• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
9 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Forum

Kayyum ısrarı derin Kürt düşmanlığıdır

20 Kasım 2024 Çarşamba - 00:00
Kategori: Forum, Manşet
Kayyum ısrarı derin Kürt düşmanlığıdır

HEP’ten günümüz DEM Partisi’ne kadar siyasal örgütlenmeler ile hak arayışlarını daha sesli, daha bilinçli ve daha örgütlü bir şekilde dile getirmeye başladılar. Siyasal ve toplumsal alanda Kürtler güçlendikçe, aktör haline geldikçe ölümcül derecede zorluklar ile karşı karşıya kalmaya başladılar

Rubar Amedi 

Kürt özgürlük mücadelesi ülkesi, kimliği, varlığı inkar edilen halkının haklarını savunmak için nice bedeller ödeyerek günümüze kadar gelebildi. Bugün Kürdistan’da hangi kapıyı çalarsanız ya esiri vardır ya dağda yakını ya da şehidi. Bu tür ağır bedeller ödeyerek yok olmaktan, varlığı inkar edilmekten kurtulup direnerek kendini var etmeye getirmiştir.

Kürtler her zaman bu coğrafyada savaştan uzak kalarak, etnik çatışmalara girmeyerek özgür yaşamayı kendilerine bir yaşam biçimi olarak benimsemişlerdir. Varlıkları tehlikeye girdikleri esnada ise asla savaşmaktan ve direnmekten de geri kalmamışlardır. Her ne kadar bu çatışmalı ortamlardan uzak durmaya çalışsalar da nihayetinde yine de sömürgeciler tarafından işgalden, baskılardan, katliamlardan kurtulamamışlardır.

Kürdistan’ı işgal eden her egemen gücün en büyük korkusu Kürtlerin direnişçiliğidir. Bu direnişçiliği kırmak için türlü türlü yol ve yöntemlere başvurarak (ki en çok da ihanet unsurunu kullanarak) Kürdistan’ı kontrol altına almaya çalışmışlar.

Asla Kürtlerin kendi kendini yönetmesine müsaade edilmemiş, Kürde biçilen rol yönetilmeye mahkum olmaktır. Fakat Kürtler tarihten çıkardığı dersler ile savaş bilincinin yanında politik bir bilincin de olması gerekliliğini anlayarak, siyaset sahnesinde örgütlenerek, ittifaklar oluşturarak çıkmaya başladı. Söylem,

eylem ve beklentileri karşılama gücü ile kısa sürede kitlesel tabana ulaştılar. Bu durum TC devleti için hiç alışılagelen bir durum değildi çünkü Kürtler sadece kendi aralarında değil bu sistemden, bu devletin zulmünden zarar görmüş tüm topluma, sınıfa ve dezavantajlı gruplara hitap ederek gittikçe büyüyen ve tabana yayılan bir oluşum oldular.

HEP’ten günümüz DEM Partisi’ne kadar siyasal örgütlenmeler ile hak arayışlarını daha sesli, daha bilinçli ve daha örgütlü bir şekilde dile getirmeye başladılar.

Siyasal ve toplumsal alanda Kürtler güçlendikçe, aktör haline geldikçe ölümcül derecede zorluklar ile karşı karşıya kalmaya başladılar.

Devlet 1990’larda bu büyümeyi engellemek için sahaya Hizbul Kontra dediğimiz bir devlet oluşumu ve Gladyo’nun alt birimi olan Hizbullah’ı öne sürdü. Kürt halkı bunlara karşılık verince ve örgütlenince 17 bin faili belli cinayetler işlenerek siyasal ve toplumsal gelişimin önünü almaya çalıştılar. Baskı, zor, işkence, katliam ve tutuklamalar artık günlük yaşamın rutin bir parçası oldu.

Buna rağmen Kürtler asla inancından, kimliğinden ve direnişinden, büyük bedeller ödemesine rağmen vazgeçmedi. Partisiz bile seçimlere girdiğinde yine de Kürdistan’da en yüksek oyu almasını başardı.

Kürtler her zaman için kendi kendini yönetmeye talip olmuştur. Bunun için 1999’dan itibaren genel ve yerel seçimlere girerek kazanımlar elde etmeye çalıştılar. Kürdistan’da belediyeleri ilk kazanmaları ile beraber sisteme karşı en büyük direnişi ve kazanımı sergilediler. Halkçı belediye sloganı ile yıllardır devletin yapamadığı hizmetleri en kısa sürede (eksik ve yanlışları olsa dahi) yapmayı başararak azımsanmayacak derecede projelere imza attılar. Bu durum devlette büyük bir korkuya ve çok ciddi bir rantın elden gitmesine neden olduğu için bir biçimi ile bunun önünde engel olmaya başladılar. 2009’da KCK operasyonları ile beraber kayyum atamaları tamamen devletin Kürdistan’da kaybettiği siyasi ve askeri otoritesini zorbalık ve baskı ile geri alma operasyonlarıydı. Çünkü kayyum aklı selim bir devlet aklı değil çeteleşmiş bir devlet aklıdır. Zorla, inkar ve imha politikaları ile ayakta kalmayı benimseyen bir devletin aklıdır.

On yıldır ısrarla Kürt halkının iradesine ipotek koymaya çalışmalarına rağmen asla sonuç alamadılar. Halk her seferinde irade beyanında bulunarak iradesine sahip çıktı. Devletin bu politikadaki ısrarının arkasında yatan derin bir Kürt düşmanlığı ve inkarıdır.

Batman, Halfeti ve Mardin’e kayyum atamaları bu ısrarın bir sonucudur ve arkası da gelecek. Ne olursa olsun halk her koşulda direnerek iradesine sahip çıkıyor, gece gündüz alanlarda zorba ve inkârcı çeteleşmiş devlet aklına en güzel cevabı kendini örgütleyerek ve direnerek veriyor. Devlette Kürt inkâr aklı değişmediği sürece devlet ne ali cengiz oyunlarından vazgeçecek ne de kayyum atamalarından vazgeçecek. Kürtlerin onurlu duruşu ve mücadelesi bu köhnemiş aklı tarihin en derinliklerine gömmeye muktedir olacaktır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tarihi dönemeçte Kürtler: İttifakların yeniden şekillenmesi

Sonraki Haber

12 yaşındaki Uğur’a 13 devlet kurşunu

Sonraki Haber
12 yaşındaki Uğur’a 13 devlet kurşunu

12 yaşındaki Uğur’a 13 devlet kurşunu

SON HABERLER

Zulme Karşı Direnmek

Kaos aralığı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Daralan zaman, büyüyen tehlike

Daralan zaman, büyüyen tehlike

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Kürdistan’da eko kırım var!

Kürdistan’da eko kırım var!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Barış elçisi yazıma ilham kaynağı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Muhalefet mi dediniz?

Darbe sürüyor!

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Özgürlüğün toplumsal anlamı

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

Özerk manzaralar: Yol filminde dağlar

Salgado’nun Vizörü: Toprağın Tuzu

Yazar: Yeni Yaşam
9 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır