• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
23 Haziran 2025 Pazartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Kızıl Kürdistan’da bir Kürt köyü: Minkend

23 Haziran 2025 Pazartesi - 10:59
Kategori: Editörün Seçtikleri, Yaşam
Kızıl Kürdistan’da bir Kürt köyü: Minkend

Tarihçi Dr. İsmet Konak, Rus arkeolog Sısoyev, Kızıl Kürdistan’a 1924-1925 yıllarında yaptığı ziyarete dair izlenim günlüklerine ulaştı. Günlükleri çeviren Dr. Konak, kamuoyuyla paylaştı

Kızıl Kürdistan hem otonom bir idare hem de tarihsel bir coğrafya olarak gizemini korumaya devam ediyor. Azerbaycan’ın batısında 1923-1930 yılları arasında varlığını sürdüren bu otonom birim, birçok araştırmacının ilgi odağı oldu. Tarihçi Dr. İsmet Konak, bu kez Rus arkeolog V. M. Sısoyev’in izlenimlerine ulaştı. İsmet Konak, daha önce Rus etnograf G.F. Çursin ve Rus arkeolog Y.G. Pçelina’nın Kızıl Kürdistan seyahatlerine ulaşmıştı. Sısoyev’in izlenimlerinde özellikle Minkend köyüne ilişkin verdiği bilgiler dikkat çekiyor.

İsmet Konak’ın Sısoyev’in izlenimlerine ilişkin analiz ve çevirisi şu şekilde: “Adeta bir ‘terra incognita’ olan Kızıl Kürdistan coğrafyasını keşfetmeye devam ediyoruz. Bu kez Rus arkeolog V. M. Sısoyev’in izlenimlerine ulaştık. 1864 yılında Tver guberniyasında doğan Sısoyev, arkeoloji sahasında ihtisasını yaptı. Rus Çarlığı döneminde Moskova İmparatorluk Arkeoloji Cemiyeti’nin üyesi olarak dikkate değer arkeolojik incelemelerde bulundu. Bu incelemelerini 1917 Ekim Devrimi’nden sonra da sürdürdü. Bu bağlamda 1924-1925 yaz mevsimlerinde Kızıl Kürdistan’ı gezmiş, birçok kent ve köyü yakından gözlemlemişti. Gözlemleri arasında ‘Minkend köyü’ oldukça dikkat çekiyor. Bu köy Çarlık Rusya döneminde Zangezur Uyezdi’ne bağlıydı; 1897 tarihli nüfus sayımına göre ise Ermeni ve Kürtlerden müteşekkildi. 1905-1906 yılları arasında vuku bulan Ermeni-Tatar Savaşı’nda köyde birçok Ermeni katledildi. Azerbaycan’daki 27 Nisan Devrimi’yle birlikte Minkend köyü, Azerbaycan sınırları içinde kaldı. Bahsi geçen köy 1923-1930 yılları arasında Kızıl Kürdistan’a bağlı bir köydü. Bu köyde bazı önemli portreler yetişmişti. Onlardan biri öğretmen Samet Şahsuvarov idi. Hatta Şahsuvarov, 1924 yılında Pçelina ve Çursin’in Kızıl Kürdistan seyahati esnasında onlara rehberlik etmişti.

200 haneli Kürt köyü: Minkend

Rus arkeolog Sısoyev köyle ilgili şu izlenimleri paylaşmaktadır: ‘Minkend’e akşam saat 21.00 sıralarında geldik. Köy yürütme komitesinin binasında kaldık. Minkend, büyük bir Kürt köyüdür. Köyde 200 hane bulunmakta ve yaklaşık 800 kişi yaşamaktadır. Köy önceleri daha da kalabalıktı. Yürütme komitesinin binası taştan yapılmış, büyük ve 2 katlı bir binadır. Üst kattaki odalar oldukça büyük, geniş, temiz ve ferahtır. Alt kattaki odalar ise nerdeyse terkedilmiş durumda, kapıları yok ve ahıra dönmüş vaziyettedir. Bina dağın eteğinde bulunmakta ve güneydoğu yönüne bakmaktadır. Balkonu nehrin aktığı vadiye doğru güzel bir manzaraya bakmaktadır. Yürütme komitesi binasının hemen 100 metre ilerisinde terkedilmiş eski bir Ermeni kilisesi yer almaktadır. Bu kilise dikdörtgen şeklinde planlanmıştır (dışarıdan bakıldığında 11×22 metre boyutlarındadır). Giriş kapısının üzerinde 1673 tarihli iyi korunmuş bir levha bulunmaktadır. Bu levha kanımca kilisenin yapım tarihinden çok sonra konulmuş… Köyün kuzey batısında geniş ve yüksek bir dağ silsilesi yer almaktadır. Zirvede çok sayıda mezar taşı ve Ermenice yazıtlı levhalardan oluşan bir Ermeni Mezarlığı bulunmaktadır.

Minkend’de ticaret

Yürütme komitesinin binası köyün doğu tarafında yer almaktadır. Köyün büyük kısmı batıya düşüyor. Dağın eteğinde başlıyor, ovaya doğru uzanıyor ve nihayetinde komşu tepelerde son buluyor. Minkend’de taştan yapılmış çok sayıda güzel ev var. Evler ahşap değil de geleneksel bir mimariye sahip. Köyde iki katlı evler var. Eskiden burada büyük bir ticaret vardı, büyük dükkanlar vardı. Şimdi geriye bir düzine dükkân kalmış. Dükkanlarda çok fazla ürün olduğu söylenemez. Buğday ekmeği, lavaş, peynir, çay, şeker, manifatura vb. ürünler satın alınabiliyor.

Su taşınıyor

Minkend’den 1 kilometre aşağıda, derenin üzerinde, yürütme komitesi binasının balkonundan iyi görünen bir taş köprü bulunmaktadır. Bu köprünün etrafında yıkanan atlar dikkatimizi çekmişti. Bunun sebebini sorduğumuzda, köylüler arasında yılan bir atı soktuğunda, o atın nehrin soğuk suyunda yıkanması durumunda kurtulacağı kanısı vardı. Atı suyun içine koymak ve suda olabildiğince uzun bir süre bekletmek gerekiyor. Minkend’in 3 kilometre doğusunda yukarıda bahsettiğim köprü ve tepelerin arkasında güzel bir karbondioksit madeni kaynağı bulunmaktadır. Köy halkının anlattığına göre bu kaynakta yüzmek, birçok hastalığa çare olmaktadır. Köyde kükürt ve taş kömürü kaynağı da yer almaktadır. Minkend’de sonbahar ve kışın çok sert rüzgarlar esmekte, çok da kar yağmaktadır. Köy kendi suyunu yukarıda bahsedilen kaynaktan alıyor. Suyu daha çok kadınlar bakır ve kil testilerde, yer yer 2 kova kapasitesinde taşıyor. Kar ve buzda dağdan su getirmek oldukça zahmetli oluyor. Minkend’in temiz ve serin bir havası var.

Kürtlerin görünümü

Nüfusun büyük çoğunluğu Kürtler’den oluşmaktadır. Kürtlerin yüz hatları dar ve uzun, burunları büyük ama hassastır. Saçlarını tıpkı Farslarda olduğu gibi ortadan ikiye ayırıyorlar, ancak tam ortadan ayırmıyorlar, sadece alın ve başın ön kısmı arasında ayırıyorlar. Gözleri genelde büyüktür. Saçları esmer olan var, ama çok değil; az da olsa sarışınlara tesadüf edilmektedir. Saçlarına pek kına yakmıyorlar. Birisi yakmıştı, bizi görünce uzaklaştı. Erkeklerin nerdeyse tamamı sigara içiyor, kadınlar da içiyor, özellikle yaşlı kadınlar. Çay çok nadir içiliyor, sadece varlıklı ailelerde semaver var.

Herkes Rusça anlıyor

Minkend’de herkes Rusça anlıyor. Köyde bir sağlık ocağı var. Burada yaşlı, alabalık avlamayı seven Rus bir sağlık görevlisi çalışıyor. Nüfusun büyük çoğunluğu Şiilerden oluşuyor, lakin Sünniler de var. Köyde cami yok. Muharrem ayının matem günlerinde büyük bir odada bir araya geliyorlar. Sağlığı oldukça iyi olanlar çok. Bazı yaşlıların 100 yaşında olduğu söyleniyor; hatta biri var, 120 yaşındadır. Erkekler uzun yünlü düz kuzu derisi kalpak takarlar. Birçoğunda sadece Türkî şapkalar var. Ev yapımı yünlü kumaştan ceket ve pantolon, onların altında topuksuz burnu kapalı ayakkabı ve çorap giyiyorlar. Bazı erkekler şehir ceketleri hatta Rus kesimli ceketler giymektedir. Eğer kişide bir hançer varsa, kayışlı bir belde asılı olur.

Minkend’de kadınlar

Kadınlar, ev yapımı yünlü kumaştan uzun elbise giyiyor. Ayaklarında topuksuz burnu kapalı ayakkabılar ve renkli, kalın yün çoraplar var. Çoğu zaman çıplak ayakla geziyorlar, pantolon giymiyorlar. Göğüslerinde madeni para süsleri var. Bazılarında 20 kopek, zenginlerde ise 50 kopek süsleri var. Kadınların başında örtü var. Yüzleri yarı-açıktır, bazen tamamen açabiliyorlar. Yüzlerinde peçe yok ama ağızlarını kapatıyorlar. Kadınlar erken yaşlarda evleniyor. Bir gün 30 yaşlarında bir kadın, kızıyla birlikte yürütme komitesi binasına geldi. Kızı 12 yaşlarındaydı. Annesi yetişkin olduğunu düşündüğü kızını evlendirmek için yürütme komitesinden onay almaya gelmişti. Zira anne, yaşamını idame ettirmede zorlanıyordu. Damat hem eşinin hem de kayınvalidesinin geçimini sağlayacaktı. Kadınlar halı ve heybe yapıyorlar. Çocuklarını sırtında taşıyorlar. Nerdeyse bütün ev işlerini kadınlar yapıyor. Erkekler oldukça tembeldir.

Minkend’de yaşam

Evlerin temeli taştan yapılıyor. Temelin üzerinde tomruktan duvar örülüyor. Sonra üstte toprak ve taşlarla kaplı bir çatı var. Minkend’de özellikle küçük mezralarda halk, dağın içine oyulmuş mağaralarda yaşamaktadır. Bu tür doğal ve yapay mağaralara dışarıdan bir veya iki duvar örülmekte; bu duvarlarda bir kapı ve birkaç pencere bırakılmaktadır. Yaşanacak sıcak ve iyi konutlar var mı? Konutun önünde eğer arsa varsa, avlu için bu arsaya bir veya iki duvar örülmektedir. Bu tür konutlarda insanlar ve evcil hayvanlar bir arada yaşamaktadır. Minkend yazın serin; kışın ılık fakat nemli, kapalı ve boğucu oluyor. Bazen bir evin çatısı, o ev için üstte duran bir avlu işlevi görmektedir. Köy sakinleri at, eşek, sığır, öküz, inek ve koyun beslemektedir.

Ürünü biriktirip satıyorlar

Bu köyde lavaş ekmekler bazen buğday unundan yapılıyor, çoğunlukla arpa unu kullanılıyor. Çörekler her zaman olduğu gibi yuvarlak ve 20 cm çapında yapılıyor. İçine çok nadir süt ve ekşi bir şey (ayran vs.) katıyorlar. Peynir ve yağ bile koymuyorlar. Zira elindeki ürünü biriktiriyorlar ve toptan bir şekilde Şuşa’ya, Şuşalı istifçi tacirlere satıyorlar. Pirinçten çorba pişiriyorlar. Genelde sütten şor (lor peyniri -İ.K.) yapıyorlar. Peynirin altında kalan su, tereyağının çıkarılmasından sonra özel bir şekilde kurutuluyor ve kışın kurut (grut) adı verilen çorbanın içine katılıyor. Kendilerine ait votka ve şarapları yok, dut votkası bile üretmiyorlar.

Okuma yazma bilen az

Minkend’de kiraz ve dut var. Dutu kurutup çayla birlikte yiyorlar. Fakat kiraz ve dutlar oldukça az. Salatalık ve kavun hiç yok, lazım olduğunda aşağıdaki vadilerden satın alıyorlar. Yöresel, basit, meyveli bir tatlı olan “baldırgam”, sıradan bir bitki (tavşancıl otu) ile tüketilmektedir. Okuma yazma bilen çok az insan var; imza atmaları gerektiğinde parmaklarını basıyorlar. Geniş bir arazinin ortasında, düzlükte küçük bir okul binası var. Biz köydeyken binada bir tadilat yapıldı; kapı ve pencereler yenilendi.

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Rizgar Roşanî: Rejim çökmenin eşiğinde, Kürt güçleri sorumlu davranmalı

Sonraki Haber

Bayhan’ın ‘Demokratik Sosyalizm’ kitabı tekrar raflarda

Sonraki Haber
Bayhan’ın ‘Demokratik Sosyalizm’ kitabı tekrar raflarda

Bayhan’ın ‘Demokratik Sosyalizm’ kitabı tekrar raflarda

SON HABERLER

Toplumun inci taneleri: Komün

Toplumun inci taneleri: Komün

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Halklar artık aldanmaz

Barış ve demokrasi ‘fırsatı’

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Ortadoğu’da kadın özgürlüğü

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Spin tarihçilik, epistemik şiddet ve feminist sessizlik: Ayşe Hür’ün eleştirilerine eleştirel bir yanıt

Spin tarihçilik, epistemik şiddet ve feminist sessizlik: Ayşe Hür’ün eleştirilerine eleştirel bir yanıt

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Rojava mutabakatı: Yeni-Osmanlıcılığın krizi

İran: Ya istibdat ya demokrasi

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

Neden Öcalan’ı okuyor ve izliyorum?

Neden Öcalan’ı okuyor ve izliyorum?

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

‘Gülen’ ve ‘Güldürenler’!

Kapitalizm emperyalizmdir, kapitalizm savaşsız, hegemonya düşmansız yapamaz…

Yazar: Yeni Yaşam
23 Haziran 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır