DBP’nin Amed’de düzenlediği halk buluşmasında konuşan Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, ‘Kürt sorunu Sayın Öcalan öncülüğünde çözülmedikçe bize her yer, mücadele, direniştir’ dedi
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 12 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştireceği 7’nci Olağan Kongresi öncesi Amed’de kitlesel halk toplantısı gerçekleştirdi. Kentteki bir düğün salonunda yapılan toplantıya, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz, DEM Partili belediye eşbaşkanlarının yanı sıra birçok kentten siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır konuşma yaptı.
Çiğdem Kılıçgün Uçar, 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile Şirnex’in Silopiya ilçesinde 4 Ocak 2016 tarihinde katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ı anarak konuşmasına başladı. Mücadeleyi kadınlardan miras aldıklarının belirten Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Onlar inkara karşı boyunlarını bükmediler, bizde Kürt halkı özgürleşene, Sayın Öcalan özgürleşene kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
‘Çöktürme planı değil halkların mücadelesi kazandı’
Çiğdem Kılıçgün Uçar, konuşmasında şunları belirtti:
“Esas konumuz Kürt sorunun demokratik çözümü ve Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasıdır. Başardık. Türkiye’de günlerdir Kürt sorunun çözümü ve Sayın Öcalan’ın paradigması tartışılıyor. Yüz yıllık sistemin değişmesi için ne yapılması gerektiğini birlikte tartıştık. Eğer tecrit gündeme geldiyse bu mücadeleden vazgeçmeyen halkımızın başarısıdır.
Mevcut iktidarının yol haritasında Kürt gerçekliğini ortadan kaldırmak, biat eden bir halk yaratma iddiası vardı. Geldiğimiz nokta ise ortada. ‘Çöktürme planı’ değil halkların mücadelesi kazandı. Rojava’da açığa çıkan model bize bakıyor. Rojava’da ki saldırılar mücadelemizden bağımsız değil. Eğer samimi bir tartışma yapılıyorsa, eşit koşulların sağlanması gerekiyor. Kürt sorunun çözümünde asıl muhataplarından Sayın Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı. 2013-15’te sınırlı koşullarla, tecrit altındayken bu sorunun hakkaniyetli tartışılması mümkün değildi. Devlet aklının, çözümsüzlük aklının değişmesi gerekiyor. Çözüm belli. İmralı’nın kapılarını açın. Kürt halkı çok bedel ödedi. Sayın Öcalan’ın İmralı’da çözüm gücünün arkasında ve bunun için 24 saat çalışmaya hazırız.”
‘Bize her yer mücadele ve direniştir’
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ise, 2024 yılında gerçekleştirdikleri eylem ve etkinliklere dikkati çekti. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadele ve direnişlerini sürdüreceklerinin altını çizen Keskin Bayındır, “Kürt halkının mücadelesinin önünde eğiliyoruz. Tüm zor şart ve koşullarda, 2024’te bütün zorluklara rağmen bu hamleye başladık. 2024’ün sonunda Sayın Abdullah Öcalan’ın mesajları tartışılıyor. Ama bir şeyin altını çizmek istiyoruz. Kürt halk önderi, Ömer Öcalan’a tecridin devam ettiğini söyledi. Bu bize uyarıdır, bu bize mücadelenin gerekçesidir. Kürt sorunu Sayın Öcalan öncülüğünde çözülmedikçe bize her yer mücadele ve direniştir” ifadelerini kullandı.
Kürt meselesine dair yürütülen tartışmalara da değinen Keskin Bayındır, şöyle devam etti:
“Hiçbir arkadaşımızın kafası karışmasın. Bizim nişanımız Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan. Onun dışında televizyonda manipilasyonlarla hiçbir konuşmanın kıymeti yok. Sayın Öcalan’ın peşinde, annelerimizin peşinde, kahraman gençlerimizin peşinde olacağız. Kürdistan’da özgürlüğün şartları oluşmuştur. Ortadoğu’da yurtseverlik açığa çıktı. Yurtseverler olarak bütün Kürdistan güçlerine sesleniyoruz; Kürt halkı kazanımlarını, statüsünü, birliğini sağlayacak. Bu zaman birlik, ittifak ve görüşme vaktidir. Kürdistan’da annelerin yıllardır, Kürtlerin yıllardır hasret olduğu ittifakı dosta, düşmana gösterelim. Özgürlüğe ulaşalım. Başarıya, özgürlüğe kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ya başarı, ya başarı, ya başarı…”
Açılış konuşmasının ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti ) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuştu.
Ocak ayında katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez, Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ı anarak konuşmasına başlayan Tülay Hatimoğulları, Amed Baro eski Başkanı Tahir Elçi’nin davasında yargılanan polislerin beraat kararının onanmasına tepki gösterdi.
‘Kobanê düşmedi, düşmeyecek’
Suriye’deki gelişmelere de değinen Tülay Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“Şimdi ‘Kobanê düştü düşecek’ diyenlerin bir kez daha iştahları kabardı. Kobanê’yi düşürmek için de ellerinden geleni yapıyorlar. Ama Kobanê halkı IŞİD’in barbarlığına karşı geçmiş dönemde nasıl mücadele ettiyse şimdi de mücadele ediyor. Kobanê düşmedi, düşmeyecek.
Demokratik Suriye dışında seçenek yok
Suriye’de Kürt halkına dönük gerçekleşen operasyonların yanı sıra oradaki Arap Alevilere, Hristiyanlara, Durzilere dönük ciddi katliamlar gerçekleşiyor. Bütün dünya kamuoyuna, bütün uluslararası güçlere, demokrasi güçlerine Amed’den sesleniyoruz; oradaki katliamları, operasyonları durdurmak için derhal harekete geçilmelidir. Özellikle Rojava’da kurulmuş olan Özerk Yönetim’in resmi bir statüye kavuşması için mücadelemizi daha çok yükseltmeliyiz.
4 parça Kürdistan’ı etkiliyor
Elbette bu gelişmeler sadece Suriye ve Rojava’da değil. 4 parça Kürdistanı etkileyen çok önemli gelişmeler oluyor. Dört parça Kürdistan’ın bulunduğu dört devlete buradan sesleniyoruz; demokratikleşme sağlanmadığı sürece emperyalist güçlerin bölgede oyun kurmasının önünü açmış olursunuz.
İmralı ziyareti
DEM Parti Heyeti Sayın Öcalan’ı İmralı’da ziyaret etmiştir. Sayın Öcalan’ın heyetimize söylediği bir iki noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sayın Öcalan şunu söylüyor; ‘Suriye’deki gelişmeleri herkes yakinen takip etmelidir. Filistin’deki Gazze’deki gelişmeleri herkes yakinen takip etmelidir. Bugün emperyalist güçlerin bölgede oynamak istediği oyunlara baktığımızda; Türkiye Kürdistanı’nı da diğer bölgeleri de her yeri Gazze’ye çevirmek istiyorlar. O nedenle Kürt sorunu çözülmelidir. Bu nedenle onurlu bir barışa imza atılmalıdır’ diyor. Bizler de bu sözlerin arkasındayız.
Öcalan’ın fiziki koşulları sağlanmalı
Bir şey daha iletti bizler de elçi olarak onu sizlere iletmek isteriz. ‘Dışarıda onurlu halkımıza, mücadeleden asla vazgeçmeyen İmralı kapılarının açılmasına vesile olan değerli halkımıza selam ve sevgilerimi iletiyorum’ dedi. Kürt halkı 40 yılı aşkın devam eden saldırılara, savaşa ve çatışmalara rağmen 4 parça Kürdistan’da varlık mücadelesini sürdürdü, mücadelesini büyüttü. Şimdi Özerk Yönetim’ini Rojava’da oluşturabilecek seviyeye geldiyse; burada Kürt halkının çok önemli bir başarısı vardır. Tarihsel bir kırılma anından geçiyoruz. Bu tarihsel kırılmada ya pozitif bir şekilde kırılma gerçekleşecek ve barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek ve her yer Gazze olacak. O nedenle devlet aklına biz buradan seslenmek istiyoruz; İmralı’da gerçekleşen bu görüşme yetmez, İmralı kapıları açılmalıdır, Sayın Öcalan’ın sadece Türkiye barışı değil bütün Ortadoğu barışı için de çalışabileceği fiziki koşulların sağlanması gerekir. Burada Kürdistan’ın kalbinden Amed’ten halkın iradesini temsil eden bu salondan bizler hep birlikte İmralı’ya selamlarımızı ve saygılarımızı sunuyoruz.”
Halk buluşması konuşmalarla devam etti.
‘Kadın mücadelesini büyüteceğiz’
Buluşmada konuşan DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, “Bu işgale, kadın iradesinin tanınmamasına karşı kadın mücadelesi her zaman güçlenecek. Rojava, Kürt halkının onuru olmuştur. Bir yıl içinde bütün Kürdistan kentlerinde bu sisteme karşı çalışma yürüttük, kadınlarla bir araya geldik. Kadının iradesini yok saymak isteyen sisteme karşı kadınların mücadelesini büyütüp, daha da güçlendireceğiz. Önderimizin de dediği gibi barış kadınlar olmadan olmaz. Jin, jiyan, azadî” ifadelerini kullandı.
‘Adres İmralı’
Daha sonra konuşan DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi Rezan Kağanarslan da, yıl boyunca tecride, kayyıma alanlarda olduklarını vurguladı. Rezan Kağanarslan, “Çözüm isteniyorsa adres İmralı, muhatap Başkan Apo’dur. Kürt halkı bugün Ortadoğu’da büyük bir güç. Gücümüz Abdullah Öcalan’ın paradigmasından geliyor” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’ın 28 Aralık’ta gerçekleşen görüşmenin ardından kamuoyuna açıklanan mesajlarına dikkati çeken Rezan Kağanarslan, şöyle devam etti: “Bu süreçte Kürt Halk Önderi, ‘Rolümü oynamaya hazırım’ dedi. Gençler olarak amacımız o ki, bu süreçte başkanımızın elini daha da güçlendirmek. Barış bizim için teslimiyet anlamına gelmiyor. Barış bizim için Kürtlerin özgürlüğü, özerk yönetim anlamına geliyor. Tarih sadece işgalciler tarafından değil, işgal altında olanlar tarafından da yazılır. Gençler bu süreçte Kürtlerin kazanımının nöbetçisi olacak. Biz ne dağların üzerindeki gökteki yıldızları ne de cezaevindeki çiçekleri unutmuyoruz. Eğer bir barış olacaksa hem dağın üzerindeki yıldızları hem de cezaevindeki çiçeklerle olur. Bu bilinçle gençler hem bu sürecin nöbetçisi olacak hem de kazanımların nöbetçisi olacak”
Yapılan toplantılar ve çalışmalar neticesinde DBP’nin eş genel başkanlığı görevini bir kez daha Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile yürüteceği deklare edildi. Duyurunun ardından Eş Genel Başkanlar Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, sahneye çıkarak, halkı selamladı.
Daha sonra yurttaşlar eş genel başkanları tebrik etti.
Halk buluşması verilen konserle sona erdi.
Kaynak: MA / JINNEWS