• İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
26 Temmuz 2025 Cumartesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
ABONE OL!
GİRİŞ YAP
Yeni Yaşam Gazetesi
JIN
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
  • Anasayfa
  • Gündem
    • Güncel
    • Yaşam
    • Söyleşi
    • Forum
    • Politika
  • Günün Manşeti
    • Karikatür
  • Kadın
  • Dünya
    • Ortadoğu
  • Kültür
  • Ekoloji
  • Emek
  • Yazarlar
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Tümü
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Yeni Yaşam Gazetesi
Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Ana Sayfa Ekoloji

Kum ocağı istemeyen köylülere drone tacizi

29 Aralık 2019 Pazar - 09:24
Kategori: Ekoloji

Karacadağ bölgesinde yaşam alanlarını yok eden, hayvanlarını öldüren ve mezarlarını tahrip eden kum ocağına karşı direnen köylüler jandarma ve drone tacizi altında

Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Karacadağ bölgesinde bulunan Görece (Darê) köyündeki kum ocağı, köylüleri canından bezdirdi. Daha önce Mardin Çimento Fabrikası’na kum taşıyan kamyonların kenarındaki çok sayıda mezara zarar verdiği ve bunları kazıp götürdüğü iddiası tepkilere neden olurken, bu kez köylülerin mera alanları ve yolları kullanılamaz halle getirildi. Devasa çukurların açıldığı bölgede onlarca hayvan bu çukurlara düşerek ölüyor. Kum ocağının kapatılması için bölgede çadır kuran köylülerin çadırları jandarma tarafından kaldırıldı. Köy ve kum ocağının etrafı asker ablukası altında bulunuyor. Çocukların okula gitmesine dahi izin verilmediği 70 haneli köy drone ile gözetleniyor.

Köylüler, kum ocağı yüzünden yaşadıkları sorunları Mezopotamya Ajansı’ndan Fethi Balaman’a (MA) anlattı.

Kum ocağı mezarları ve yaşam alanlarını tahrip etti

Köyde yaşayan Salih Özpınar, kum ocağının açtığı devasa çukurlara düşen çok sayıda hayvanın öldüğünü söyledi. Kum ocağının yaşam alanlarını ve mezarlarını tahrip ettiğini belirten Özpınar, ocağın devlet tarafından korunduğunu dile getirerek, “Devasa bir çukur açmışlar. Hayvanlarımız oraya gidiyor, çocuklarımız gidiyor, tedirginiz” dedi.

‘Devlet bizim yollarımızı kapatmış’

Mehmet Nuri Özpınar, 1978’den beri kum ocağın açık olduğunu belirterek, “Dediler köyler içindir. Okulların yolu içindir. Hizmet içindir. Köy olarak çok mağduruz. Bizim geçim kaynağımız hayvancılıktır. Bu tepenin etrafında hayvanlarımız otlanıyordu. Traktörlerimiz çift sürmek için gidiyordu. Bütün yollarımız bozulmuş. Çınar etrafında ne kadar karakol ve korucu varsa hepsi bize saldırdı. Biz orada bir çadır kurmuştuk. Devlet gelip bizim yollarımızı kapatmış, tazyikli su sıkıyor” diye konuştu.

Kendilerine para verildiği yönündeki iddiaları yalanlayan Özpınar, “2 sene önce kaymakamın aracılığıyla bize bir yas evi yapılmış, o da bugün yarın dökülür. Köy 70 haneden oluşuyor ve nüfusumuz 600’den fazladır. Arsaların satıldığından bizim haberimiz bile yok. 1978’den beri bu ocak açık. O zaman bilseydik bırakmazdık” dedi.

‘Hayvancılık ölüyor’

İsmail Tan adlı köylü ise, kum ocağının bulunduğu bölgenin mera alanı olduğunu belirterek, tek geçim kaynakları olan hayvancılığın ellerinden alındığını söyledi. Köylerine yönelik baskının yoğunluğundan şikayetçi olan Tan, “Çocuklar okula da artık gidemiyor. Yolun hepsi tümsek olmuş. Hayvancılık ölüyor. Mezarlarımız gitti. Dilekçelerimiz kayboluyor. Hiçbir yerden ne cevap alabiliyoruz ne de muhatap bulabiliyoruz” şeklinde konuştu.

Jandarma köyü kuşattı

İbrahim Özpınar adlı köylü de, köydeki doğal yaşamın talan edildiğini vurgulayarak, köyün uzun bir süredir kuşatma altında olduğunu aktardı. Kum ocağına karşı çıktıkları için sürekli köye baskın düzenlendiğini kaydeden Özpınar, “Gece saatlerinden sabaha kadar panzerler, zırhlı araçlar, droneler köyde. Evden çıktığımızda, araba geçtiğinde drone geliyor. Köy jandarma kuşatmasındadır. Baskından önce elektriği kesiyorlar. Millete tehditler savuruyorlar” diye belirtti.

PaylaşTweetGönderPaylaşGönder
Önceki Haber

‘Hiçbir yerde yaşamamıza izin vermiyorlar’

Sonraki Haber

‘Hasankeyf’e karşı çıksaydık Kanal İstanbul olmazdı’

Sonraki Haber

'Hasankeyf'e karşı çıksaydık Kanal İstanbul olmazdı'

SON HABERLER

ABD seçim sonuçları ve  kötülüğün ardına kadar açılan kapıları

Emine Ocak: Türkiye’nin vicdanına yazılan ağıt

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Sancı, umut ve başka haller

Konforlu tartışmalar

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dersim kültürünü yaşatmak

Dersim kültürünü yaşatmak

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Dêrsim’de çeteleşme ve şiddet artıyor

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Yeni anayasa tartışmaları ve DHP’nin sorumluluğu

Faili aramak!

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Hakikatin ruhu, yolda birlik, tarihi sorumluluklarımız (2)

Yeni bir başlangıcın eşiğinde: Barışa ve demokrasiye tarihsel sorumluluğumuz

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

Muhalefet mi dediniz?

Ulus krizine iki zıt çözüm

Yazar: Yeni Yaşam
26 Temmuz 2025

  • İletişim
  • Yazarlar
  • Gizlilik Politikası
yeniyasamgazetesi@gmail.com

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

E-gazete aboneliği için tıklayınız.

Sonuç Yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Tümü
  • Güncel
  • Yaşam
  • Söyleşi
  • Forum
  • Politika
  • Kadın
  • Dünya
  • Ortadoğu
  • Kültür
  • Emek-Ekonomi
  • Ekoloji
  • Emek-Ekonomi
  • Yazarlar
  • Editörün Seçtikleri
  • Panorama
    • Panorama 2024
    • Panorama 2023
    • Panorama 2022
  • Karikatür
  • Günün Manşeti

© 2022 Yeni Yaşam Gazetesi - Tüm Hakları Saklıdır