• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
17 Temmuz 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Editörün Seçtikleri

Kobanê yolunda katledilen Karadenizli devrimci gençler

17 Temmuz 2025 Perşembe - 09:57
Kategori: Editörün Seçtikleri, Güncel
Kobanê yolunda katledilen Karadenizli devrimci gençler

Karadenizli gençler Ezgi Aydan Şalcı, Mert Cömert, Alican Vural ve Koray Çapoğlu’nun Kobanêli çocuklara umut olmak için çıktıkları yolda katledilmelerinin üzerinden 10 yıl geçti. ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, ‘Bugün bile boşlukları hissediliyor’ dedi

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentindeki çocuklara oyuncak götürmek için Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde bir araya gelen gençlere dönük bombalı saldırının üzerinden 10 yıl geçti. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde “Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz” şiarıyla başlatılan kampanya kapsamında bir araya gelen gençler, Kobanê’ye geçmeden önce 20 Temmuz 2015 tarihinde Amara Kültür Merkezi’nde açıklama yapmak istedi. DAİŞ’in gerçekleştirdiği bombalı saldırı nedeniyle 33 kişi yaşamını yitirdi ve 100’ün üzerinde kişi de yaralandı.

Halkların köprüsü  

Ezgi Aydan Şalcı, Mert Cömert, Alican Vural ve Koray Çapoğlu da Kobanêli çocuklara umut olmak için çıktıkları yolda katledilen gençlerden oldu. Her 4 genç de Karadeniz’den Kobanê’ye halkların köprüsünü kurmak için yola çıkmış, devrime tanıklık etmek istemişlerdi. Ancak çıktıkları yolda, insanlık düşmanı DAİŞ’liler tarafından katledildi.

Aydan, Alican, Mert ve Koray  

Ezgi Aydan Şalcı, Ordu’nun bir köyünde doğdu ve yaşamının büyük bölümünü Samsun’da geçirdi. Samsun’da kadın haklarından LGBTİ eylemlerine birçok eyleme katıldı. Karadeniz ve Kürdistan coğrafyasında yaşanan hak ihlallerine karşı hep sokaklarda oldu. “Bizler güneşin çocuklarıyız. Ölüme gülümseyerek gidenleriz… Gelin yarını hep birlikte ilmek ilmek örelim” paylaşımında bulunduktan sonra Pirsûs’a doğru yola çıktı.

Alican Vural, Samsunlu emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Hem üniversite okuyordu hem de çalışıyordu. Garsonluktan atölyelerde ortacılığa kadar birçok işte çalıştı. Herkes Alican’ı, parası yetmediği için alamadığı ve sadece fotoğraf çektirdiği yeşil parkayla tanıdı. O da “Katillere, işbirlikçilere, kafa kesenlere, kadınları aşağılayanlara karşı yeniden inşa için Kobanê’deyiz” paylaşımı yaptıktan sonra 17 Temmuz’da yola koyulan isimlerden oldu.

Samsun’un Bafralı ilçesinden olan Mert Cömert, Kobanê’ye gitmek isteyen ilk gönüllülerden oldu. “Karadeniz’de sosyalizmin hakim olduğunu görmek istiyorum” paylaşımıyla hayalini tüm dünyaya duyurdu. Kaleme aldığı bir yazısında ise Kürt özgürlük mücadelesini Anadolu’nun gerçek sahiplerini “uyandırma mücadelesi” olarak tanımladı ve “Bu mücadele enternasyonal devrimcilerin sahip çıkması gereken bir mücadeledir” diye ekledi.

Trabzonlu Koray Çapoğlu da İstanbul’dan yola çıkan gençlerdendi. Koray Çapoğlu, sanatçı Kazım Koyuncu’nun tarifiyle statükoya karşı açılmış Trabzonspor bayrağı ile doğa katliamından Cumartesi Anneleri eylemlerine kadar her yerde bulunuyordu. Matbaa işçisi olan Çapoğlu, Koray Gezi direnişinde Taksim barikatlarından Validebağ’da kesilmek istenen ağaçların mücadelesine, oradan “Başka bir Trabzonspor” hayaliyle Hrant Dink anmalarına bordo-mavi bayrağını elinden hiç bırakmadı. Suruç’ta katledildiğinde de o bayrak yine elindeydi.

Katliamın yaşandığı dönemde katledilen gençlerle birlikte Karadeniz’de mücadele eden isimlerden biri olan Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni ile devrimci gençlerin mücadelesini konuştuk.

‘Yoklukları hissediliyor’  

Kobanê’ye doğru yola çıkan gençlerin her birinin farklı bir siyasi gelenekten geldiğine dikkati çeken Murat Çepni, “Ezgi Şalcı’yı bir kalıba sokmak zor. O hem kadın özgürlük mücadelesi yürütüyor, aynı zamanda HDP’nin Karadeniz’de örgütlenmesi için çok aktif çalışıyordu. Sosyalist kişiliğini HDP’nin birleşik mücadelesi programı ile buluşturan bir gençti. Karamsarlık, imkansızlık diye bir duygusu yoktu. Bulunduğu her yerde imkan yaratmaya yönelik muazzam bir kararlılığı vardı. Biraz durup nefes almasını biz söylerdik. Suruç’a da bu kararlılık ve bilinçle gitti. Vural gençlik mücadelesiyle militan bir ilişki kurmuştu. Kabına sığmazdı, yüksek bir disiplini vardı. O da Suruç kampanyası gündeme geldiğinde tereddütsüz olarak kampanyaya dahil oldu. Bugün bile yoklukları ve boşlukları hissediliyor” diye konuştu.

Cömert’in mafya ve gerici-faşist örgütlenmeleriyle bilinen Bafra ilçesinden olduğunu dikkati çeken Murat Çepni, “Böyle bir yerde kendi kendini örgütleyen biriydi. SGDF ile bağ kurmadan, çalışma yürütüyordu. Kürt özgürlük hareketiyle enternasyonal temelde ilişkilenmek gerektiğini belirtiyordu. Bir gün HDP toplantısı yaparken bir genç salona girdi. ‘Bafra’dan geliyorum ve çalışmalara katılmak istiyorum’ dedi. Şüpheyle baktık. Fakat bu yolda son derece özgüvenli olarak kendini anlattı ve seçim çalışmalarına katıldı. Koray Çapoğlu ise anarşist birisiydi. Onu herkes patlamada dahi elinden bırakmadığı Trabzonspor bayrağı ile hatırlar. Trabzonsporlu olmayı yalnızca bir taraftarlık olarak değil, politik bir tutum olarak gören birisiydi” diye kaydetti.

‘Şovenizme karşı bedenlerini ortaya koydular’  

4 Karadenizli gencin de şovenizme, halkların birbirine düşmanlaştırılmasına ve ırkçı siyasete karşı çıktıklarını belirten Murat Çepni, “Antişovenist mücadele ne kadar gelişirse, savaştan ve ırkçılıktan beslenen egemen siyaset karşısında o kadar kazanım elde ederiz” dedi. Murat Çepni, şunları söyledi: “Türkiye halkların bir arada yaşadığı bir coğrafya. Karadeniz’den Ege’ye her bölgenin kendi tarihi, kültürü, dili, folklorik zenginliği var. Fakat burjuva iktidarlar bu zenginliğin eşitlik ve kardeşlik temelinde bir arada yaşamından ziyade, ayrıştırılması üzerine kendilerine siyasi beka oluşturdular. Kürtlere karşı mücadele, Türkiye halklarının şovenizm ile zehirlenmesiyle geliştirildi. Kürt düşmanlığı sadece silahlarla yürütülmedi, aynı zamanda zehirlenen işçilerle yürütüldü. Bu gençler 10 sene önce bugün tartıştığımız görevlerimizi tereddütsüz sırtladılar. Karadeniz’de ırkçılığa, şovenizme ve halk düşmanlığına karşı bedenlerini ortaya koydular. O genç yürek ve bilinçleriyle Kobanê’nin yeniden inşası için ter dökmek istediler.”

Karadenizin devrimci damarı 

Murat Çepni, 1980 askeri darbesi sonrası devletin Karadeniz’e özel olarak yöneldiğine işaret ederek, “Devlet Kürt halkının örgütlü mücadelesinden ne kadar korkuyorsa, Karadeniz halklarının tarihine, kimliğine, kültürüne sahip çıkmasından da o kadar korkuyor. Karadeniz fobisi çok daha büyük bir fobidir. Böyle olunca aydınlanmayı, sorgulamayı, devrimci temelde siyaseti esas alan sosyalist bir hareketin Karadeniz’de gelişmesini mutlak bir tehlike olarak görürler. O yüzden darbe sonrasında özel bir politika ile örgütsüzleştirme, Kürdistan’da yaptığı gibi insansızlaştırma, kültürel üretimleri ortadan kaldırma, bunun karşısına da gerici-faşist örgütlenmelerin konulmasını sağladılar. Karedeniz halklarının doğası bu tip örgütlenmelere müsait değildi. Fakat darbe sonrasında özel bir devlet politikasıyla bunlar bölgede hakim hale getirildi. Bu gençler elbette ki tek değil; darbe sonrasında da bölgede güçlü bir sosyalist faaliyet örgütlendi. Hala da bütün kentlerinde faaliyetler sürüyor. Zayıflama var ama kesinti yok. Bu gençler geleneği güçlendiren bir rol oynadılar” ifadelerini kullandı.

‘Mücadeleyi yükseltmeliyiz’  

Karadeniz bölgesinin büyük bir kültürel ve ekolojik yıkımla karşı karşıya olduğunu söyleyen Murat Çepni, şöyle devam etti: “Onurlu bir barışa sadece Kürtlerin değil, tüm halkların ihtiyacı var. Karadeniz’de yoksul fındık ve çay emekçisi köylüler, ‘Bizim vergilerimizle bir savaşı finanse ediyorsunuz. Taban fiyat, kota-kontenjan uygulaması ile çay ve fındığımızı emperyalist tekellere peşkeş çekiyorsunuz’ diyebilirse o zaman savaş politikalarının sürdürülmesini engelleriz. Karadeniz’de DEM Parti ve diğer sosyalist partilerin örgütlenmesi için yerel sorunlara karşı mücadeleyle Kürt halkının ulusal özgürlük mücadelesini birleştirmek zorundayız. Suruç bu konuda atılmış güçlü bir adımdır. 10’ncu yılında Suruç’u anarken yalnızca katliama karşı olmak yetmez. Kazanılmamış adalet mücadelesini yükseltmek, bu mücadele ile demokratik barış mücadelesini birleştirmek zorundayız. Karadeniz coğrafyanın Suruç ile ilişkisini, Kürt halkının özgürlük, adil, demokratik ve onurlu barış mücadelesiyle bağını kurarsak başarabiliriz.”

Haber: Tolga Güney / MA 

 

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

Süveyda’da son durum: 350’yi aşkın kişi öldü, güvenlik Dürzilere bırakıldı

Sonraki Haber

Balıkesir’de yangın 2’nci gününde: Bir mahalle boşaltıldı

Sonraki Haber
Balıkesir’de yangın 2’nci gününde: Bir mahalle boşaltıldı

Balıkesir'de yangın 2'nci gününde: Bir mahalle boşaltıldı

SON HABERLER

Ankara’da görüşme trafiği

Ankara’da görüşme trafiği

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi

ESP ve SKM üyeleri tahliye edildi

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

DEM Parti Eş Genel Başkanları: Sürece destek vermelerinin önü açılmalı

DEM Parti Eş Genel Başkanları: Sürece destek vermelerinin önü açılmalı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

32 yıllık tutsaklığın ardından memleketince coşkuyla karşılandı

32 yıllık tutsaklığın ardından memleketince coşkuyla karşılandı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Sozdar Avesta: Şengal’i yeniden inşa etmek hepimizin görevi

Sozdar Avesta: Şengal’i yeniden inşa etmek hepimizin görevi

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

Pexşan Ezîzî’nin yeniden yargılanma talebine ret

Pexşan Ezîzî’ye sistematik saldırı

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi: Hukuksal güvence süreci toplumsallaştırır

İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi: Hukuksal güvence süreci toplumsallaştırır

Yazar: Yeni Yaşam
17 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır