• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
8 Haziran 2025 Pazar
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Kültür

Kendi işimizi kendimiz görsek…

23 Temmuz 2021 Cuma - 12:00
Kategori: Kültür
Kendi işimizi kendimiz görsek…

Eğer insanlık uzun bir Ortaçağ içinde batacağına Yunan mucizesi zamanındaki gibi ilerlemeye devam etseydi kim bilir neler olurdu? Sanat, bilim, düşünce alanlarında nerelere gelinirdi?

M. Ender Öndeş

Önce itiraf edeyim, ayıp mıdır bilmiyorum ama -yarım yamalak Semerkant’ı saymazsak eğer- şimdiye kadar Amin Maalouf’tan bir şey okumuşluğum yoktur. Bu durumda, işe en son ve en değişik kitabından başlamak şans mıdır, değil midir, bilemedim. Çünkü bu kez, ‘Empedokles’in Dostları’nda Maalouf, Semerkant gibi tarihe yaslanan bir çizgiden farklı olarak yarı yarıya bilim kurgu bir işe imza atmış. Tuhaf bir kurgu ama. Hayli tuhaf.

Sahibi olduğu adada tek başına yaşayan ünlü bir çizer, aynı adanın bir başka köşesine bütün insanlıktan nefret ederek sığınmış küskün ve öfke dolu bir yazar. Ve bu ikisini diğer insanların dünyasına bağlayan -medcezirin keyfine kalmış- daracık bir geçit… Sonra, birden ortaya çıkarak insanlığın berbat gidişatına müdahale etmeye başlayan bir tür üstün varlıklar resmigeçidi.

Ortaya çıkan kurtarıcılar

Maalouf, benim de her zaman kafamı kurcalayan Antik Yunan sonrası kesintiye takmış görünüyor. Müdahale edicilerden biri olan Agamemnon’un sorduğu, “Eğer insanlık uzun bir Ortaçağ içinde batacağına Yunan mucizesi zamanındaki gibi ilerlemeye devam etseydi kim bilir neler olurdu? Sanat, bilim, düşünce alanlarında nerelere gelinirdi? İnsan zihni aynı ritimle ve tüm alanlarda serpilmeye devam etse kim bilir hangi noktaya yükselmiş olurdu?” sorusu kitabın da belkemiğini oluşturuyor. Kurtarıcılar oradan geliyorlar; Antik Yunan’dan, uzun süre bekleyip dünyanın hali katlanılamaz hale geldiğinde ortaya çıkıyorlar ve ölüme çare dâhil olmak üzere her alanda bütün dünyaya müdahale ediyorlar; silah sanayilerini yok etmekle işe başlayarak elbette!

Klişeler silsilesi

Eh doğrusu, bu, tam da insanlığın çaresizlikten kıvrandığı bir zamanda hepimizin hayalidir biraz değil mi? Şuradan bir uzaylı taifesi çıksa misal, uçuruma doğru giden gezegenimizi süper güçleriyle tek hamlede hizaya soksa, fena mı olur? Maalouf, bu gizli hayalimizin (ezikliğimizin) farkında olmalı ve oraya oynuyor taşlarını. Ama bunu yaparken birbirinden beter iki klişeyle ilerleyerek bütün gerçeklik duygusunu öldürüyor. Birincisi, olağanüstü bir durum karşısında insanlığı düşünen “sağduyulu” ABD başkanı… Ulusun ve dünyanın babası! Başkan’ın karşısına bir de nükleer füzelerle şantaj yapan çılgın bir Kafkasyalı general ve Beyaz Saray komplocu kliklerini yerleştirince, taşlar tam yerine oturuyor. (Kafkasya yeni moda sanırım, eskiden ‘Arap teröristler’ dünyayı tehdit ederdi, neyse.) Yani Hollywood’un bir adım ötesine geçmiyor Maalouf, zihni öyle çalışmıyor besbelli.

İkincisi, Maalouf’un berbat dünyasının müsebbipleri de son derece muğlak. Dünyayı mahveden, nükleer felakete sürükleyen hırslar, gözü dönmüşlükler vb. gibi duygular, sahipsiz şeyler olarak boşlukta duruyor kitapta. Kim bu gözünü hırs bürümüş deliler belli değil. Tekeller, bankalar, borsalar, finans baronları yok ortalıkta! Maalouf, burada da çok bilinen “Hepimiz suçluyuz”, “Dünyayı mahvettik” klişelerine teslim oluyor. Oysa farklı bir yerden bakınca Empedokles’in Dostları’nın temizliğe tam da ‘çözüm’ için gittikleri yerden başlamaları gerekmiyor mu? Beyaz Saray’dan ve dünyanın bütün saraylarından!

İş başa düşüyor sonuçta

Bu iki klişeden sonra kitap da çekiciliğini yitiriyor açıkçası. Dünya kurtuluyor kurtulmasına ama kimden kurtulduğunu bir türlü anlayamıyoruz. Maalouf’un evreninde ABD dışında bir coğrafya da pek yer almadığı için bizim ‘Reis’ bu işe ikna ediliyor mu, yoksa “Dünya Empedokles’ten büyüktür” diye kürsülerden höykürüp ÖSO’cuları harekete geçiriyor mu, onu da bilemiyoruz.

Netice itibarıyla, öyle görünüyor ki, Maalouf’un okuspokuslarına yanlış yerden başlayan süper kahramanlarına bel bağlamak akıl kârı değil. İş başa düşüyor sonuçta; yine sokaklar, yine gözaltılar… Kahretsin!

Ama hayali bile güzel yine de. Bana sorarsanız, Empedokles’in Dostları, geleceklerse hobi olarak yine gelsinler; itirazım yok. ‘Sağaltıcı tünel’den geçip bel fıtığımdan kurtulmayı istemez miyim hiç? Bizim birader de kanserden yırtar, haftada bir kemoterapiden bezdik ikimiz de. Ama ille de geleceklerse, yıkılması gereken saraylardan değil, kulübelerden başlasınlar bir zahmet. Biz buradayız, hep buradayız. Bekleriz. Zaten bir ‘öncülük’ sorunsalımız da varken, bir gelip önümüze düşseler var ya, alayının tozunu attırırız! İdealizmimizden ötürü Marks kızar biraz ama olsun, beleş süper güç bulmuşuz, niye kullanmayalım ki?

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Petrol pazarında satılan Kürt ulusal birliği

Sonraki Haber

Düşlerin hayaleti- kararlılığın azmi, korkunun, saldırının, iktidarın panzehri…

Sonraki Haber
İrade yok edilimez…

Düşlerin hayaleti- kararlılığın azmi, korkunun, saldırının, iktidarın panzehri...

SON HABERLER

Barış bir mücadele sorunudur

Kürt siyaseti oyun kurucudur

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Sevk-sürgün rüzgarı yeniden esiyor

Barış adımları beklentisi sonbahara ertelendi

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Çığlık amacına ulaşmıştır!

Çığlık amacına ulaşmıştır!

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Göral: Yeni bir hat oluşturulmalı

Göral: Yeni bir hat oluşturulmalı

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Jin Dergi’nin yeni sayısı yayında

Yazar: Yeni Yaşam
8 Haziran 2025

DEM Parti, DBP ve KNK’den 1 Mayıs mesajı

DEM Parti’den bayram ziyaretleri: Gündem süreç

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

Abdullah Öcalan’ın ‘Özgürlük Sosyolojisi’ Arjantin’de okuyucu ile buluştu

Abdullah Öcalan’ın ‘Özgürlük Sosyolojisi’ Arjantin’de okuyucu ile buluştu

Yazar: Yeni Yaşam
7 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır