Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde siyasi tutsaklara dayatılan kelepçeli muayeneye karşı çıkan doktora, ‘suçları farklı’ diyen jandarma, kelepçenin çıkarılması durumunda tutanak tutulacağı tehdidinde bulundu
Hak ihlalleri ile gündem olan Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi yeniden yaşanan keyfi uygulamalar ile gündemde. Yaşananlara dair bilgi veren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi avukatlardan Ferat Köçeroğlu, 2 kadın tutsağa kelepçeli muayene dayatıldığını belirtti.
Doktora itiraz ettiler
Ferat Köçeroğlu, muayene edecek doktorun tutsakların kelepçelerinin çıkarılmasını istediğini fakat jandarmanın bunu kabul etmeyerek, doktorun ısrarı sonucu kelepçelerin çıkarılması durumunda ise tutanak tutulacağını söylediğini aktardı. Doktorun kelepçe çıkarılmadığı sürece tedaviye başlamayacağını ve herhangi bir tutanağa imza atamayacağını belirttiğini sözlerine ekleyen Ferat Köçeroğlu, “Bu tartışma esnasında doktor jandarmalara, ‘Sabah getirdiğiniz mahpusların kelepçelerini çıkardınız, bunları niye çıkarmıyorsunuz?’ demiş. Jandarmalar, ‘Bunların suçu farklı’ diyerek, dosyalarını getirip doktora göstermek istemiş. Doktor ise sağlık hakkını suça göre kategorize etmeyeceğini söylemiş. Ancak jandarmalar tutsakların, ‘terör suçlusu’ olduğunu belirtmeye ve doktorun fikrini değiştirmeye çalışmışlar. Netice itibariyle tedaviyi gerçekleştirememişler. Tutsaklar da bu durumu kabul etmemiş ve bunun üzerine jandarmalar tutsakları hapishaneye geri götürmüş” aktarımlarında bulundu.
İşkence politikası uygulanıyor
Bunun yanı sıra tutsakların aktardığı birçok ihlali sıralayan Ferat Köçeroğlu, tutsakların bilinçli olarak koğuşlarının değiştirildiğini ve daha kötü koşulları olan koğuşlara yerleştirildiğini belirterek, “Bu aslında tek başına işkence politikası olarak karşımıza çıkıyor” dedi. Tutsakların sağlık hakkına erişiminin engellendiğini sözlerine ekleyen Ferat Köçeroğlu, zamanında hastaneye ulaşması gereken tutsakların hastane sevklerinin bilinçli bir şekilde geciktirildiğini belirterek, “Kelepçeli muayeneyi kabul etmeyen tutsakları tedavi edilmeden geri hapishaneye götürüp, bir süre hücrede tutuyorlar. Daha sonrasında ise disiplin soruşturmalarıyla cezalandırıyorlar” şeklinde konuştu.
Tehdit ve baskı altındalar
Yine tutsakların telefonda Türkçe dışında bir dille konuşmasının engellendiğini dile getiren Ferat Köçeroğlu, “Başka bir dilde konuşulması noktasında idareye dilekçeyle talepte bulunmaları gerektiği söylenmiş. Aksi taktirde haklarında tutanak tutulup, disiplin cezaları verilmekle tehdit ediliyorlar. Tutsakların anadilde konuşma hakkı engelleniyor. Tutsaklar bu yönüyle de tehdit ve baskı altındadır” diyerek bunlara son verilmesi çağrısında bulundu.
Haber: Rukiye Payiz Adıgüzel / MA









