Beyaz tülbendiyle Türkçe bilmeyen bir anne, sürgündeki oğlunun Kürtçe romanını parmak mührüyle imzalıyordu. Bu, Kürt sorununun resmiydi işte; Kürt’ün, inkârına karşı direnişinin de
Bedri Adanır
Amed’de 9’uncusu gerçekleşen Kitap Fuarı’nda belki de bir ilk yaşandı: Beyaz tülbendiyle bir anne, sürgündeki oğlunun kitaplarını, parmak mührüyle imzaladı.
O annenin adı Sebihe Ağgöz… Bir oğluyla bir kızı, haklarında kesilmiş hapis cezaları nedeniyle yurt dışında yaşıyor:
“Çocuklarım Kürt oldukları için, dilleri için sürgündeler. Kürt olmasalardı, dilleri yasaklı olmasaydı sürgünde olmayacaklardı.”
Yazar Roger Sozdar’ın ikinci romanı olan ‘Tirs’, okuyucuyla ilk kez 9. Amed Kitap Fuarı’nda buluştu. Bêjing Yayınları’ndan çıkan Kürtçe roman için düzenlenen imza gününde, kitapları yazarı Roger Sozdar’ın annesi Sebihe Ağgöz parmak mührüyle imzaladı.
Sebihe anneye, çatışmalı süreçlerde iki oğlunu kaybeden Makbule Akyüz de eşlik etti. İki anne kitapları birlikte, parmak mührüyle imzaladı. Makbule anne bir oğlunu 2016 yılında, birini de 2019 yılında kaybetmiş.
Sebihe anne, “Keşke,” diyor, “Oğlum burada kitaplarını imzalasaydı, ben de yanında otursaydım.” Oğluyla gurur duyduğunu ama buruk bir sevinç yaşadığını anlatıyor:
“Çok mutluyum, ama artık çocuklarım dönsün, etrafımda toplansın istiyorum. Yeter artık! Yüreğimiz sızlıyor, yüreğimiz yanıyor.”
Bence Kitap Fuarı’na damgasını vuran etkinlik buydu: Beyaz tülbendiyle Türkçe bilmeyen bir anne, sürgündeki oğlunun Kürtçe romanını parmak mührüyle imzalıyordu. Bu, Kürt sorununun resmiydi işte; Kürt’ün, inkârına karşı direnişinin de…
Ajansa Welat’a konuşan Sebihe anne, sözü bugünlerde gözlerin devletin atacağı adımlara çevrildiği Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne getiriyor:
“Gözümüz barışta. Barış olursa çocuklarım yanımda olacak. Şu an tek başımayım, yanımda hiç kimse yok. Barışın mutlaka sağlanması gerekiyor.”
Öyle ya anneler için barış demek sürgündeki çocuklarının dönmesi demek.
Barış demek çocuklarının ölmemesi demek.
Barış demek hapishanelere doldurulan çocuklarının serbest kalması demek.
Ama ne yazık ki PKK’nin feshi, silahlı mücadelenin terk edilmesi ve son olarak tüm silahlı güçlerin Türkiye sınırlarının dışına çekilmesi gibi tarihi ön açıcı adımlara rağmen süreç, henüz annelerin barış özlemlerine cevap verebilmiş değil.
‘Tirs’ hakkında
Roger Sozdar’ın ikinci romanı olan ‘Tirs’, Amed’de, bir morg görevlisi olan Cuma’nın gözünden ‘faili meçhul’ cinayetlerin izini sürerken, failin aslında hiç de ‘meçhul’ olmadığına işaret ediyor.
Romanda olay, bir gece yarısı morga getirilen siyah torbalarla başlıyor: Torbaları getiren polisler Cuma’yı “Sakın bu torbaları açma ve bunlardan kimseye bahsetme!” diye uyarıyor. Cuma böylece kendisini bir kıskacın içinde buluyor. Kentte iki kişinin kaçırıldığı haberi dolaşıyor. Cuma torbaları açıp bakıyor ve sonrasında “Devlet her şeyi görür ve hiçbir şeyi cezasız bırakmaz!” diye düşünerek korkuya kapılıyor. Bu korku onda bir paranoyaya dönüşüyor ve bu da kişiliğinde yarılmalara yol açıyor; artık herkese şüpheyle bakıyor.
Roger Sozdar’ın ilk romanı Tazî, 2021 yılında, Rêzan û Çolo isimli öykü kitabı ise 2023 yılında Aryen Yayınları’ndan çıktı.









