Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentinin yanı başında bulunan Pirsûs ilçesinde saldırılara karşı başlatılan nöbet 10’uncu gününde, Nisêbîn-Qamişlo sınırındaki nöbet ise 20’nci gününde büyüyerek devam ediyor
Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara karşı Kobanê sınırında bulunan Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde başlatılan nöbet eylemi 10’uncu gününde sürüyor. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde başlatılan nöbet eylemine kentteki sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Nöbet tutulan alana Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim’e dönük saldırılara tepki olarak “Rojava rûmeta meyê/ Rojava onurumuzdur” ve Türkiye’ye ait SİHA’lar tarafından hedef alınarak katledilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarının yer aldığı “Nazim û Cîhan rûmeta me ne” yazılı pankartlar asıldı.
Riha, Semsûr, Mereş ve Dîlok Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri yürüyüş ile nöbete destek için alana geldi. Platformların bileşenleri “Bijî berxwedana Rojava” sloganları ve alkışlar ile karşılandı. Kitlenin bekleyişi Hozan Reşat’ın seslendirdi Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar ile sürdü.
Açıklamada konuşan DBP İlçe Eşbaşkanı Mahmut Manas, eylemin 10’uncu gününde sürdüğünü belirterek “Eylemimiz zulüm bitene kadar sürecek. İslam dini zulmü kabul etmez. Ne kadar zulüm artarsa direnişimiz de o denli büyüyecek. Biz kazanacağız” dedi.
Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Dönem Sözcüsü İsmail Tutal, “Dayanışma amacıyla buradayız. Rojava’da katledilen gazeteciler başta olmak üzere yaşamını yitiren herkesi anıyoruz. Ortadoğu birçok şeye öncülük etti. Üçüncü dünya savaşının merkezi oldu. Birçok ülkede savaş var. Bu savaş Avrupa’nın Doğu yakasına yayıldı. Birçok insan hakları ihlali yaşanıyor. Hegemon güçler Ortadoğu halkının kardeş bir arada yaşama iradesine saygı duymalı. Arap baharı adı altında Rojava’ya getirilen çeteler söz konusu. Birçok katliama tanık olduk. Çetelerin bu topraklara verecek bir şeyleri yok. Rojava’da kadınların öncülüğünde yapılan devrim tüm her yere umut oldu. İmralı’da gelen mesajda yer alan talepler bizim taleplerimizdir” diye konuştu.
Açıklama 3 Ocak’ta DEM Parti ve DBP Eş Genel başkanlarının katılacağı Pirsûs-Kobanê sınırına doğru yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı ile son buldu.
Nisêbîn-Qamişlo
Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesinde bulunan Qamişlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 20’nci gününde devam etti.
Sabahın erken saatlerinde nöbet alanına gelen kitle, üzerinde “Rojava rûmeta me ye”, “Savaşa hayır” ve “Bîjî berxwedana Rojava” yazılı önlükler giydi. Mêrdîn’in ilçelerinden bugün nöbete katılan yurttaşlar sık sık “Bijî berxwedana Rojava”, “Jin, jiyan, azadî”, “Bêdengî mirin e berxwedan jiyan e” sloganları attı. Kürtçe klam ve direniş ezgilerinin söylendiği nöbete, DEM Parti milletvekilleri Sümeyye Boz, Kamuran Tanhan ve Beritan Güneş’in yanı sıra DEM Parti Mûş ve Mêrdîn yöneticileri de katıldı. “Rojava rûmeta me ye”, “Bi rihê seferberiyê em ê şoreşa Rojava biparêzin” ve “Rojava rûmeta me ye” pankartının açıldığı eylemde, üzerinde Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeleri takip ettikleri esnada katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan’ın fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.
‘Rojava yalnız değil’
Eylemde yapılan açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti Mûş İl Eşbaşkanı Ahmet Tanrıverdi, Kuzey ve Doğu Suriye’nin yalnız olmadığını vurguladı. Tanrıverdi, “Rojava direnişi sonuna kadar devam edecek. Herkes; Rojava halkının yalnız ve kimsesiz olmadığını bilsin. Rojava halkı da yalnız olmadığını bilsin. Rojava Ortadoğu’nun onurudur. Şimdiye kadar saldırılara karşı nasıl direndiysek bundan sonra da direneceğiz. Kimse Kürtlere zulüm ederek, bir yere varmamıştır. Buradan tekrar direnişi selamlıyoruz” diye belirtti.
‘Öcalan’sız çözüm mümkün değil’
Ardından konuşan DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz da, PKK Lideri Abdullah Öcalan olmadan çözümün mümkün olmadığının belirtti. Sümeyye Boz, “Tüm dünyaya hakikati duyuran Özgür Basın emekçileri Türkiye’nin SİHA’ları ile katlediliyor. Cihan ve Nazım’ın hakikat mücadelesi sürecek. Rojava’da Kürt kimliğini yok etmek istiyorlar. Yıllardır nasıl ki kirli oyunlar ve savaşlarla bize boyun eğdiremedilerse bundan sonra da eğdiremeyecekler. Çözümün anahtarının İmralı olduğunu onlar da farkında olduğu için Sayın Abdullah Öcalan’a çağrıda bulundular. Onsuz bu yolun yürünemeyeceğini biliyorlar. O nedenle çağrımızı yineliyoruz; bir an önce tecrit sonlandırılmalıdır. Çünkü tecrit hala devam ediyor. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan bir adım atıldı diyemeyiz. Artık somut adımlar atılmalı ve Kürt sorunu demokratik yollarla çözüme kavuşmalı. Artık demokratikleşme zamanıdır. Kürt sorununun çözümü Türkiye ve Ortadoğu’nun da demokratikleşmesi demektir. Savaşların son bulması için kalıcı bir barışın sağlanması gerekiyor. Buradan sesimiz nasıl ki Qamişlo’ya gidiyorsa oranın sesi de buradan duyuluyor. Bu ses özgürlüğün sesidir” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından yarın Nisêbîn Barış Parkı’ndan Qamişlo sınırına yapılacak yürüyüş hatırlatılarak, herkese Kuzey ve Doğu Suriye’yi sahiplenme çağrısı vurgulandı.
Eylem sloganlarla son buldu.
Kaynak: JINNEWS- MA