Kadınlar ‘Kriz, Kadınlar ve Kadın Emeği’ forumunda bir araya geldi. KEİG’in düzenlediği etkinlikte, ‘Önceki krizlerden neler öğrendik? Bu krizde bizi neler bekliyor?’ sorularının yanıtları arandı
Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG), “Kriz Kadınlar ve Kadın Emeği” başlığı altında, Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti Kampüsü Konferans Salonu’nda bir forum düzenledi. Çok sayıda kadın kurumunun katıldığı forumda, feminist iktisatçılar Özge İzdeş ve Yelda Yücel birer sunum yaptı.İlk olarak krizin neden toplumsal cinsiyet rolleri ile düşünülmesi gerektiği ve krizin faturasının neden kadınlara çıkarıldığına dair konuşan Yelda Yücel, yaşanan krizde veriler ve göstergelerin geriden gelmesiyle sağlıklı bilgilerin elde edilemediğini belirtti. Ekonomi konusunda kurulan masaların tamamının erkeklerden oluştuğunu da sözlerine ekleyen Yücel, krizle birlikte ortaya nasıl bir tablo çıktığını, toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak, bu durumun yansımalarının nasıl olacağını sonraki süreçte kadınlar olarak daha net göreceklerini ifade etti.
Eşit işe eşit ücret
Türkiye’de yaşanan krizlerin sonuçları açısından diğer ülke deneyimlerinden de yararlanmak gerektiğini belirten Yücel, şöyle devam etti: “Birçok ülkede çok az sayıda da olsa iyi örnekler var. Örneğin birçok ülkede kadınlar ve işsizlerin işe alınmasında öncelik yaşandı. Buna en büyük örnek İzlanda örneği. İzlanda’da toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumlaşmasında önemli adımlar atıldı. Eşit işe eşit ücret, kriz sonrasında hayata geçti. Yönetim kurumlarında yüzde 40 cinsiyet kotası getirildi.” Daha sonra söz alan Özge İzdeş ise, “Feminist iktisatçılar olarak krizin yükünü kim çeker dediğimiz zaman, bunun sınıfsal yanıtı olduğunu biliyoruz. Bunların da sabit gelirliler ve ücretli çalışanlar olduğunu biliyoruz” dedi.
‘Haklar kaldırıldı’
Türkiye’de 2001’den bu yana çift haneli işsizlik yaşandığını hatırlatan İzdeş, yaşanan tabloya dair de şunları söyledi: “Kriz döneminde beklenen şey işsizliğin artması olur. Türkiye’de üretim yapısı ithal girdiye dayalı. Tüketim mallarına olan talep ithalat için çok yüksek değil. Buradan da üreticiler için maliyet artışı doğdu.İş gücü ve maliyet kısıcı önlemler alınmaya başlandı. Ücretsiz izinler, esnek çalışma, primler ve ek hakların kaldırılmasına neden oldu ki bu aynı zamanda bütün bu önlemlerde, krizde işlerini korumak adına itiraz edemeyen çalışanlara kaynaklık etti. Bu durum kişinin çalışsa da daha az gelir getirme sonucunu doğurur. En kötü sonuç ise işinizi kaybedersiniz. Cinsiyet dağılımında da eşit değil bu sonuç. Ev içinde iş bölümü sonucunda görülen ücretsiz çalışma yükü krizlerle yeniden belirleniyor. Krizlerde cinsiyet eşitsizliğinin derinleştiğini söylemek mümkün.”
‘İş yükü beş kat arttı’
2008-2009 yılında yaşanan krizde kadınların iş gücüne katılımının nasıl olduğuna da vurgu yapan İzdeş, şöyle devam etti: “Erkek işçiler için istihdam olanaklarının azaldığını görüyoruz. Erkeğin iş gücünün kaybı aynı zamanda kadınların iş gücüne girmesine de neden oldu. Bu olasılık arttı. Bu krizde iş gücü piyasası esnekleşip bozuluyor. Kadınların iş gücündeki artışın üçte ikisi erkek istihdamını ikame ediyor. Bu krizde ucuz iş gücü olduğu için kadınların tercih edildiğini ve ücretsiz iş yükünün beş kat arttığını gördük.” Kriz dönemlerinin kadınların iş gücüne katılım etkisini de değerlendiren İzdeş, “Hane gelirinin düşmesi sonucunda bu kaybı gidermek için kadınlar ek gelir getirmek adına ek işe girebilirler. Kadınların zaten çok düşük oranda iş gücüne katıldığını görüyoruz ve kriz dönemlerinde bu durum daha da sıklaşıyor. Kadınların daha az vazgeçilir olması, erkeklere göre daha kısa süreli olmaları, işverenlerin üretim maliyetlerini kısmak için buna uygun iş gücü olarak kadın iş gücünü tercih etmesine de tanıklık ediyoruz” dedi.
Grup çalışması
Yapılan sunumların ardından forum, kadınların tartışmaları ve katılımcı kadınların grup çalışması ile devam etti. Kadınlar grup çalışmasında sendika ve örgütlenme, sosyal ekonomi ev eksenli çalışma ve kooperatifler; beyaz yakalılar, formen istihdam ve esnekleşme/ güvencesizleştirme, yoksulluk ve sosyal yardımlar, göçmen kadınların emeği, bakım emeği ve hizmet sistemi üzerine tartışmalar yürüttü.
İSTANBUL