesmeden sürdüğü bölgeler arasında dünyaca ünlü Kaputaş Plajı çevresiyle Patara antik kentinin bulunduğu Gelemiş köyü de yer alıyor. Kaçak yapıların 2 bin 500 kilometrekarelik Kaş coğrafyasının dört bir yanında görüldüğüne dikkat çekilerek, rantı yüksek yerlerde ise yoğunlaşma olduğu kaydedildi. Kaş ilçe merkezi çevresindeki Gökseki, Çerçiler, Bayındır, Çukurbağ, Ağullu, Orulca, Büyükçakıl ve Çetikli mahalleleri ile Üzüm İskelesi ve Ufakdere mevkisinde yoğunlaşan kaçak yapılaşmanın, Kalkan çevresinde ise Bezirgan, İslamlar, Üzümlü ve Çayköy mahallelerinde yoğun olarak gözlendiği belirtiliyor.
Patara yağmalanıyor
Ayrıca Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içerisinde ve doğal sit alanı statüsündeki Yeşilköy Fırnaz, Gelemiş köyü ile Kördere ve Yalı mevkisinde de kaçak yapılaşma yoğunlaşmış durumda. Çeşme’yi Cannes yapma iddiası ile bölge yağmaya açılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2020 yılını ‘Patara Yılı’ ilan etmesi dikkat çeken bir başka nokta. 1/25 binlik Patara ve Çukurbağ Yarımadası’nı içeren planlara yönelik mahkemelerin verdiği 2 iptal kararına rağmen Kaş Belediyesi başvurularını yenilemeye devam ediyor. Patara’nın 1. derece olan sit koruma alanı özelliği iktidarın girişimi ile düşürülmüştü.
Koruma statüleri değiştirildi
Birinci derecede doğal sit alanı konumundaki Patara bölgesi ve Yeşilköy, Fırnaz Koyu çevresi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 22 Ağustos 2017 tarihli oluruyla ‘Doğal-Sit-Kesin Korunacak Hassas Alan’, ‘Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı’ ve ‘Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildi. Bakanlığın bu kararı da 9 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Böylece Alanya Kalesi, Demre Taşdibi Yarımadası ile Patara ve Fırnaz Koyu’nun bazı bölümleri birinci derece doğal sit alanından çıkartılarak ikinci ve üçüncü derece doğal sit alanı konumuna dönüştürülerek yağmaya açıldı.
EKOLOJİ SERVİSİ