Yaşanan son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, ‘DEM Parti olarak biz, en geniş uzlaşı zemininde, çözüm odaklı bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. Bu noktada önemli olan, Sayın Öcalan’ın çağrısının muhataplarının samimiyetidir’ dedi
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Koçyiğit, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın videolu mesajında mevcut siyasi atmosferin gerginliğine rağmen umut veren, inşa edici ve toplumu önceleyen bir dil taşıdığına dikkat çekti. Gülistan Koçyiğit, “Sayın Abdullah Öcalan’ın da açık biçimde işaret ettiği gibi, Meclis zemininde kurulacak bir komisyon, demokratik çözüm sürecinin kurumsal güvencesi olacaktır. Bu noktada önemli olan Sayın Öcalan’ın çağrısının muhataplarının samimiyetidir” dedi.
Abdullah Öcalan’ın çağrısının, sadece Kürt halkı açısından değil, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından da tarihi bir nitelik taşıdığına dikkat çeken Gülistan Koçyiğit, “Bu mesaj, demokratik siyaset, toplumsal barış ve özgürlükçü çözüm zemini açısından önemli bir eşik anlamına gelmektedir. Sayın Öcalan, onlarca yıllık mücadele birikimini, çatışmasızlık ve çözüm odaklı yeni bir siyasal evreye taşıma iradesini güçlü ve net biçimde ortaya koymuştur” dedi.
‘DEM Parti olarak demokratik toplumu inşa etme kararlılığımızı vurguluyoruz’
Özellikle ‘Demokratik Toplum Manifestosu’ ile dile gelen bu çağrının Kürt sorununda müzakerenin ve demokratik siyasetin yolunu açan stratejik bir yönelim sunduğunu belirten Gülistan Koçyiğit, şöyle devam etti:
“Bu mesaj, mevcut siyasi atmosferin gerginliğine rağmen umut veren, inşa edici ve toplumu önceleyen bir dil taşımaktadır. Demokratik siyaseti temel alan bu çağrının etkisinin, yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, tüm bölgede demokratik çözüm arayışlarını besleyeceğine inanıyoruz. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm toplumun barışa, adalete ve özgürlüğe olan özlemi, böylesi açıklamalarla somut zemin kazanmakta, demokratik çözüm isteyen kesimleri daha güçlü bir ortak paydada buluşturmaktadır. DEM Parti olarak bizler de Sayın Öcalan’ın çağrısındaki bu tarihsel sorumluluğu görüyor, barışı, halkların birlikte yaşamını ve demokratik toplumu inşa etme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz.”
‘Meclis’in doğrudan sorumluluk almasını savunuyoruz’
Kürt Halk Önderi’nin Meclis ve kurulacak komisyonun rolüne yaptığı vurgunun, demokratik çözümün meşru ve kurumsal zeminine işaret etmesi bakımından oldukça önemli olduğunun altını çizen Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi:
“Türkiye’de Kürtlerin eşit yurttaşlık sorunu dahil olmak üzere tüm toplumsal sorunların çözüm adresi, halk iradesinin temsil edildiği Meclis’tir. Bu anlamda Sayın Öcalan’ın, siyaset kurumunu ve demokratik hukuk mekanizmalarını işaret etmesi, bugüne kadar ötelenen çözüm kanallarını yeniden ve güçlü biçimde açmak anlamına gelmektedir. Silahların gönüllü bırakılması, çatışmasızlık ortamının kurumsallaşması ve hukuksal güvencelerle yürütülecek bir demokratik geçiş süreci için Meclis zemininde çalışacak kapsamlı bir komisyonun kurulması sürecine katkı sunacaktır. Bu, aynı zamanda halkın barışa olan güvenini güçlendirecek ve geçmişte yarım kalan süreçlerin akıbetine dair kamuoyundaki şüpheleri giderecektir.
DEM Parti olarak bizler, demokratik çözüm için TBMM’nin doğrudan sorumluluk almasını savunuyoruz. Kurulacak her komisyon, atılacak her adım, sadece Kürt halkının değil, Türkiye’de yaşayan tüm yurttaşların barış ve eşitlik içinde bir arada yaşama iradesine katkı sunacaktır. Meclis bu konuda tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Biz bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeye hazırız.”
‘Muhataplar için de sınav’
Komisyonun ne zaman, nasıl, hangi koşullarda ve kimlerle kurulacağının devlet aklının ve siyasi iradenin vereceği bir sınav olduğunun altını çizen Gülistan Koçyiğit, bu sınavın çağrının muhataplarının samimiyetini de göstereceğini belirterek, şunları ifade etti:
“Sayın Abdullah Öcalan’ın da açık biçimde işaret ettiği gibi, Meclis zemininde kurulacak bir komisyon, demokratik çözüm sürecinin kurumsal güvencesi olacaktır. Bir süredir Meclis içerisinde, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un da dahil olduğu çeşitli temaslar ve görüşmeler yürütülüyor. Geldiğimiz noktada henüz resmi bir takvim ya da somut bir çalışma başlatılmış olmasa da, Meclis tatile girmeden önce bir komisyonun kurulmasını ve çalışmalarına başlamasını bekliyoruz. DEM Parti olarak biz, en geniş uzlaşı zemininde, çözüm odaklı bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız. Bu noktada önemli olan, Sayın Öcalan’ın çağrısının muhataplarının samimiyetidir. Demokratik siyaseti, toplumsal barışı ve çözüm imkanlarını esas alan bir yaklaşım; komisyonun ivedilikle, kalıcı, etkin ve kapsayıcı biçimde kurulmasını gerektirir. DEM Parti olarak, böylesi bir komisyonun hayata geçirilmesi ve işler hale gelmesi için üzerimize düşen tüm sorumlulukları üstlenmeye hazırız. Hem Meclis içinde hem de toplumla kurulacak diyalog mekanizmalarında bu çağrıyı sahiplenmeye devam edeceğiz.”
‘Yalnızca askeri değil siyasi ve toplumsal bir meseledir’
Abdullah Öcalan’ın mesajının, bir yandan silahlı çatışma döneminin sonlandırılmasına yönelik stratejik bir irade beyanı iken diğer yandan demokratikleşme süreci için devletin ve toplumun önüne bir fırsat koyduğunu kaydeden Gülistan Koçyiğit, “Silahların bırakılması konusu, yalnızca askeri değil siyasi ve toplumsal bir meseledir. Bu, bir çözüm sürecini beraberinde getirecekse şeffaflık, hukuk ve karşılıklı güvene dayalı bir mekanizma ile mümkündür. Sayın Erdoğan’ın da dahil olduğu bazı görüşmelerin kamuoyuna yansıması önemlidir ve bu sürecin çok aktörlü bir biçimde ele alındığını gösterir. Bununla birlikte, kalıcı barışın toplumsal meşruiyeti ve halk iradesini esas alan demokratik ve yasal bir çerçeveyle mümkün olacağı da esastır” şeklinde konuştu.
Son olarak İmralı Heyeti’nin Adalet Bakanlığı ile yapacağı görüşmenin iptal edilmesine dair konuşan Gülistan Koçyiğit, bu konuya dair şunları aktardı:
“Görüşme planlanmıştı ancak son anda mücbir ve insani bir sebeple ertelendi. Biz bu tür temasları, hem hukuki zeminde hem de siyasal sorumluluk bilinciyle yürütüyoruz. Görüşme gündemimizde ise sürecin geldiği aşama konusunda karşılıklı görüş alışverişi yapılması vardı.”
Haber: Yeni Özgür Politika