İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, Kaymakam Fatih Safitürk davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Şerif Mesutoğlu’nun yargılama sürecinin yeniden başlatılması gerektiğini söyledi
Mêrdîn’in (Mardin) Dêrik ilçesinde belediyeye kayyım olarak atanan Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk, 10 Kasım 2016 tarihinde makamına konulan bombanın patlatılması sonucu hayatını kaybetti.
Saldırı sonrası 70 kişi gözaltına alındı ve 15 kişi tutuklandı. Ardından Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 22 Ekim 2018’de 14 kişi hakkında beraat kararı verirken, dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Şerif Mesutoğlu’na ise 2 defa ağırlaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası verildi.
Şerif Mesutoğlu, 2 Eylül’de Mardin 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeniden yargılanma talebiyle başvuruda bulundu. Şerif Mesutoğlu yaptığı başvurusunda cezaya gerekçe yapılan bomba kumandasındaki parmak izinin başka bir kişiye ait olduğuna dair raporun dikkate alınmadığını belirtti. Yeniden yargılanma başvurusu 17 Eylül 2024’te reddedilen Şerif Mesutoğlu, karara tepki ve adil yargılanma talebiyle 30 Eylül 2024’te açlık grevine girdi. Şerif Mesutoğlu açlık grevi eylemini 134 gün sonra bitirdi.
![](https://yeniyasamgazetesi9.com/wp-content/uploads/2025/02/690x450nc-ank-11-02-2025-serif-mesutoglu-davasi4-300x200.jpg)
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve aynı zamanda İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Nuray Çevirmen, Şerif Mesutoğlu’nun yaşadığı hak ihlallerine ilişkin konuştu.
‘Birçok konu karanlıkta bırakıldı’
Nuray Çevirmen, Şerif Mesutoğlu’nun yargılamasının 2016’dan beri hukuksuz bir şekilde sürdüğünü belirterek, “Şerif Mesutoğlu, adil yargılanmanın engellendiği bir süreç içinde yer aldı. Dava süreci boyunca birçok konu karanlıkta bırakıldı. Ölüm olayına dair pek çok delilin toplanması gerekiyor ama yapılmadı. Olay yerinde toplanan deliller çöpe atılıyor. Bombanın patladığı bina itfaiye tarafından yıkanıyor. Tüm bu yaşananların sonucunda adil bir yargılanma söz konusu olamaz. Deliler, Savcılık tarafından saklanıp yargılama sürecinin bitmesinden sonra verildi. Böylece patlamanın yapıldığı kumandanın üzerindeki parmak izinin Şerif Mesutoğlu’na ait olmadığı ortaya çıktı. Avukatları, ailesi tarafından da bu delil nedeniyle tekrar Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapıldı. Kısa süre sonra başvuru reddedildi” dedi.
‘Şerif Mesutoğlu’nun sesi duyulmuyor’
Nuray Çevirmen, “Dava devam ederken, Şerif Mesutoğlu’nun mahkemeye katılmaması; yüz yüze ilkesinden uzaklaşarak bir yargılama süreci devam etmiştir. Gözaltında da fiziki şiddet ve psikolojik şiddette maruz kalmış, gözaltı sürecinde suçu üstlenmesi istenmiş, dışarıdaki yapılan haber kaynakları, cezaevine gönderilen basınla ilgili herhangi bir bilgi yine kendisine verilmemiş, hapishane tarafından yasaklanmış ve kendisine sunulmamıştır. Hem Şerif Mesutoğlu hem ailesinden sesi duyulmuyor” diye konuştu.
‘Adil yargılanmasını istiyor’
Şerif Mesutoğlu’nun adil yargılanma talebi için yaptığı başvuruya ilişkin de herhangi bir adımın atılmadığını söyleyen Nuray Çevirmen, “Hem aile hem de Şerif Mesutoğlu’nun adil yargılanmasını istiyor. Şerif Mesutoğlu’nun suçsuz olduğu kamuoyu tarafından biliniyor. Ancak adil yargılama ile ilgili herhangi bir adım atılmıyor. Hem bu deliller söz konusu hem de Kaymakamın ailesi tarafından ortaya atılan iddialar da araştırılmıyor. Kaymakamın ailesinin ‘Suçlular dışarıda geziyor’ sözleri bile Şerif Mesutoğlu’nun suçsuz olduğunu gösteriyor. Ancak bütün bunlara rağmen adil yargılama engelleniyor. Türkiye eğer kendini hukuk devleti olarak tanımlıyorsa; Anayasaya giden dosyanın açık ve şeffaf bir şekilde incelemeli. Bütün delillerin tekrar gözden geçirilip ve hukuk çerçevesi dâhilinde incelenip yeniden yargılama sürecini başlatmalıdır” diye belirtti.
Kaynak: MA