KCK, iktidarın ‘silahları bırakın’ çağrılarına dair ‘Bu yönlü çağrıların karşılık bulması için öncelikle Önder Apo’nun özgür çalışma, özgür iletişim ve özgür yaşam koşullarının sağlanması gerekiyor’ açıklaması yaptı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat 1999’da gerçekleşen uluslararası komplo 26’ncı yılında. Komplonun yıl dönümünde Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesine dair tartışmalar gündemde. Önümüzdeki günlerde çözüme dair PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan tarihi bir çağrı bekleniyor.
PKK, dün komplonun yıl dönümüne dair yaptığı açıklamada, “Önder Apo’nun beklenen açıklamasıyla yeni bir süreç başlayacaktır. Her şey bir açıklama ile gerçekleşmeyecek ve her şeyi sadece Önder Apo yapmayacaktır. Sorun hepimizin olduğu gibi, görev de hepimizindir” diye kaydetti.
KCK’den de komplonun yıl dönümü dolayısıyla açıklama yapıldı. Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan açıklamada, yeni süreç tartışmalarına ve iktidarın “silah bırakın” çağrılarına değinildi.
Özgürlük vurgusu
15 Şubat’ın “kara bir gün” olarak nitelendirildiği açıklamada, “Geldiğimiz aşamada artık bu kara günü, bu soykırım gününü bir özgürlük ve kurtuluş gününe dönüştürmenin zamanı gelmiştir. Önder Apo’nun, üzerindeki tecrit koşullarına rağmen yeniden geliştirmeye çalıştığı demokratik çözüm arayışı ve çabası bu temeldedir” vurgusu yapıldı.
20’nci yüzyılda Kürtlerin dil, kültür ve kimlik haklarının yok sayıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Gelinen aşamada bu inkar imha ve soykırım siyaseti artık çökmüştür” denildi. Açıklamada, inkar siyasetinde ısrar eden iktidarların başarılı olamadığının altı çizilerek, “Kürtlere yaklaşımını demokratik temelde değiştirip dönüştürmemesi halinde, aynı akıbet AKP hükümetini de bekliyor. Çünkü Kürtlere düşmanlık yapma yarışındaki en şiddetli hükümet, AKP hükümeti oldu. Kürt düşmanlığını hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında en çok büyüten hükümet oldu” diye kaydedildi.
Koşullar sağlanmalı
“Önder Apo’nun davası, asrın davasıdır ve çözümü de asrın çözümü olacaktır” diye vurgulanan açıklamada, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği kaydedildi. Açıklamada, İmralı Cezaevi’nde yapılan görüşmeler ve iktidarın “silahları bırakın” çağrılarına işaret edilerek, “Önder Apo ile DEM heyetinin yapmış olduğu iki görüşme oldu. Yine hükümet tarafından Önderliğimize dönük her gün silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrıları yapılıyor. Fakat Önder Apo’nun yaşam ve çalışma koşullarında en ufak bir değişiklik yapılmıyor. Önderliğimize ve hareketimize yapılan bu yönlü çağrıların karşılık bulması için öncelikle Önder Apo’nun özgür çalışma, özgür iletişim ve özgür yaşam koşullarının sağlanması gerekiyor” denildi.
Güçlü bir çaba var
Açıklamada, Federe Kürdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların sürdüğü ifade edildi. Yine sanatçı, gazeteci ve siyasetçilere dönük gözaltı operasyonları ile belediyelere kayyım atanmasına değinilerek, “Tüm bunlar, AKP’nin samimiyetsizliğini açık biçimde gözler önüne seriyor. Beklentiye giren herkesin, öncelikle AKP hükümetini samimiyete davet etmesi ve bu yönlü bir gelişmenin ortaya çıkabilmesi için güçlü bir pratik çaba içerisine girmesi gerekiyor” diye kaydedildi.
HABER MERKEZİ