MKM bünyesinde kurulan ‘Koma Vejîn’in üyeleri, ‘komların’ bir miras olduğunu belirterek, ‘Komünal yaşam ve müzik gerçekliğini tekrar hatırlatmak için bir araya geldik’ vurgusunda bulundu
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM / Navenda Çanda Mezopotamya -NÇM) 1991’de İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi’nde Kürt aydınlarının bir araya gelmesiyle kuruldu. MKM, verili sanat düzenine ve asimilasyon politikalarına karşı Kürt kültürünü ve sanatını geliştirmek için üretimlerine yıllardır devam ediyor. Bireysel müziğe karşı kom (grup) müziğini savunan MKM bünyesinde daha önce Koma Amed, Koma Gulên Xerzan, Agirê Jiyan, Koma Çîya, Koma Asmîn, Koma Azad ve Koma Mezrabotan gibi çok sayıda grup kuruldu. Kurulduğu dönemden bu yana MKM, ürettiği Kürtçe müzik ve stranlarla her döneme damgasını vurdu.
MKM, kurulduğu günden bu yana tiyatro, sinema, müzik ve resim alanında birçok atölyeler düzenledi ve binlerce kursiyeri eğiterek yetiştirdi. Her dönem iktidarın yoğun baskısıyla karşılaşan MKM sanatçıları hakkında çok sayıda dava açılırken, çok sayıda sanatçısı da gözaltına alındı ve tutuklandı. Bütün engellemelere rağmen MKM, üretim ve çalışmalarından ödün vermedi. İktidarın saldırıları karşısında sürekli kendini yenileyip halkın önüne çıkan MKM, son olarak bünyesinde yaklaşık 10 yılın ardından “Koma Vejîn”i (Grup Diriliş) kurdu.
Koma Vejîn vokalisti Zelal Suyu ve bağlamacısı Engin Cengiz, kurulan grup hakkında değerlendirmelerde bulundu.
‘Kom bir mirastır’
Koma Vejîn vokalisti Zelal Suyu, MKM’ye öğrenci olarak başladığını belirterek, “Gelişen süreçte de Koma Vejîn’de vokallik yapıyorum. Bilindiği üzere MKM’nin birçok çalışması kom gruplarıyla başlıyor. Kom var olan bir mirastır ve bu mirasın devamını getirebilmek için bu komu kurduk. Bir yandan da Kürt diline ve kültürüne dönük asimilasyon politikaları sürüyor. Ancak bu asimilasyon politikalarının karşısında yürütülen çalışmalar da var. Bireyselleşen sanat karşısında da bir kom gerçekliğini öne sürmek için tekrar bir araya geldik. Uzun yıllardır sürdürülemeyen bir kom, komünal yaşam, komünal müzik gerçekliğini tekrardan hatırlatmak için bir araya geldik. Bu minvalde de ilerleyeceğiz. Kom olarak var olan mevcut çalışmaları yeniden düzenleyerek, seslendireceğiz. Bizler kültürümüzü ancak bu kolektif yolla inşa edebiliriz. O yüzden herkese, bu ruha sahip çıkma ve bu minvalde çalışmalarını sanatla devam ettirmeyi sahiplenmeye çağırıyoruz” dedi.
‘Vejîn kolektif bir sanattır’
Koma Vejîn’in bağlamacısı Engin Cengiz, “MKM’nin bir kom geleneği var. Ancak son 10 yıldır bu kom geleneğinden bir kopuş yaşandı. Amacımız bu kom geleneğini tekrar canlandırmak ve tekrar halkımızla buluşturmaktır. Koma Vejîn kolektif ve devrimci bir sanat anlayışını esas alıyor. Halkımızın yarattığı otantik eserleri de zaman zaman repertuarımıza alacağız” diye belirtti.
MKM 34 yıllık bir tarihe sahip
Kürtçe eski müzikleri derleyip tekrar seslendireceklerini aktaran Cengiz, “Kürt müziğine, sanatına, kültürüne, diline karşı büyük bir yönelimin olduğu bir dönemdeyiz. Bunlara karşı çıkmak, bunu dönüştürmek ve buna karşı sanatımızla mücadele etmek için bir araya geldik. Ülkede kocaman bir müzik piyasası var; bunun bir tarafında da Kürt müziği bulunuyor. Bizim piyasa ve endüstriyel müzik yapmaktan kaçınan bir duruşumuz var. Koma Vejîn ile eskinin yeni halini ortaya koymaya çalışıyoruz. Yapılan birçok çalışma unutulmuş, söylenmesi yasaklanmış, engellenmiş ve çok fazla dile gelmeyen eserleri yeniden kendi savunduğumuzla, kendi aranjemiz ve düzenlememizle yeniden sahnelemeyi ve seslendirmeyi düşünüyoruz. Çünkü kocaman bir MKM tarihinden bahsediyoruz. MKM 34 yıllık bir tarihe sahip. Çok büyük değerler yaratıldı ve üretildi. Bu değerleri tekrardan halkımızla buluşturmak için bir araya geldik. Koma Vejîn olarak halkımız bizi Newroz gibi çeşitli etkinliklerde de görecek. Halkımızla sahnelerde buluşmaya istiyoruz” diye konuştu.
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA
