• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
3 Haziran 2025 Salı
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Murat Çakır

Kimlik, sınıf ve otoriter kalkışma

24 Eylül 2023 Pazar - 00:00
Kategori: Murat Çakır, Yazarlar
Almanya’nın sessizliğinin anlamı

Friedrich-Ebert-Vakfı’nın bir araştırması Alman halkının yüzde 16,2’sinin “kesin” yabancı düşmanı ve ırkçı dünya görüşüne sahip olduğunu gösterdi. Bununla birlikte yüzde 30’u aşan bir kesim de “gri alanda”, 16,2’lik kesime çok yakın görülüyor. Irkçı-faşist AfD partisinin son anketlerde yükselen oy oranları bu sonuçları teyit eder gibi. Araştırmada “savaştan korkanların” oranı Doğu eyaletlerinde yüzde 70, Batıda ise yüzde 60 çıktığından, araştırmacılar “kimi solcuların da otoriter düşünceler taşıdığı” sonucunu çıkartmışlar. Dahası kapitalizm karşıtlığını “demokrasi karşıtlığına” indirgemişler. Burjuva medyası da bunu “aşırı sağ” gösterip, sola vurmak için kullanmaya başladı.

Reformist Alman solunun içinde bulunduğu krizin bunu kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. Die Linke partisi hâlihazırda bölünme öncesinin sancılarını yaşıyor. Bölünme çizgisinin bir tarafında kimlik politikalarını öne çıkaran sol liberaller ve hükümet sosyalistleri dururken, öbür tarafta da popüler siyasetçi Sarah Wagenknecht ve taraftarları duruyor. Wagenknecht cephesinden gelen sinyaller en geç Avrupa Parlamentosu Seçimleri öncesinde yeni bir parti kurulacağına işaret ediyor. Her ne kadar ne zaman kurulacağı bir muamma olsa da şimdiden Die Linke’nin oy oranlarını olumsuz etkilemiş durumda.

Wagenknecht’in karşıtlarına yönelttiği temel eleştirileri ırkçılık karşıtı ve küir politikalarının sınıf mücadelesini dikkate almaması, “normal halkın dertlerine derman olunmaması” ve AfD seçmenlerini “geri kazanmak için hiçbir adım atmamaları” olarak özetlenebilir. “Sosyal muhafazakâr” olarak nitelendirilen Wagenknecht’in “normal halktan” kastının beyaz ve hetero “normal Alman halkı” olduğunu, göçmen sayısının azaltılması gerektiğini ve çalışkanlık veya üretkenlik gibi “Alman erdemlerini” öne çıkardığını programatik söylemlerinde okumak mümkün. Nihâyetinde ırkçı-faşist AfD seçmeninden dahi destek gördüğü biliniyor.

Ancak Wagenknecht parti içindeki karşıtlarına yönelik eleştirilerinde pek de haksız değil. Özcülük, liberal genelleştirmeler, ücretli emek sömürüsünün yadsınması veya burjuva partileriyle kurulacak hükümet koalisyonlarının “değişim” yaratabileceği inancı bu kesimlerde hayli yaygın. Buna rağmen kimlik-sınıf ikilemini yaratmak son derece yanlış.

Kanımızca salt kimlik politikalarına yoğunlaşanlara yöneltebilecek sol, yani tarihsel-maddeci eleştiri öncelikle kimliklerin kendi ezilme deneyimlerinin iktidar ilişkileri ile olan karşılıklı etkileşimini temel almalıdır. Özcesi: ırkçılık, antifeminizm, cinsiyetçilik, küir düşmanlığı egemen iktidar ve mülkiyet ilişkileri üzerine kuruludur. Cinsiyete, cinsel yönelime veya etnik kimliğe yönelik cebir ve ekonomik sömürü birbirleri ile kopmaz biçimde bağlantılıdır. O açıdan ırkçılık, cinsiyetçilik, ayrımcılık ve küir düşmanlığı cenderesindeki insanlara “kimlik politikasını bırak, sınıf mücadelesi ver” demek, bu insanların, her zaman toplumsal açıdan ilerlemeci olan mücadelelerini gayri meşrulaştırmak anlamına gelir. Ki, bu egemen sınıfların tavrı ile aynıdır.

Bu tavrın toplumu nasıl gericileştirdiği Türkiye’de görülebilmektedir. AKP-Saray-Rejimi’nin Sünni, Türkçü ve patriarkal milliyetçiliği “heteronormatif çekirdek aile” dışında hiçbir yaşam tercihine izin vermemekte, toplum çoğunluğunu gökkuşağı renklerine dahi düşman ederek otoriter kalkışmaya zemin hazırlamaktadır. Rejim ırkçı, cinsiyetçi, patriarkal zihniyeti egemenlik aracı olarak kullanarak, neoliberal sömürü ve birikim rejimine, militarizm ve yayılmacılığa toplumsal rıza üretebilmektedir.

O açıdan öncelikle sosyalist ve komünistlerin, bilhassa hetero yoldaşlar olarak bizlerin kendi yapılanmalarımız içerisindeki patriarkal iktidarı sorgulamamız, yıkmamız ve kimliklerin kurtuluşu mücadelesi ile sınıf mücadelesi arasındaki bağı daha sıkı örmemiz bir zorunluluktur. Elbette kolay değildir iktidardan vazgeçmek, eşitlikçi paylaşımı sağlamak. Ama devrimi önce kendi içinde gerçekleştirmenin olmazsa olmazıdır bu. Ezilenlerin kurtuluşu devrim sonrasının değil, “bugün ve burada” verilen devrimci mücadelenin görevidir. Devrimci mücadele ise her zaman kurtuluşçu ve özgürlükçü olmak zorundadır.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Hükümetin ‘yenilenebilir’ aşkı!

Sonraki Haber

Cezaevi kreşinde idrarını yapan çocuğa tutanak

Sonraki Haber
Cezaevi kreşinde idrarını yapan çocuğa tutanak

Cezaevi kreşinde idrarını yapan çocuğa tutanak

SON HABERLER

YNK’den Pervin Buldan’a tebrik mesajları

YNK’den Pervin Buldan’a tebrik mesajları

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

İsrail ordusundan Gazze’de ‘taktiksel ara’ kararı

Gazze’de bir günde 40 kişi katledildi

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

DEM Parti bayramda 6 siyasi partiyi ziyaret edecek

DEM Parti bayramda 6 siyasi partiyi ziyaret edecek

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Hollanda’da hükümet düştü, erken seçim bekleniyor

Hollanda’da hükümet düştü, erken seçim bekleniyor

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

Amed’de ‘Kültürel Miras ve Kentleşme Meclisi’ kuruldu

Amed’de ‘Kültürel Miras ve Kentleşme Meclisi’ kuruldu

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

HTŞ kontrolündeki bölgelerde 17 kişi kaçırıldı

HTŞ kontrolündeki bölgelerde 17 kişi kaçırıldı

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

BES-AR: Genel enflasyon yüzde 53,83

BES-AR: Genel enflasyon yüzde 53,83

Yazar: Yeni Yaşam
3 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır