• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
6 Eylül 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Kayıp yakınları Sincar ve Biçimli’nin ve Çardaklı’nın akıbetini sordu

6 Eylül 2025 Cumartesi - 13:50
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Kayıp yakınları Sincar ve Biçimli’nin ve Çardaklı’nın akıbetini sordu

İHD ve kayıp yakınlarının Amed ve Êlih’te düzenlediği eylemlerde Mehmet Sincar’ın faillerinin yargılanması istenirken Ahmet Biçimli’nin de akıbeti soruldu

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının kayıpların akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerinin yargılanması talebiyle başlattığı eylemler devam ediyor.

Amed

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” şiarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 865’inci haftasında Koşuyolu Parkı’nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın açıldığı eylemde, 4 Eylül 1993’te Demokrasi Partisi (DEP) Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar’ın faili soruldu.

‘Mehmet Sincar milyonlardır’

Eylemde konuşan Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar, katliamın üzerinden 32 yıl geçtiğini hatırlatarak, faillerin yargılanmadığının şu sözlerle altını çizdi:

“Mehmet Sincar milletvekiliydi. Halkını temsil etmeye gitmişti. Sokaklarda faili meçhuller yaşanıyordu, insanlar katlediliyordu. Halklarla bir araya gelip bunun arkasında kimin olduğunu sormak için gittiler. Mehmet’i, Batman’da katlettiler. Bugüne kadar milletvekili olan Mehmet Sincar’ın faillerini Meclis’te tek bir kere sormadılar. Mehmet Sincar ve arkadaşları demokrasi ve adalet istedikleri için katledildiler.  Mehmet Sincar milyonlardır, minnettarız ki bu onuru bize bıraktılar. Nerede olursa olsun bedeli ne olursa olsun toprağına onuruna ve değerlerine sahip çıkanların yolunda olacağız.”

Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, Mehmet Sincar şahsında katledilenleri saygıyla andığını belirtti. Gülşen Özer, faillerin yargılanması için mücadeleyi büyütecekleri mesajını verdi.

Mehmet Sincar’ın hikayesini İHD Amed Şube Yöneticisi Yahya Polat okudu.

‘Faili meçhul incelemesinde katledildi’

Mehmet Sincar’ın kaybedilme hikayesi şöyle:

“Mehmet Sincar 1953 yılında Mêrdîn’in Mehsert (Ömerli) ilçesi Terê (İkipınar) köyünde dünyaya gelir.  İlkokulu doğduğu köyde, ortaöğrenimini Mêrdîn’de tamamladıktan sonra lise eğitimi için Adana’ya gider. 1973 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’ni kazanır ve 1978 yılında mezun olur. Sonrasında öğretmen olarak Dersim’e tayini çıkar. Yaklaşık olarak bir sene çalıştıktan sonra, Mereş katliamı boykotu nedeniyle devlet tarafından sürgün edilir. Sürgün edildiği ilçede sağcı gruplar tarafından tehditlere ve saldırılara maruz kalır ve daha görevine başlamadan ailesinin yanına dönmek zorunda kalır. Sincar, 1991 yılında Demokrasi Parti’den milletvekili seçilmiştir. İHD üyesi olan Sincar, dönemi itibariyle mecliste özellikle bölgedeki faili meçhul cinayetler, JİTEM, Hizbullah’ın gerçekleştirdiği katliam ve cinayetlere ve köy korucularının saldırılarına karşı aktif çalışmalarda bulunmuştur.  4 Eylül 1993’te Demokrasi Partisi (DEP) Mêrdîn Milletvekili Mehmet Sincar’ın, Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın ‘faili meçhul’ bir şekilde katledilmesine dair incelemede bulunmak amacıyla gittiği, Êlih’in Elma sokağında, silahlı saldırıda katledildi. O dönemde yaşanılan ağır insan hakları ihlalleri ile ilgili açılan soruşturma ve dava dosyaları, zaman aşımı devreye konularak, adliye raflarında çürümeye bırakılmakta, dosyalar kapatılmaya çalışılmaktadır. Katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçen dosyada, 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu’na göre işlem yürütülmesi nedeni ile ilgili eski kanun uyarınca zamanaşımı süresi kabul edilerek dosya zaman aşımı ile düşme kararı karşı karşıyadır.” 

Açıklama yapılan oturma eylemi ardından sona erdi.

Êlih

İHD Êlih Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 701’inci haftasında Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eyleme, insan hakları savunucularının yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Bu haftaki eylemde, 20 Eylül 1994 tarihinde evinden çarşıya gitmek için çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ahmet Biçimli’nin akıbeti soruldu. Biçimli’nin kaybedilme hikayesini İHD Şube yöneticisi Metin Nas okudu.

Ahmet Biçimli’nin kaybedilme öyküsü şöyle:

“Ahmet Biçimli 20 Eylül 1994 tarihinde sabahın erken saatlerinde evden çıkıp Farqîn’e gideceğini söyler ancak bir daha geri dönmez. Farqîn’de oturan akrabaları Biçimli’nin gelmediğini söyler. Bunun üzerine aile onu her taraftan sordurur ancak gören hiç kimse olmamıştır. Biçimli kaybolmadan önce birkaç kez JİTEM denilen karanlık güçler tarafından tehdit edildiğini söylemişti. 30 yıl geçmesine rağmen akıbeti bulunamaz.” 

Colemêrg

Colemêrg’de kayıp yakınları, eylemlerinin 191’inci haftasında Gever (Yüksekova) ilçesindeki Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. “Failler belli, kayıplar nerede”, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” pankartları ile kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, çok sayıda kişi katıldı. Bu haftaki eylemde 1993 yılında Gever’de katledilen Sabri Çardakçı’nın failleri soruldu.

Kayıp yakınları adına açıklama yapan İHD Colemêrg Eşbaşkanı Sibel Çapraz şunları söyledi:

“191. haftamızda hukukun ayaklar altına alındığı Sabri Çardakçı dosyası için bir araya geldik. 90’lı yıllarda ortaya çıkan Yüksekova Çetesi bölgemizde 16 insanımızı katletti. 16 faili meçhul cinayet ile ilgili yargılanan ve başını binbaşı Mehmet Emin Yurdakul’un çektiği Yüksekova Çetesi davasından bugüne kadar bir sonuç çıkmadı.

Yüksekova Çetesi, itirafçı Kahraman Bilgiç’in vermiş olduğu ifadelerle deşifre oldu. Aralarında yüksek rütbeli kolluk kuvvetleri, köy korucuları, kanaat önderleri ve yerel yöneticilerin yer aldığı çetenin fidye için adam kaçırmak, faili meçhul cinayetler, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmak gibi ağır suçlar işlediği ifade tutanaklarına geçti.”

Ağır işkence ve katliam

Haklarında 553 yıla kadar hapis cezası istenen sanıklar tek tek salıverildiğini söyleyen Sibel Çapraz şunları ekledi:

“Yıllar süren yargılamalardan sonra sadece itirafçı Bilgiç’e 8 yıl ceza verildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, zaman aşımına uğramak üzere olan dava nedeniyle Türkiye’yi 103 bin Euro tazminat ödemeye mahkûm etti. Yüksekova’ya bağlı Dara köyünde yaşayan Sabri Çardakçı, gece yarısı köydeki evinin önüne gelen kişiler tarafından ismi ile hitap edilerek dışarı çağrıldı. Ağabeyinin uyarılarına rağmen kapıyı açarak dışarı çıktı. ‘Bizimle geleceksin’ cümlesi üzerine direnmeden ‘tamam’ dedi. Evinin arkasına doğru götürülen Sabri Çardakçı, burada tüm köyün haberi olabileceği bir biçimde ağır işkenceye uğradı ve ‘ibret olsun’ naraları ile beraber silahla vuruldu. Çardakçı olay yerinde hayatını kaybetti. Aile bireylerinin başvurusu ve görgü tanıklarının beyanlarına rağmen hukuki açıdan herhangi bir gelişme yaşanmadı, dosya kapatıldı. Aile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı, Türkiye hukuku Çardakçı ailesine dostane çözüm önerisinde bulundu ve resmi olarak özür diledi. Tüm gerçekliklere ve tanıklıklara rağmen Sabri Çardakçı’nın akıbetinin faili meçhul bırakılması hukukun varlığına olan inancımızı yerle bir etmektedir.” 

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Cumartesi Anneleri: Adalet, cezasızlık zinciri kırıldığında mümkün olabilir

Sonraki Haber

Mithat Sancar: Hukuksal güvenceler oluştukça sürece güven artar

Sonraki Haber
Mithat Sancar: Hukuksal güvenceler oluştukça sürece güven artar

Mithat Sancar: Hukuksal güvenceler oluştukça sürece güven artar

SON HABERLER

Besta’ta doğa talanına karşı yürüyüş olacak

Besta’ta doğa talanına karşı yürüyüş olacak

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
6 Eylül 2025

Partilerden kayyım kararına ortak tepki

Partilerden kayyım kararına ortak tepki

Yazar: Özge Kar
6 Eylül 2025

Hasta tutsakların durumu kritik: Acil tahliye edilsin

Hasta tutsakların durumu kritik: Acil tahliye edilsin

Yazar: Özge Kar
6 Eylül 2025

Halepçe Valisi Nuxşe Nasih’e Onur Ödülü

Halepçe Valisi Nuxşe Nasih’e Onur Ödülü

Yazar: Aziz Oruç
6 Eylül 2025

HPG’li Tamer Koç’un taziyesine ziyaretler sürüyor

HPG’li Tamer Koç’un taziyesine ziyaretler sürüyor

Yazar: Aziz Oruç
6 Eylül 2025

Antalya İl Emniyet Müdürü görevden uzaklaştırıldı

Antalya İl Emniyet Müdürü görevden uzaklaştırıldı

Yazar: Özge Kar
6 Eylül 2025

‘Devlet hala inkar ve imha politikalarını sürdürüyor’

‘Devlet hala inkar ve imha politikalarını sürdürüyor’

Yazar: Özge Kar
6 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır