Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı sonrası başlayan sürece değinen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, ‘Kürt halkının özgürlüğü, demokratik siyasette mücadele ve onurlu bir barış için binlerce tutsak arkadaşımızın tutulduğu cezaevlerinin kapıları açılmalıdır. Atılacak en büyük ve önemli adım budur’ dedi
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mêrdîn İl Örgütü, 7’nci Olağan Kongresi’ni kentteki bir düğün salonunda gerçekleştirdi. DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve yüzlerce kişinin katıldığı kongre öncesi müzikler eşliğinde halaya duruldu. Divan seçiminin ardından saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Kamuran Tanhan ile yerine kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir birer konuşma yaparak, kongreye katılanları selamladı.
Helepçe Katliamı unutulmadı
Ardından DBP Eş Genel Başkan Keskin Bayındır, Halepçe Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anarak, konuşmasına başladı. Bayındır, “Saddam’ın zulmü altında binlerce Kürt kimyasallarla katledildi. 37 yıl üzerinden geçmesine rağmen halen dünyada bu katliam insanlığa karşı suç olarak tanınmadı. Bu da şu manaya geliyor. Sayıları kaç olursa olsun uluslararası güçler, uluslararası iktidarlar Kürtlerin katledilmesine 100 yıl önce de bugün de gözlerini ve kulaklarını kapatıyor. Ama bugün Kürt halkı, örgütlülüğüyle, direnişiyle, Önderi Sayın Öcalan ile beraber insanlığın, Ortadoğu’yu aydınlatmanın öncülüğünü yapıyor” dedi.
‘Tek çözüm Rojava modeli’
Suriye’de son süreçlerde yaşananlara dikkati çeken Bayındır, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetim’in tek çözüm yolu olduğunu söyledi. Alevilere yönelik başlatılan saldırıların insanlık için bir utanç olduğunu dile getiren Bayındır, “Alevilere karşı insanlık dışı, ahlak dışı bir katliam gerçekleştiriyorlar. Pratikleri budur. Çünkü zihniyetleri her zaman katliam üzerinedir. Bu nedenle diyoruz ki; Suriye’nin geleceğinin sigortası Kürt halkıdır. Rojava modelidir. Rojava modeli Suriye’de ve Ortadoğu’da hakim olmalıdır. Suriye’nin bir ismi olacaksa bu isim Suriye Demokratik Cumhuriyeti olmalıdır. Kürt halkı bunun dışında bir şeyi kabul etmiyor, Süryani halkı da, Alevi halkı ve Dürzî halkı da kabul etmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Öcalan alternatif bir yol koydu’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki tarihi çağrısını hatırlatan Bayındır, şunları belirtti: “Kürt halkının, Ortadoğu’nun ve dünyanın önüne mücadele için alternatif bir yol koydu. Bugün dünyanın her yerinde savaş naraları atılıyor. Her yerde ölüm ve talan var. Dünyanın tüm güçleri, devletleri ve kuvvetleri, ölüm, katliam ve acıları büyütmekten başka bir seçenek halkların önüne koymuyor. Ama Sayın Öcalan, tarihi açıklamasında ‘Ortadoğu’nun dermanını, demokratik toplum zemininde çözüm yolunu gösteriyor.” Devletin çağrıya karşılık olarak inkar politikalarına bir an önce son vermesi gerektiğini söyleyen Bayındır, “Kürt halkının özgürlüğü için, demokratik siyasette mücadele için, onurlu bir barış için, binlerce tutsak arkadaşımızın tutulduğu cezaevlerinin kapıları açılmalı. Bizim için atılacak en büyük ve önemli adım budur. Bu adım için Türk Devleti PKK’nin öncelikle silah bırakmasını şart koşuyor. Kürtler açısından atılacak olan öncelikli adım PKK’nin silah bırakması değil, devletin inkar sisteminden vazgeçmesi ve Kürtlerin hakkını tanımasıdır” dedi.
Konuşmaların ardından faaliyet ve mali raporlar okundu. Daha sonra tek liste ile gidilen seçimde DBP Mêrdîn İl Eşbaşkanlığı’na Nühroj Türk ile Abdulselam Turan seçildi.
Kaynak: MA