İş bulamadığı için Diyarbakır’dan İzmir’e giden ve çalıştığı fabrikada makinaya kolunu kaptıran Ferhat Karakaş, İş yerinde gerekli güvenlik önlemlerinin olmadığını söyleyerek, ‘Kolum çok kötü olmasına rağmen beni beklettiler. Müdahale etmediler’ dedi
İzmir’in Çiğli ilçesinde bulanan Proline Gürmen Pencere ve Kapı Sistemleri (PVC) Fabrikası’nda iki ay önce işe başlayan İnşaat Mühendisi Ferhat Karakaş, 27 0cak’ta merdaneli çift silindir tutkal makinesine iki kolunu kaptırarak ağır yaralandığını aktardı. Yaralandıktan sonra Çiğli Eğitim Ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldığını kaydeden Karakaş, burada kendisine ağrı kesici verilmek dışında herhangi bir müdahalede bulunulmadığını iddia etti. Karakaş, hastane hakkında Sağlık Bakanlığı’na şikayette bulunacağını söyledi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Esra Solin Dal’ın haberine göre, memleketi Diyarbakır’da iş imkanı bulamadığı için İzmir’e geldiğini dile getiren Karakaş, çalışmaya başladığı fabrikada herhangi bir eğitim almadan pres makinesinin temizliği için görevlendirildiğini kaydetti. Fabrikada her işçinin neredeyse her işle uğraştığını söyleyen Karakaş, fabrikadaki iş güvenliğine ilişkin şunları söyledi: “Ne kadar iş yaparsan kardır’ mantığı var. Fabrikada 370 kişi çalışıyor. İşe başlarken ‘ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir raporu alın gelin’ deniliyor. İş yerinde gerekli güvenlik önlemleri yok. Kendini koruyacak elbise, eldiven gibi şeyler yok. Biz iş makinelerini temizlerken tiner dökerek temizliyoruz ve temizlik aşamasında bize herhangi bir maske ya da başka bir şey verilmiyor. Beyaz plastik eldivenlerden bir tane kullanabiliyoruz. Ben iki tane kullandığım için ‘çift eldiven kullanmayın fazla malzeme gidiyor’ diye kızdılar. Orada çalışan bütün işçiler güvencesiz çalışıyor”
Karakaş ayrıca fabrikanın güvenlik uzmanları tarafından kendilerine verilen kimi testlerin cevaplarıyla birlikte verildiğini kaydetti.
‘Bir-iki saat bekletildim’
Karakaş, “27 Ocak günü bir arkadaşımla makineyi temizlemeye gittik. Temizlediğimiz makine merdaneli çift silindir tutkal makinesiydi. İçinde ağır sanayi tutkalı ve tiner var. Temizlemeye başladıktan kısa bir süre sonra tinerin kokusu çok fazla olduğu için ne olduğunu anlamadan bir kolumu makineye kaptırdım. Daha sonra da diğer kolumu kaptırdım. Arkadaşlarım ambulans çağırdı. Hastanenin 5 dakikalık mesafede olmasına rağmen yarım saat sonra ambulans geldi. Hastanede acılar içinde bir süre bekletildim. Sonra doktor bana ağrıkesici vererek, röntgen ve emar istedi. Kolum çok kötü olmasına rağmen beni bekleme salonda bir-iki saat beklettiler. Müdahale etmediler.”
Hastane yetkililerinin kendilerine, “Hastanemizde çok fazla yoğunluk var, eğer imkanınız varsa başka bir hastaneye gidin” dediğini de iddia eden Karakaş, İki saat sonra fabrikadan bir yetkilinin geldiğini ve beni başka bir yere nakledeceklerini ve bunun üzerine hastaneden ambulans istediklerini ancak bu isteklerinin karşılanmadığını ileri sürdü. Karakaş, ameliyata vaktine kadar 6 saatlik bir zaman diliminin geçtiğine dikkat çekti.
Baba Karakaş: Başkasının çocuğunun başına böyle bir şey gelmesin
Diyarbakır’dan oğlunun görmeye gelen baba Hüseyin Karakaş da, “Kolu kesilebilirdi. Bunun hesabını kime soracaktım” diye sordu. Hastane hakkında şikayetçi olacaklarını belirten baba Karakaş, “Hani Türkiye’nin her tarafında herkes için eşit bir şekilde sağlık hizmeti veriliyordu? Bu kadar insanın yaşadığı yerde böyle hastanemi olur” diye tepkisini dile getirdi. “İnsan hayatı bu kadar mı ucuz olur” diye soran baba Karakaş, “Biz tazminatın derdinde değiliz. Yarın başkasının çocuğunun başına böyle bir şey gelmesin” dedi.
Hastane ve fabrikadan yanıt
Konuya ilişkin görüştüğümüz hastane yetkilileri, iddiaları redderek, “Kolu kopulacak kadar ağır bir insana ambulans verilmemesi mantık dışıdır. Böyle bir şey mümkün değildir. Bu söylediklerimi herhangi bir yerde yazmayın. Ben resmi bir açıklama yapmıyorum. Ama dediğim gibi böyle bir şey hastanemizde mümkün olması mümkün değildir” dedi.
Fabrikadan bir yetkili de, konuya ilişkin, “Bizim iş güvenliği olmadan işçi çalıştırmamız mümkün değil. Aksi durum zaten mevzuata aykırı olurdu. Biz kanunen açık bir firmayız, böyle bir durumda devlet aniden denetime geliyor. Yani böyle bir şey yok, iddialar doğru değildir” yanıtı verdi.