Kuraklık ve don olayları nedeniyle Cihanbeyli ve Kulu’daki ekinlerde verimin yüzde 70-80 oranında düşmesini beklediklerini belirten ziraat mühendisi Kamuran Kağıt, ‘Bölgenin ve çiftçilerin geleceği için acil önlemler alınması gerekiyor’ dedi
Ülkenin tarımsal üretimdeki en önemli merkezlerinden biri olan Konya’nın verimli arazileri, kuraklık, don olayları ve ani sıcaklık değişimleri nedeniyle büyük tehdit altında.
Sonbahar döneminden itibaren yağışların düşük olması, kış aylarında kar yağışının yok denecek kadar az olmasıyla kuraklık derinleşti. Yıl içerisinde ayrıca iki kez yaşanan don olayı ve ani sıcaklıklar, özellikle Cihanbeyli ve Kulu ilçelerinde arpa ve buğday ekinlerin büyük kısmını hasat edilmeyecek duruma getirdi.
Cihanbeyli ilçesinin Yenicoba Mahallesi’nde çiftçilik yapan ve aynı zamanda ziraat mühendisi olan Kamuran Kağıt, kuraklığın ekinler üzerindeki etkisini ve buna bağlı olarak yaşanan krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Verim yüzde 70-80 azalacak’
Konya’nın verimli topraklara sahip olduğunu belirten Kamuran Kart, ancak bu yıl yaşanan kuraklığın ekinleri ciddi anlamda olumsuz etkilediğini söyledi. Kamuran Kart, “Tarlaların yaklaşık yüzde 80’i biçerdöverle hasat edilemeyecek kadar kötü durumda” dedi.
Yaşanan olumsuzluğun nedeninin ise kuraklık, don, rüzgar ve toprağın dinlendirilmeden üst üste ekin yapılması olduğunu dile getiren Kamuran Kart, “Özellikle geçen yıl nadasa bırakılmayan tarlalar, bu yıl kuraklık ve don olaylarından daha fazla etkilendi. Nadasa bırakılmayan ekinler daha erken filizlendiği için dona karşı daha hassas hale geldi ve verim kaybı daha yüksek oldu. Genel olarak, Cihanbeyli, Kulu ve Yeniçoba’da beklenen verim yüzde 70-80 oranında azalacak. Bu alanların yaklaşık yarısında ekinler o kadar zarar gördü ki hasat mümkün olmayacak. Konya genelinde, özellikle Cihanbeyli ve Kulu gibi geniş tarım arazilerine sahip ilçeler, en çok etkilenen bölgeler. Geçen yıla kıyasla Konya’da en az yüzde 50’lik gibi toplam ürün kaybı bekleniyor. Bazı ilçeler daha verimli topraklara sahip olsa da, geniş arazilerde bu kayıp kaçınılmaz. Buğday ve arpa gibi ürünlerde kayıp daha belirgin” diye belirtti.
‘Son 15-20 yıldır bölgede kuraklık artıyor’
Çiftçilerin yaşadığı sorunlara değinen Kamuran Kart, “Genellikle bir yıllık borçla yaşıyorlar. Tohum, gübre, mazot gibi giderler için borç alıyor ve hasat zamanında ödeme yapmayı umuyorlar. Ancak bu yılki kayıplar, durumu daha da vahim hale getirdi. Çiftçiler çaresiz ve borç yükü altında. Son 15-20 yıldır bölgede kuraklık artıyor. Kulu ve Cihanbeyli, kuraklık sigortasının pilot bölge olarak uygulandığı ilk yerler oldu. Bu da iklim sorununun uzun süredir sinyal verdiğini gösteriyor. Bölgeye su taşınması veya küçük ölçekli ormanlar kurulması gibi çözümler uygulanabilirdi ancak bu adımlar atılmadı” ifadelerini kullandı.
‘Çiftçilerin geleceği için acil önlem alınmalı’
Ekosistemin bozulduğunu söyleyen Kamuran Kart, tarlalarda kullanılan kimyasal ilaçların büyük bir sorun teşkil ettiğinin altını çizdi. Kamuran Kart, şöyle devam etti:
“Sorunların tetikleyici unsurlarından biri olarak Tuz Gölü’nün kuruması görülüyor. Tuz Gölü’nün yüzeyindeki tuz kristalleri, eskiden bulutları bölgeye çekerek yağışa katkı sağlıyordu. Ancak gölün kurumaya başlaması bu doğal süreci bozdu. Bölgedeki ağaçlandırma eksikliği de yağışların azalmasına neden oluyor. Yeşillik olmadan yağış artışı mümkün değil. Ayrıca, kimyasal ilaç kullanımı gibi insan kaynaklı faktörler ekosistemi bozarak durumu kötüleştiriyor. Çiftçilerin kullandığı kimyasallar, toprağı ve çevreyi uzun vadede olumsuz etkiliyor. Bu gidişle, içme suyu bulmakta bile zorlanabiliriz. Yeraltı suyu kaynaklarına erişimi olan çiftçilere, az su tüketen bitkilere yönelmeleri önerilebilir. Ancak genel tablo hem ekolojik hem de ekonomik açıdan ciddi bir krizin habercisi. Bölgenin ve çiftçilerin geleceği için acil önlemler alınması gerekiyor.”
Kaynak: MA