• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
18 Eylül 2025 Perşembe
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar

Kooperatifçilik-Güner Yanlıç

Yeni Yaşam Yazar: Yeni Yaşam
2 Şubat 2019
Kategori: Yazarlar
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Tarih birçok demokratik komünal kooperatifçilik örneğine sahne olmuştur. Bunlar özünde sosyalist komünlerden oluşmuştur. Fransa’da kurulan Fransız komünü, Sovyetlerin kolhoz ve sovhoz’ları en bildik olanlarıdır. Günümüzde ise İspanya’da mondragon, marinalede ve İsrail’in kubitzleri en önemli kooperatif deneyimleri olup kapitalizme inat sosyalist olarak güçlü bir şekilde varlıklarını devam etrirmektedir. Hala başka bir üretim modeli mümkününü kanıtlayan dayanışma ve üretim modelleridir.

Türkiye de ise tüm dünya da olduğu gibi Sovyetlerin sosyalist temelli kooperatifçiliğinden etkilenmiş ve birçok alanda kooperatifleşme çalışmaları yapılmıştır. Günümüzde bu kooperatifler kalmamış denecek kadar az ve kalanların çoğu da demokratik ve komünal olmaktan çok uzaktır.

Tüm ülke de yaygın olan kooperatifçilik anlayışı da kanunlarla kooperatiflere tanınan ayrıcalıklardan faydalanan ve sermayece kurulan yapı ve güya toplu ulaşım ya da halk kooperatifleri olup; halkla ya da özce kooperatifçilikle alakası olmayan yapılardır. Bu şekilde de demokratik komünal olan kooperatifçiliğin de içi boşaltılmıştır.

Toplumlar tarihi on binlerce yıl boyunca demokratik üretim yapmış komünal toplumların deneyimleri ile doludur. Bugün de yerel, eşit, adil, demokratik bir üretim modeli ahlaki ve vicdani bir toplumda mümkündür. Bugün bile geçim ekonomisi ölçeğinde üretim yapabilme gücü elinden alınmış insanlar, sisteme entegre edilerek ucuz ve vasıfsız işçi olarak metropollere sürüklenmektedir. Kapitalizm ile insanın toprakla bağını koparmak, tarihsel ve toplumsal hafızası silinmeye çalışılmaktadır.

Bu noktadan hareketle bireylerin bir araya gelip bilinçli gruplar halinde hareket etmesi bu sisteme karşı bir mücadele ağını inşa etmektedir. Aşırı kâr kaygısı taşımadan, endüstriyalizme karşı, doğa ve insanı meta olarak görmeyen, doğayla insanın barışıklığını savunan, birbirini destekleyen, katılımcılığı esas alan komünler ile geçimlik ekonomisinde üretim yapan kooperatifler de bu mücadele ağının temelini oluşturacaktır. Üretim ve bu üretimin getirileri bu kooperatiflerde eşit, adil, emek oranında paylaşılacaktır.

Gelinen noktada sanayisi gelişmemiş ve çok göç almış kentlerde insanlar yoksullukla mücadele etmek zorunda bırakılmıştır. Köylerden metropollere göçü engellemek yoksullukla mücadele için en önemli yöntem, kooperatifleşme ile üretime dâhil olmaktır.

Kendine yetebilen olması ve küçük üreticilerden oluşması geçimlik ekonominin en temel taşı olup desteklenmelidir. Geçim ekonomisi temelinde kooperatifleşme çalışmasında bir araya gelmiş insanlar birlikte, barışık ve dayanışmacı bir yaşam sürerek doğaya ve doğal yaşamada katkı sunacaktır. Çalışmalarda esas olanlar eğitim ve örgütlenme çalışmaları olup, süreklilik arz etmelidir.  Ekonomik olarak planlamada ise üretimlerin komün çalışanlarının asgari geçimi esas almalıdır.

Bugün sermayenin bilinçli olarak tarım alanında çıkardığı krizlerin temel nedeni geçimlik ve küçük üreticinin bitirilip yerine tarım endüstrisindeki sermayenin daha da büyümesi ve güçlenmesi amaçlanmaktadır. Tam da bu noktada; bu ve ilerleyen sürede sistemce bilinçli olarak çıkarılacak olan bu kriz süreçlerinin çözümü demokratik ve komünal temelde kooperatifçiliğin yapılmasıyla mümkündür.

Kapitalist modenist sistemin metalaştırması ve yarattığı tüm tahribatlara karşı birlikte-barışık-dayanışmacı olan kooperatifçilik anlayışı hakim olmalıdır. Sömürü alanlarının hepsinde alternatif olabilecek komünal kooperatifçilik yapılmalıdır. Aşırı kâr ve endüstriyalizmin önüne geçebilecek bu ekonomik model kapitalizmin sonunu getirebilecektir.

Yeni Yaşam

Yeni Yaşam

İlgiliYazılar

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tarihin ilk eşitsizliği kadın ve erkek arasında yaşandığı ve bu eşitsizliğin şiddet ve çatışma doğurduğu sadece feminist değil tüm siyasal,...

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

AKP’nin uzun vadeli stratejik plan yapma imkânı yok. Ekonomik krizin ne zaman aşılacağını bilmiyor. Üçüncü Dünya Savaşı’nın nasıl bir seyir...

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

2025 yazında TBMM’de “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” adıyla bir komisyon kuruldu ve art arda toplantılar yaptı. İktidar bunu...

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Türkiye Suriye’deki Kürt patilerini karşı karşıya getirme konumuna soyunmuş. ENKS zaten YPG’nin Kobani direnişinde Türkiye ile dirsek temasındaydı. IŞİD savaşı...

Halkın sanatçısı olmak

Demokrasi adalet ve barışın kesişimi

Yazar: Heval Elçi
18 Eylül 2025

Demokrasi, adalet ve barış, bir toplumun sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde işlemesi için birbirine sıkı sıkıya bağlı üç temel unsurdur....

Bu yılki ‘Dünya Barış Günü’ diğer yıllardakinden neden daha önemli?

Barışa kim daha yakın: İşçi sendikaları mı işveren örgütleri mi?

Yazar: Heval Elçi
17 Eylül 2025

11 ve 12 Eylül tarihlerinde Meclis’teki “Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” sırasıyla emek örgütlerinin ve sermaye örgütlerinin temsilcilerini dinledi....

Sonraki Haber

Özgürlüğe açlık tarihsel bir mirastır-Tayip Temel

SON HABERLER

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Keskin Bayındır: Yüzyıl da sürse, haklar sağlanana kadar yürüyeceğiz

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Hunergeha Welat’tan yeni klip: ‘Vê carê rast e’

Yazar: Yeni Yaşam
18 Eylül 2025

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Uysal: Cesaret barışın olmazsa olmazıdır

Yazar: Nazlı Buket Yazıcı
18 Eylül 2025

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Şiddet sarmalından çıkmak ve barış

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

Tam zamanında yapılan uyarı

Komünleşmenin büyük önemi

Yazar: Bedri Adanır
18 Eylül 2025

‘Norm devlet’-‘Norm dışı devlet’ gerilimi ve yeni eşiğin anlamı

Yazar: Aziz Oruç
18 Eylül 2025

Nerenin bekası?

Nerenin bekası?

Yazar: Reyhan Hacıoğlu
18 Eylül 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır