• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
15 Mayıs 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Gündem Güncel

Kobanê Davası: Delil olmadan büyük cezalara mahkûm etmek vicdansızlık

23 Kasım 2023 Perşembe - 18:44
Kategori: Güncel
Kobanê Davası: 7 satırlık ifadenin 2 sayfaya çıkartılması delile müdahaledir

Kobanê Davası’nda tutsak olan siyasetçi Meryem Adıbelli, kadına yönelik şiddet çalışmalarının suçlama konusu yapıldığını ve bu konulara dair tek bir delil sunulmadığını söyleyerek, ‘İnsanları delil olmadan büyük cezalara mahkûm ederseniz bu vicdansızlık olur’ dedi

Kobanê Davası’nın 42’nci duruşmasının dördüncü oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam etti. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutsak siyasetçi Meryem Adıbelli savunmasını üçüncü günde sürdürdü.

Tutsak siyasetçilerden Sebahat Tuncel, Meryem Adıbelli, Ayla Akat Ata, ile Ali Ürküt, duruşma salonunda, Dilek Yağlı ile Zeynep Ölbeci ise tutuklu bulundukları Sincan Cezaevi’nde Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşmaya ayrıca, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Amed Milletekili Ceylan Akça, Wan Milletvekili Mahmut Dindar ile Çewlig Milletvekili Ömer Faruk Hülaku duruşmayı izledi.

Adıbelli savunmasını Kürtçe yaptı. Yaptığı kadın çalışmalarının hakkında hazırlanan iddianamede suçlama konusu yapılıp kriminalize edildiğini söyleyen Adıbelli, “Kadın hareketi kendi içerisinde özgündür ve kimseden talimat almaz. Eril yaklaşımı asla içerisinde barındırmaz. Zaten ben de bundan dolayı kadın çalışmalarını sürdürdüm. Yaklaşık bir buçuk yıl boyunca da kadına karşı gerçekleşen her türlü şiddete karşı mücadele eden Selis Derneği’nde çalıştım. Selis Derneği içerisinde tamamen kadın hakları için mücadele verdim. Dernek çalışmaları kapsamında kadınlarla toplantılar yaptım, ev ev gezerek ihtiyaçlarını sordum, kadının daha güçlenmesi için toplantılar yaptık. Çok uzatamadan şunları söylemek istiyorum; kadınlar bu toplumda gerek erkek tarafından gerek mevcut erk zihniyeti tarafından eziliyor. Ben de buna karşı mücadele ettim. Bakın aile içinde şiddete maruz kalan kadınlar, emniyet ve karakol tarafından Selis Derneği’ne yönlendiriyordu” diye konuştu.

Adıbelli’nin savunmasına müdahale

Adıbelli, Kongreya Jinên Azad (KJA) ile Selis Kadın Derneği çalışmalarının iktidarı korkuttuğu için terörize edilip kapatıldığını aktararak KJA çalışmaları ve amacı hakkında bilgiler verdi.

Adıbelli’nin konuşmasını kesen mahkeme heyeti, Adıbelli’ye üzerine atılı suçlamalara dair savunma yapmasını istedi. Adıbelli, bunun üzerine, ‘Aslında tam da suçlandığım şey üzerinde savunma yapıyorum. Size diyorum ki, kadın alanında yaptığım çalışmalarım terörize edildi. İddianamede yaptığım çalışmalar terörize edilmiş” diye cevap verdi.

‘Birilerini suçlayacaksanız onu ispatlamanız lazım’

Adıbelli son olarak şunları söyledi: “Mütalaada suçlandığım araç suçlara ilişkin olarak uzaktan yakından alakam yoktur. Hakkımda iddia edilen suçlamaların gerçekliği yoktur. Savcı TCK’da terörle ilgili ne kadar madde varsa hepsini alakasız olarak iddianameye ve mütalaaya koymuş. Hukuk adına birilerini suçlayacaksanız onu ispatlamanız lazım. İnsanlara delil olmadan büyük cezalara mahkûm ederseniz bu vicdansızlık olur. İnsan yaşamının bu kadar ucuz olmamalı. Onun için biz diyoruz ki, bizi yargılayacaksanız hukuki çerçevede yargılayın. Mütalaada iki insanın ölümünden sorumlu olduğum söyleniyor ama nerde ne zaman ve ne yaptığıma dair tek bir delil yok. Yine bana örgüt kadrosu iddia ediliyor. O zaman soruyorum, kadro isem sorumluluğum, misyonum nedir? Sadece 6-7-8 Ekim olaylarında yer aldığım söyleniyor ve Mardin’de yaşanan tüm olayların sorumlusu olarak gösteriliyorum. Savcı bunu yaparken bir tane delil gösteremiyor. Bu yargılama hukuki değildir. Savcı kendi iddialarının bizler tarafından ispatlanmasını, delillendirmesini istiyor. Hukukta böyle bir şey var mı sizce de? İddia makamı suçlama yaparken bunu delillendirmek zorundadır. Bizden bunu delillendirmemizi istiyor.Aslında tüm bu gelişmelere baktığımızda; erkek egemen sistem biz kadınlara tek bir rol biçmiş o da erkek egemen zihniyetli sisteme köle olmamız rolü. Bu zihniyete karşı çıkan kadınlar ya katlediliyor ya da cezaevlerine atılıyor. Meselenin özeti budur.Ben hem beraatimi hem de tahliyemi talep ediyorum ama, bunu gerçek hukuk, gerçek adalet ve gerçek vicdandan istiyorum.”

Torba mütalaa

Adıbelli’nin ardından savunmayı Avukat Mustafa Kemal Baran yaptı. Savcının dosyaya kabarık bir mütalaa sunduğunu söyleyen Baran, mütalaayı “torba” mütalaa olarak tanımladı. Baran, “Olaylar ve oylular arasında bağlantılar olmadığını, iddia makamının yapması gereken çalışmaları yapmadığını, kimin neyle suçlandığının tam olarak anlaşılmıyor. Yine iddianame bir yerde, mahkemedeki yargılama bir yerde, mütalaa bir yerde duruyor. Olayları olguları ortaya konulmuş ve müvekkilime ‘sen suçlusun, suçlu olmadığını ispatla’ deniliyor. Hazır da ‘sen suçlusun suçluluğunu kanıtla’ biçiminde bir mütalaa çıktı karşımızda. Müvekkilim hakkında mütalaanın sonuç kısmında, devletin birliği ve bütünlüğünü bozduğu iddia ediliyor” şeklinde konuştu.

‘Savcını taktiği kurnazca’

Baran müvekkili Adıbelli’nin daha önceki süreçte de bugün yargılandığı bazı konularda yargılandığını, yargılamanın da İzmir 15 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldığını, müvekkilinin yargılamada beraat kararı aldığını hatırlattı. Baran, “Örgüt üyesi, kadrosu olma iddiası bu kararda da tartışılmış herhangi bir suç unsuruna rastlanılmamış. Böylece müvekkilim hakkında beraat kararı verilmiş. Bu karar, 6-8 Ekim sonrasında yapılan bir yargılama olması itibariyle de önem arz ediyor. Yine 2011-2013 yıllarında müvekkilim teknik takipte ve fiziki takibe alınmış buna dair araştırma raporunda ‘HDP üyesi ile Özgür Kadın Derneği üyesi’ olduğu belirtilmiş. Örgüt çalışanı olduğuna dair bir bilgi bulunamadığı emniyet raporlarında da yer almış. Ne hikmetse; savcılık arşiv kaydını almış, müvekkil hakkında daha önce açılan dosyaları mütalaaya eklemiş ama yargılamanın sonucunu eklememiş. Yani sadece müvekkilim hakkında soruşturma olduğunu dosyaya eklemiş. Savcının taktiği kurnazca. Savcı dosyanın sonucunu dosyaya eklememiş” dedi.

Gizli tanık ifadeleri

Baran, gizli tanık Ulaş’ın müvekkil hakkında ‘örgüt üyesi’ ve ‘örgüt kadrosu’ ’ile KCK Türkiye yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyetler yürüttüğü yönünde beyanlarda bulunduğunu ancak buna şahitlik etmediğini belirtti. Baran, “Ulaş isimli gizli tanığın huzurda alınan ifadesinde müvekkilin kadro olduğunu, toplumsal alanda faaliyette bulunduğunu ancak doğrudan bir şahitliğinin olmadığını söyledi. Baran gizli tanık Ulaş’ın kendisine ezberletilmişi söylediğini ve herhangi bir somut delillendirme yapmadığını söyledi. Yine bir diğer tanık Kerem Gökalp, müvekkili tanımadığını birkaç kez söyledi. Gökalp, müvekkilin KCK bünyesinde çalıştığını söyledi. Gizli tanık Ulaş ise, müvekkilin 2012-14 yılları arasında Bilim Aydınlanma Komitesi’nde yer aldığını söylemişti. Kerem Gökalp ise aynı tarihlerde örgüt içerisinde sorumlu düzeylerde yer aldığını ifade etmişti. Hal böyleyken Kerem Gökalp’ın müvekkili tanımaması mümkün değildir. Ama Kerem Gökalp, müvekkili tanımadığını söylüyor” diye belirtti.

Kaynak: MA

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Êlih’te ev baskını

Sonraki Haber

Kışanak ve Yüksekdağ’ın yas hakkına ilişkin talebi reddedildi

Sonraki Haber
Kışanak ve Yüksekdağ’ın yas hakkına ilişkin talebi reddedildi

Kışanak ve Yüksekdağ'ın yas hakkına ilişkin talebi reddedildi

SON HABERLER

Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin

Şedal ve Zeydan: Kayyım uygulaması derhal geri çekilsin

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

NADA Kongresi: Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz

NADA Kongresi: Yeni yaşamı kurmak için mücadele etmeliyiz

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kaytan ve Altun için Amed’te 18 Mayıs’ta yapılacak anmaya çağrı

Kaytan ve Altun için Amed’te 18 Mayıs’ta yapılacak anmaya çağrı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Muğla’da 4.4 büyüklüğünde deprem

Konya’da 5.2 büyüklüğünde deprem

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Kaytan ve Altun Dêrsim’de anılacak

Kaytan ve Altun için anma etkinlikleri devam ediyor

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Gazeteci Furkan Karabay tutuklandı

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

32 yılın ardından tahliye oldu: Mücadeleyi sürdüreceğim

32 yılın ardından tahliye oldu: Mücadeleyi sürdüreceğim

Yazar: Yeni Yaşam
15 Mayıs 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır