• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
30 Eylül 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Manşet

Kılıçdaroğlu: Tezkereye ‘Evet’ dememiz doğruydu

3 Kasım 2019 Pazar - 14:29
Kategori: Manşet, Politika

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyona ilişkin çıkarılan tezkereye ‘Evet’ demelerinin doğru bir politika olduğunu savundu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nn Küzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyonu için hazırlanan tezkereye ‘Evet’ demelerinin doğru olduğunu savunarak Afrin’e ve idlib’e ‘hizmet’ getirildiğini ve askerlerin oradan çekilmesi durumunda bunun sağlanamayacağını iddia etti.

Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre; Kılıçdaroğlu, bir grup gazetecinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar ve değerlendirmeleri şöyle:

Erdoğan ABD’ye gitmemeli

(ABD Başkanı Donald Trump’ın mektubuna ilişkin) Resmi olarak, diplomatik yollardan, Türkiye Cumhuriyeti’nden özür dilenir. “Bu mektupla amaç aşılmıştır, Türk milletine saygımız sonsuzdur, mektup büyük bir talihsizlik eseridir” denir. Erdoğan gidebilir ondan sonra. Mektubu yanında da götürmez. Götürüp ne yapacak yani? Bir de o toplumu aşağılayan mektubu cebine alıp gezecek mi? Yok öyle bir şey. Bu mektuba cevap veremiyorlar. Önce “Barış Pınarı Harekâtı ile biz mektubun cevabını verdik” dediler. Sonra onun gerçek olmadığı çıktı ortaya. Arkasından AK Parti’nin kurmayları, “Biz o mektubu çöpe attık” dediler. Sonra çöpte olmadığı da çıktı ortaya. Oturup iki satır yazı yazmaktan aciz bir Saray yönetimi var. Türkiye’nin şanını ve şerefini korumaktan aciz bir Saray yönetimi var. Bu Saray yönetiminin Türkiye’ye hiçbir yararı yoktur. Bugüne kadar bütün eylemleri, bütün söylemleri Türkiye’ye zarar vermiştir.

‘Askerler Suriye’den çekilmesin’

CHP’nin tezkere konusundaki tavrı hakkında) Tezkereye “evet” dememiz doğru politikaydı. Biz, Saray hükümetinin bilmediği pek çok gerçeği biliyoruz. İdlib’de, Afrin’de sivil toplum örgütleri var ve bunların harcamalarının büyük bir kısmı AB tarafından fonlanıyor. Orada Suriye halkına olağanüstü güzel hizmetler götürüyorlar. Fotoğraflarını gördüm, bana bilgi verildi. Şimdi eğer askerlerimiz çekilseydi, bu hizmetlerin tamamı yok olacaktı. Biz oradaki Suriyelileri düşünmek zorundayız. Hatay Büyükşehir Belediyemiz o bölgeye düzenli içecek su götürüyor. Türk askeri çekildiği zaman ne olacak oraya? Oradaki insanlar da Türkiye’ye gelecekler. Çekilmenin Türkiye’ye maliyeti çok daha ağır olacaktır. Dolayısıyla askerlerin o bölgede kalmasının, hem bizim hem o bölgede yaşayan, özellikle kadın, çocuk, yaşlı insanlar için zorunlu olduğu gerçeğini gördük. O çerçevede kararımızı verdik.

Türkiye itibar kaybetti:

(İktidarın Suriye politikasının sonuçlarına ilişkin) Suriye konusunda başta konulan hedefle, bugün geldiğimiz nokta arasında Türkiye ciddi bir uluslararası itibar kaybına uğramıştır. Başta konulan hedef, Suriye’nin demokratik bir yapıya kavuşmasıydı. Suriye’ye barışın, huzurun gelmesiydi. Bunu sağlamak için de ABD, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ortak hareket ettiler. Geldiğimiz noktada ne barış var ne demokrasi var. Kendi toprağını terk eden bir Türkiye var ve 3 milyon 600 bin Suriyeli gerçeği var Türkiye’de. Bu başarı mıdır, başarısızlık mıdır? Ortadoğu politikasında Türkiye, iflas noktasına gelmiştir. Türkiye burada büyük bir başarısızlığa imza atmıştır. Cumhuriyet tarihinde bu kadar büyük bir başarısızlık olmamıştır. Bunu kabul etmemiz gerekiyor.

‘Suriyelilerin gitmesine memnun oluruz’

(Erdoğan’ın “Gerekirse Gre Spi ve Serekaniye arasına şehir inşa ederiz” açıklaması üzerine) Erdoğan, “Bugüne kadar Suriyeliler için 30 milyar dolar para harcadık” dedi. Ki bu Türkiye’deki sığınmacılar için. Suriye politikasının Türkiye’ye maliyetini şu anda arkadaşlarımız araştırıyor. Maliyetini çıkaracağız ortaya. O bölgeye kutu deniliyor. Bütün görüşmelerde de kutu olarak ifade edilmiştir. Suriyelilerin oraya ev yapılarak yerleştirilmeleri ve buradaki insanların gönüllü gitmelerini yapabilirlerse memnun oluruz. Yapsınlar. İmkânları vardır herhalde. Bunu söyleyen Erdoğan.

‘Seçim, bir kişinin iradesine bağlı’

(Erken seçim olup olmayacağı konusunda) Seçimin olup olmaması tümüyle bir kişinin ortaya koyacağı iradeye bağlı. Çünkü parlamentoda AK Parti gurubunun bağımsız iradesi söz konusu değil. Dolayısıyla Erdoğan, bu süreç içinde seçime gider mi, gitmez mi, bilmiyoruz ama vereceği karar bizi ilgilendirmiyor, çünkü biz yarın seçime gidilecekmiş gibi zaten çalışıyoruz.

‘Batı, PYD’ye yaptırdı’

Türkiye gerçekten de IŞİD ile mücadele edip kendi toprağını korusa, bugün dünyada Türkiye’nin pozisyonu çok farklı olurdu. IŞİD’e karşı mücadele eden, haklı gerekçe ile kendi toprağını koruyan, IŞİD’i yenilgiye uğratan, bütün Batı’nın gözünde de saygınlık kazanan bir ülke konumuna gelirdi. Büyük bir stratejik hata yapıldı. Çünkü IŞİD’i o dönem Erdoğan ve ekibi terör örgütü olarak tanımlamıyordu. Ankara’da 103 kişi hayatını kaybederken bile buna kokteyl terör örgütü dediler. IŞİD’in terörü demediler. Halbuki Süleyman Şah türbesinin verdiği çok önemli fırsat vardı, kendi toprağımız, meşruyduk, gideceğiz, toprağımızı koruyacağız, bayrağımız orada, üstelik uluslar-arası anlaşmalarla tescil edilmiş, bize ait olduğu belli. Ama biz terör örgütüne teslim ederek kaçtık. O mücadeleyi Batı, PYD’ye yaptırdı ve PYD de bütün dünyanın gözünde meşru bir organ olarak ortaya çıktı. Üzülerek söylüyorum ama Batı medyasının ve Batı’nın gördüğü tablo bu.

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Tuşba’da HDP meclis üyeleri görevden uzaklaştırıldı

Sonraki Haber

Karamollaoğlu’ndan muhalefete ‘birlik’ çağrısı

Sonraki Haber

Karamollaoğlu'ndan muhalefete 'birlik' çağrısı

SON HABERLER

Lazkiye’de büyük patlama

Lazkiye’de büyük patlama

Yazar: Bedri Adanır
30 Eylül 2025

Hamas’tan Trump’ın Gazze planına dair ilk açıklama

Hamas’tan Trump’ın Gazze planına dair ilk açıklama

Yazar: Bedri Adanır
30 Eylül 2025

Düşkünün cehaleti cahilin cüreti

Düşkünün cehaleti cahilin cüreti

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
30 Eylül 2025

Başka türlü bir tarım mümkün mü?

Başka türlü bir tarım mümkün mü?

Yazar: Aziz Oruç
30 Eylül 2025

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

‘Kuyu Tipleri’ herkes için!

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
30 Eylül 2025

Büyük hırsızların ‘cumhuriyeti’ veya sefaletin ekonomi politiği…

Büyük hırsızların ‘cumhuriyeti’ veya sefaletin ekonomi politiği…

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
30 Eylül 2025

Barış toplumsallaşmalı iyi ama komisyon da toplumsallaşabilecek mi?

Barış toplumsallaşmalı iyi ama komisyon da toplumsallaşabilecek mi?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
30 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır